Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, Türkiye'de 1 milyondan fazla Talasemi taşıyıcısı ve 5 bine yakın da Talasemi hastası bulunduğuna dikkat çekti. Saydan, "Hastalık hakkında toplumun bilgilendirilmesi, toplum taramaları ile taşıyıcıların saptanması, gebelik öncesi tanı metotları kullanılarak yeni hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesi ve bu hastalıkla ilgili bilimsel yöntemlerin geri ödeme kapsamına alınması ve hem talasemi hastalarının hem de toplum sağlığının korunması için hepatit aşılarının bulunabilir olması gereklidir" dedi.
TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Saydan, bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"TÜRKİYE'DE 1 MİLYONDAN FAZLA TALASEMİ TAŞIYICISI VE 5 BİNE YAKIN DA TALASEMİ HASTASI BULUNUYOR"
"Akdeniz çevresindeki ülkelerde sık görülmesi nedeniyle Akdeniz Anemisi olarak da bilinen Talasemi, genetik geçişi olan bir hastalık olduğundan kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Hem talasemi hastalarının hem de toplum sağlığının korunması için hepatit aşılarının bulunabilir olması sağlanmalıdır. Akdeniz ülkesi olan Türkiye'de 1 milyondan fazla Talasemi taşıyıcısı ve 5 bine yakın da Talasemi hastası bulunuyor. Türkiye genelinde her 40-50 kişiden biri, Antalya, Adana ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise her 10 kişiden biri Talasemiye yol açabilecek genleri taşıyor.
"ANNE BABADAN HER İKİSİ DE TALASEMİ TAŞIYICISI İSE ÇOCUKLAR HASTA, TAŞIYICI VEYA NORMAL OLABİLİR"
Anne ve babadan gelen taşıyıcı genlerin yol açtığı, genetik bir kan hastalığı olan Talasemi; ciddi kansızlık ve buna bağlı olarak aşırı halsizlik, çabuk yorulma, etrafa ilgisizlik, renkte solgunluk, çarpıntı ve gelişme geriliği gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Eğer anne babadan her ikisi de Talasemi taşıyıcısı ise çocuklar hasta, taşıyıcı veya normal olabilir. Böyle çiftler, yüzde 25 olasılıkla normal, yüzde 50 olasılıkla kendileri gibi taşıyıcı ve yüzde 25 olasılıkla da Talasemi majörlü çocuk sahibi olabilirler.
"TÜM TALASEMİ HASTALARININ MUTLAKA HEPATİT A VE B AŞILARININ YAPILMASI GEREKİYOR"
Talasemi hastalarında tedavileri boyunca düzenli demir düzeylerinin takibinin yanı sıra, kalsiyum ve D vitamini açısından da izlenmeleri ve ihtiyaç duyulduğunda da destek tedavileri uygulanması gerekiyor. Tüm Talasemi hastalarının mutlaka hepatit A ve B aşılarının yapılması gerekiyor. Taşıyıcı çiftlerin bebeklerinin sağlıklı doğması da mümkün olabiliyor. Ancak bunun için çiftlerin evlenmeden önce Talasemi taşıyıcılığı açısından mutlaka test yapılarak taranması gerekiyor. Genetik tanı ile çiftlerin Talasemi hastalığına yol açabilecek taşıyıcı genlere sahip olduğu saptanırsa, doğacak çocuklarının da taşıyıcı ya da hasta olma ihtimalleri de hesaplanabiliyor.
"HEM TALASEMİ HASTALARININ HEM DE TOPLUM SAĞLIĞININ KORUNMASI İÇİN HEPATİT AŞILARININ BULUNABİLİR OLMASI GEREKLİDİR"
Talasemi hastalığının tedavisi zor, maliyeti ise çok yüksektir. Bu nedenle, hastalıklı bebeklerin doğmasını engellemek çok önemli. Talasemi hastalığından korunmak için gerekli koruyucu önlemlerin alınması gerekiyor. Talasemi gibi her iki ebeveynden de gelen bozuk genler ile geçiş gösteren kalıtsal hastalıkların kontrolünde en etkili yöntem, hastalık hakkında toplumun bilgilendirilmesi, toplum taramaları ile taşıyıcıların saptanması, gebelik öncesi tanı metotları kullanılarak yeni hastalıklı bebek doğumlarının önlenmesi ve bu hastalıkla ilgili bilimsel yöntemlerin geri ödeme kapsamına alınması ve hem talasemi hastalarının hem de toplum sağlığının korunması için hepatit aşılarının bulunabilir olması gereklidir."