Senin bir şeyin yok hastalığı: Fibromiyalji

Sürekli yorgunluk hissiniz var mı? Sabahları yataktan sürünerek mi kalkıyorsunuz? Boynunuz, sırtınız veya vücudunuzda ağrıyan yerleriniz, kulunçlarınız var mı? Bir alışveriş poşeti taşımak bile sizi yoruyor mu? İçinizde birçok şeyi yapmak isteği ve enerjisi olmasına rağmen bedeninizde yapacak gücünüz yok mu?

"Yeterince uyumanıza rağmen sabah yorgun uyanıyor ve sürekli yorgunluk hissinden dolayı çalışma isteği duymuyorsanız, sebebi kas romatizması (fibromiyalji) olabilir." diyor Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı / Biyokimya Doktoru Mehmet Portakal.

Hekim olarak; ruh ve beden sağlığının birlikte ele alınması gerektiği savunan Portakal: "Dünyayı nasıl görmek istiyorsak, dünyamız da öyle olacaktır." felsefesiyle hastalarına, dolayısıyla topluma ve insanlığa faydalı olabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Gelin çağımızın hastalığı olan Fibromiyaljiyi Mehmet Hoca'dan dinleyelim.

Röportaj: Bengü Arslan

Mehmet Bey öncelikle sormak isteriz. Fibromiyalji nedir?

Aslında bu bir romatizma çeşidi. Özellikle sonbahar aylarında kişiye günlük yaşantısında büyük sıkıntılar yaşatır. Geceleri yeterince uyunmasına karşın, sabah yorgun uyanma ve sürekli yorgunluk hissinden dolayı çalışma isteği duymama gibi yakınmaların görüldüğü bir yumuşak doku romatizmasıdır.

Peki, kimle bu hastalığa daha yatkındır?

Bu kişiler, genelde mükemmeliyetçi ve hassas yapıdaki insanlardır. Modern yaşam koşullarının kas romatizması olarak da bilinen bu rahatsızlığın sayısını artırdığını görmekteyiz. Günlük yaşamda büyük sıkıntılara neden olan yumuşak doku romatizmasına, pek çok faktör etkili olabiliyor. İnsanların dış görünüşünü hiçbir zaman değiştirmez, sakat bırakmaz ancak tedavisi uzun sürebilir ve yaşam kalitesini bozabilir.

Tedaviye başlamadan önce nasıl bir yol izlemeliyiz?

Başarılı bir tedavi için önce teşhisi doğru koymak gerekir. Teşhis ve hastalığın derecesi doğru tespit edilirse tedaviler de çok daha başarılı olacaktır. Ayrıca bu amaçla hazırladığımız fibromiyalji testimizi de yapabilirsiniz.

Mehmet Hocam aklımıza ilk ne zaman fibromiyalji gelmeli?

Bu hastalığın belirtilerinin başında "yorgunluk" gelir. Yorulmayı gerektirecek bir faaliyet yapılmadığı halde; özellikle sabahları daha belirgin olan yorgunluk akşama doğru normale döner. Bu kişilerde sabah tutukluğu sık görülür. Kas kaynaklı olan bu tutukluk, yorgunluk gibi gün içinde uzun süre devam eder. Bu tutukluğu iltihaplı eklem hastalarındaki eklem tutukluklarıyla karıştırmamak gerekir.

Tedavi ne şekilde ilerliyor?

Öncelikle bütüncül yaklaşım çok önemli. Sistemik kronik hastalıklar var mı? Bağırsak sağlığınız ne durumda? Mantar, parazit, bakteri ve virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar var mı? Besin intoleransı ne durumda?...vb.

Bu hastalığın tedavisinde değişik ilaçların yanı sıra; hasta ve çevresinin eğitimi, lokal enjeksiyonlar, kuru iğneleme, PRP, fizik tedavi yöntemleri, oksijen-ozonterapi, lazer, glutatyon, damardan C vitamini, radyofrekans, uygun beslenme programı ve düzenli su içilmesi, B-12 ve D vitaminleri, magnezyum, çinko, selenyum, immunature gibi bilimin ışığında etkileri kanıtlanan bitkilerin karışım çayı, koenzim Q-10, ruşeym, çörekotu, nitrik oksit, Schüssler Doku Tuzları, omega-3 ve zerdeçal gibi doğal gıda takviyeleri kişiye göre planlandığında çok güzel sonuçlar vermektedir.

Tamamlayıcı tıp uygulamaları bu hastalığın tedavisinde bir rol oynuyor mu? İşe yarar mı?

Biorezonans, bitkisel tedaviler – fitoterapi, hacamat, sülük tedavisi, tıbbi masaj, biosibernetik regülasyon terapisi, biorezonans, nöralterapi ağrılardan kurtulmada ve tedavide 10 numaradır.

Peki, bu hastalıktan korunmak için neler yapmak gerekir?

Stresli bir hayattan mümkün oldukça uzak durmaya çalışınız. Günümüzde ne yazık ki etrafımızdaki stres kaynakları çok fazla ve bel ağrılarımızı da artırabilirler. Ama bu üzüntü veren durumlarla yaşayıp kaslarımızı germek yerine sorunları çözmek için yollar arayıp, ruh sağlığımıza önem vererek ağrılardan da kurtulabiliriz. Ağrıları yok etmek için ilk iş stresle mücadele olmalıdır. Hayatımızdaki stres unsurlarının listesini çıkartıp ve çözüm yolları bulmaya çalışmalısınız.

Sağlıklı, zinde ve mutlu bir yaşam için düşünce, davranış ve beden esnekliği gerekir. Günlük telaş arasında çoğu zaman depresif, bitkin ve huysuz bir ruh hali kimliğimiz haline gelebiliyor, vücudumuz esneklik ve direncini kaybediyor. Esneklik için kendimize zaman ayırmalıyız. Kendinize ve sağlığınıza daha fazla zaman ayırmanın yanı sıra yoğun çalışma sırasında verilen molalar da bu hastalığın tedavisinde etkili bir yöntemdir.