Sıcak çarpması vakaları artıyor

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, sıcak çarpması vakalarının tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini belirtti. Özellikle tek yaşayan veya bakıma muhtaç kişilerde fark edilmediği takdirde komaya kadar gidebilen sıcak çarpması, aşırı terleme, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Prof. Dr. Sebe, riskli grupların başında itfaiyeciler, inşaat işçileri, tarım işçileri, çocuklar ve yaşlılar olduğunu söyledi.

ADANA'da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, aşırı terleme, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren sıcak çarpması vakalarının özellikle tek yaşayan ya da bakıma muhtaç kişilerde fark edilmediği takdirde komaya kadar götüren tablolar oluşturduğunu kaydetti.
Kavurucu sıcaklığın etkili olduğu kentte sıcak çarpması vakaları da sık görülüyor. Vücut sıcaklığının 40 derecenin üzerine çıkması olarak kabul edilen sıcak çarpması vakalarının birçok kişi için risk teşkil ettiğine dikkat çeken ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sebe, "Nemli ya da çok sıcak ortamlarda çalışmak zorunda olan kişiler, itfaiyeciler, inşaat işçileri, tarım işçileri, çocuklar ve yaşlılar, kronik hastalığı olanlar sıcak çarpmalarına karşı riskli gruptur" dedi.
Sıcak çarpması vakalarının aşırı terleme, bitkinlik, yorgunluk, halsizlik gibi şikayetlerle acile başvurduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Sebe, bu durumun bayılma, şuur kaybı ve komaya kadar gittiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bakıma muhtaç ya da tek yaşayan kişilerde sıcak çarpması durumu fark edilmediği takdirde komaya kadar gidebiliyor. Bu kişiler yeterince sıvı da alamaz ise özellikle kronik hastalığı da varsa, böbrek ve karaciğer yetmezliğine girebiliyorlar. Ayrıca beta blokerler dediğimiz hipertansiyon ilaçları, diyabet ilaçları, alerji ilaçları ve antidepresanlar terlemeyi azalttığı için kişiyi sıcak çarpmasına karşı duyarlı hale getirebiliyor. Terleme azaldığından vücut sıcaklığını düşüremiyorlar. Diğer bir vakalar ise çocukların araç içinde bırakılmaları oluyor. Ebeveynlerin bu sıcaklıklarda çocuklarını ya da evcil hayvanlarını araç içinde kesinlikle bırakmamaları gerekiyor. Çünkü hayvanlar terleyemediği için ölüme varan sonuçlar oluyor. Dakikalar içerisinde vücut ısısında 15-20 dereceye varan yükseklikler ortaya çıkabiliyor."
'DIŞARIDA ÇALIŞMAK ZORUNDA OLAN KİŞİLER BOL SU MOLALARI VERMELİ'
Alınması gereken önlemleri sıralayan Prof. Dr. Sebe, şöyle konuştu: :
"Vücut sıcaklığı çok yükseldiğinde kişi duş alabiliyorsa soğuk su ile duş almasını öneriyoruz. Kalkamayacak durumda olan bir hasta varsa üzerine ıslak örtü örtülebilir. Kasık bölgelerine, koltuk altına, boynuna soğuk havlulara sarılmış buz kompleksi yapılabilir. Eğer dış mekanda ise hortumla hemen ıslatılmasını öneriyoruz. Hasta acile geldiğinde vücudunda çok sıvı ve tuz kaybı oluşmuş oluyor. Biz hemen yaşına ve ihtiyacına göre ilaç ve serum vererek bunları yerine koyuyoruz. Aktif soğutma battaniyelerimizi uyguluyoruz. Dışarıda çalışan kişilerin çalışma saatlerini güneşin tepede olmadığı saatlere ayarlamalarını, kıyafetlerini sık değiştirmelerini, bol su molaları vermelerini öneriyoruz. Kronik hastalar için de ilaçlarına dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz." (DHA)