"Tedavi edilmeyen yırtıklar kireçlenmeye neden olur"

Menisküs yaralanmalarının dikkatli öykü ve fiziki muayene ile kolayca teşhis edilebildiğini söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yiğit Erdağ, tedavi edilmeyen yırtıkların kireçlenmeye neden olabileceğini dile getirdi.

Menisküs yaralanmalarının dikkatli öykü ve fiziki muayene ile kolayca teşhis edilebildiğini söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yiğit Erdağ, tedavi edilmeyen yırtıkların kireçlenmeye neden olabileceğini dile getirdi. Op. Dr. Erdağ, günlük yaşamda oluşabilecek kayma, düşme gibi durumlarda ve bazı spor dallarıyla uğraşan sporcularda oluşabilecek menisküs yaralanmaları konusunda uyarılarda bulundu.

Tedavi edilmeyen ve ötelenen menisküs yırtıklarının zamanla daha büyük yırtıklara ve dizde erken kireçlenmeye neden olduğunun altını çizen Emsey Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yiğit Erdağ, özellikle sporcularda ve aktif yaşamı olan insanlarda bu yırtıkların en kısa zamanda tamir edilmesi veya yırtıkların uygun şekilde temizlenmesi gerektiğini söyledi.

ANİ DURMALARA DİKKAT

Menisküsün eklem sağlığı açısında büyük önem taşıdığını söyleyen Op. Dr. Yiğit Erdağ, eklem kemikleri arasında iletilen basıncı emen, eklem kapsülünün iki kemik arasına sıkışıp ezilmesini engelleyen bir yapı olduğunu belirterek, yoğun tempoda çalışan insanların gün içinde farkında olmadan zorlayıcı birçok harekette bulunduğunu aktardı.

Diz ekleminin sağa ya da sola dönme hareketini yapmayı sağlayan menisküsün, günlük yaşamda oluşabilecek düşme ve kayma hareketlerinde bile yırtılabildiğinin altını çizen Op. Dr. Erdağ, özellikle ani durma hareketlerinin yaşandığı sporlarla uğraşan sporcular içinde şunları söyledi:

"Spor yaralanmalarında özellikle de futbol, basketbol ve tenis gibi ani durma gerektiren sporlarla ilgilenen kişiler, diz ekleminde dönme hareketlerini yapmaktadırlar. Bu zorlamaların etkisi ile yarı bükük durumunda olan dizde, çeşitli derecelerde yırtıklar ortaya çıkabilmektedir."

HASTANIN ŞİKAYETİ ÖNEMLİ

Op. Dr. Erdağ, menisküs yaralanmalarının dikkatli öykü ve fizik muayenesi ile kolayca teşhis edilebildiğini belirtti. Hastanın anlatım öyküsünde belirttiği tanımların tanının konulmasında çok önemli olduğunu söyleyen Op. Dr. Erdağ, örneğin hastanın dizinden yeni gelen sesi duyması, diz bükük vaziyetteyken baskı uygulanması sonucu dizinde şişlik oluşması, buna bağlı olarak dizin balon gibi şişmesi gibi tanımlar teşhisin konulması konusunda etkili olduğunu dile getirdi.

Op. Dr. Yiğit Erdağ, "Menisküs yırtıklarında ayrıca dizde sıklıkla kilitlenme ve takılma söz konusu olur hatta hasta dizinin arka kısmında ağrı hisseder" dedi. Muayene sırasında hastaya ağrıyı arttıran hareketlerin sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Erdağ, "Özellikle arabadan inerken, merdiven çıkarken ki ağrıların olduğunun bilmesinin ardından, diz röntgeni çekilir. Diz röntgenlerin de kırıklar, bağ yaralanmaları ve kireçlenmeye ait değişikliklere dikkat edilmelidir. Ayakta yük binerek çekilen röntgenlerde eklemde daralma ve dizilim bozukluğu olup olmadığı saptamak tedavinin süreci için önemlidir" dedi.

YIRTIĞIN BOYUNA GÖRE TEDAVİ EDİLMELİDİR

"Menisküs yırtıklarında, çok değerli olan tanı yöntemi, diz MR görüntülenmesidir" diyen Op. Dr. Erdağ, "Yüzde 90'a yakın tanı koydurucudur. Menisküs yırtığı tanısı konduktan sonra, tedavisi günümüzde artroskopi denen kapalı diz ameliyatları ile başarılı şekilde yapılır. Artroskopi ameliyatları dizin ön dış ve ön iç kısımlarından yaklaşık 0.5 santimlik kesiler aracılığı ile yapılır. Bu küçük kesilerden kamera ve yardımcı cihazlar kullanılarak menisküs yırtıkları tamir edilebilmektedir. Yırtığın boyutlarına ve şekline göre bazen tamir edilemeyen yırtıklar oluşabilir. Özellikle sporcularda ve aktif yaşamı olan insanlarda tamir edilmeli ve yırtıklar uygun şekilde temizlenmelidir. Ameliyat yapılmayan ve ötelenen tedaviler, hastalarda var olan yırtıkların ilerlemesi ve dizin erken kireçlemesine neden olabilir" diye konuştu.

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler