Küresel Sepsis Birliği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önlenebilir ölümlerin en önde gelen nedeni sepsisin giderek artan tekrarlama sıklığına yönelik bir adım atılması için ortak eylem çağrısında bulundu.
Türk Yoğun Bakım Derneği'nden yapılan açıklamada, 1. Dünya Sepsis Kongresi'nin, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü öncesinde 8-9 Eylül'de online gerçekleştirileceği belirtildi.
Kongre öncesinde, Türkiye de dahil 70'ten fazla ülkeden hekimlerin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önlenebilir ölümlerin en önde gelen nedeni olan sepsisin giderek artan tekrarlama sıklığına yönelik bir adım atılması için ortak eylem çağrısında bulunduğu belirtilen açıklamada, Küresel Sepsis Birliği'nin çağrısının, sepsisin 2016 Dünya Sağlık Meclisi yıllık toplantısında gündem maddesi olarak ele alınmasına ilişkin olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "www.worldsepsiscongress.org" adresinden takip edebilecek ve dünyanın dört bir yanından 8 binin üzerinde kuruluş ve hekimin katılacağı kongrede, sepsis geçirip sağ kalanlar ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının, hikayelerini dünyanın farklı noktalarından paylaşacağı aktarıldı.
8 maddelik çağrı
Küresel Sepsis Birliği'nin, 2020'ye kadar her ülkenin bir ulusal eylem planı hazırlamasını da içeren çağrısı şöyle:
"1 - Genel hijyen kurallarının ve el yıkama alışkanlığının teşvik edilmesi, obstetrik bakımın temiz bir şekilde yapılması, halk sağlığı, beslenme ve temiz su arzında iyileştirmeler ve kaynakları kısıtlı bölgelerde riskli hasta popülasyonlarına yönelik aşılama programları vasıtasıyla sepsis insidansı, 2020 yılı itibarıyla en az yüzde 20 azalacak.
2 - Erken tanı sistemleri ve standartlaştırılmış acil servis tedavisinin teşvik edilmesi ve benimsenmesi sayesinde tüm ülkelerde yetişkinler ve yenidoğanlar da dahil olmak üzere çocuklarda sepsis neticesinde hayatta kalma oranı artacak.
3 - Tüm ülkelerde etkin sepsis kontrol programlarının devrede olmasını sağlamak üzere sürdürülebilir sistemler oluşturulacak.
4 - Çocuklar, yenidoğanlar ve yetişkinlerde sepsis sağkalım oranları, 2020'de 2012'deki seviyeye kıyasla en az yüzde 10 artmış olacak.
5 - Sepsisle ilgili halkın ve sağlık çalışanlarının anlayış ve farkındalık düzeyi artırılacak.
6 - Tüm üye ülkeler, sağlık çalışanlarının sepsis konusundaki eğitim ihtiyaçlarını tespit ederek, bu eğitimin tüm ilgili lisans ve yüksek lisans müfredatlarına tıbbi bir acil durum olarak dahil edilmesini sağlamış olacak.
7 - Tüm üye ülkeler, sepsis geçiren hastaların hastaneden taburcu olmasının ardından takip bakımı almalarını sağlayacak standartları oluşturarak, kaynak ayıracak.
8 - Tüm üye ülkeler, gönüllü ya da zorunlu olarak sepsis kayıt sistemleri kuracak."
"Sepsis daima bir enfeksiyondan kaynaklanır"
Açıklamada, genellikle "kan zehirlenmesi" olarak adlandırılan sepsisin, "vücudun enfeksiyona verdiği çok kuvvetli ve hayatı tehdit edici yanıtın neden olduğu bir komplikasyon" olduğu anlatıldı.
Doku hasarı, organ yetmezliği ve ölüme sebebiyet veren sepsisin ilk etapta sıklıkla başka tıbbi durumlarla karıştırıldığı ve belirtilerinin gözardı edildiği ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"Modern tıpta kaydedilen aşı, antibiyotik ve akut bakım gibi gelişmelere rağmen sepsis, hastanelerdeki yüzde 30 ila 60 ölüm oranıyla enfeksiyon kaynaklı ölümlerin en temel sebebi olmaya devam ediyor. Gelişmekte olan ülkelerde sepsis, bir yılda gerçekleşen ölümlerin yüzde 60 ila 80'inin sebebidir. Her yıl 6 milyondan fazla yenidoğan ve çocuğa ilaveten gebelik ve doğum esnasında sepsis bulaştıran 100 binden fazla kadın da bu hastalıktan etkilenmektedir.
Sepsis açısından en büyük risk altında olanlar; 60 yaşın üzerindeki bireyler, kronik hastalığı bulunan ve/veya kemoterapi alan kişiler, yenidoğan bebekler ve anneleri ile grip ve zatürre gibi yaygın hastalıklara karşı aşılanmamış kimselerdir. Sepsis hızla gelir ve daima bir enfeksiyondan kaynaklanır. Halk; SARS, H1N1, Ebola, sıtma gibi enfeksiyonlara bağlı ölümlerin tamamının sepsis nedeniyle gerçekleştiğinin büyük ölçüde farkında değil."