Şark Çıbanında Erken Teşhis Çok Önemli
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Özbel, şark çıbanının sineklerden bulaşan bir hastalık olduğunu, uzun süre geçmeyen sivilceler ve lezyonlar için sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Özbel, şark çıbanının sineklerden bulaşan bir hastalık olduğunu, uzun süre geçmeyen sivilceler ve lezyonlar için sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Daire Başkanlığı ile Türk Dermatoloji Derneği tarafından Şanlıurfa'da "Şark Çıbanı Tanı ve Tedavisi" konulu eğitim semineri düzenlendi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özbel, İl Halk Sağlık Müdürlüğünde gerçekleştirilen seminerde yaptığı konuşmada, şark çıbanın Türkiye'de önemli bir bulaşıcı hastalık olduğunu belirterek hastalıkta erken tanı ve tedavinin önem taşıdığını vurguladı. Yaklaşık 25 yıldır şark çıbanını oluşturan parazitle ilgili çalışma yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Özbel, hastalığın yüzyıllardır Türkiye'de bulunduğunu ifade etti.
"Düzelmesi için estetik ameliyat gerekiyor"
Hastalığa özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sık rastlandığını aktaran Özbel, şunları kaydetti:
"Hastalık öldürücü olmadığı için çoğu zaman ihmal edildi. Şark çıbanı ömür boyu bir iz bıraktığı için, düzelmesi için estetik ameliyat gerekli olan bir hastalık. Şark çıbanı gençler arasında istenmeyen bir hastalık fakat bu Türkiye'nin bir gerçeği. Şark çıbanı sadece Türkiye'de değil aynı zamanda Suriye'de mevcut. Buraya gelen misafirlerde de şark çıbanı mevcut. Hastalığın bulaşıcı özelliği bulunuyor fakat kişiden kişiye bulaşmıyor. Hastalığa sebep olan tatarcık ismi verilen küçük sineklerden bulaşıyor. İnsandan insana direkt bulaşan bir hastalık değil."
"Yılda 2 bin kişi başvuruyor"
Hastalığın Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz tedavi edildiğini aktaran Özbel, şöyle konuştu:
"İnsanlarımız özellikle elbiseyle örtülü olmayan bölgelerindeki sivilceleri kontrol etsinler. Eğer sivilce bir aydan önce kaybolmuyor ise derhal Sağlık Bakanlığının oluşturduğu merkezlere başvursunlar. Başvuru yapılmadığı zaman bu rahatsızlık büyür ve sorun daha zor bir duruma gelir. Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin kişi bu hastalık nedeniyle merkezlere başvuruyor. Bununla birlikte her yıl 300-400 Suriyeli başvuruda bulunuyor. Bu vakayla ilgili Türkiye'de fazla bir artış gözlemlemedik. İnsanların çok duyarlı olması gerekiyor. Uzun süre gitmeyen sivilceler ve lezyonlar varsa ilgili merkezlere başvuruda bulunulması gerekir. Böylece mevcut sayıyı daha azaltmış olacağız. İnsanlar bunu farkeder etmez hemen tedavi için başvuruda bulunmalı ve tanı testi yapması gerekiyor. Bu tür sineklerden korunmak için geceleri özellikle küçük delikli cibinlik kullanmaları önemli. Akşam saatlerinde çok fazla dışarıda korumasız oturmamalarını öneriyoruz."
"Şanlıurfa şar çıbanı en çok görülen illerin başında geliyor"
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Uzun da şark çıbanın Türkiye'de en çok görüldüğü illerinde başında Şanlıurfa'nın geldiğini aktardı.
Eğitim seminerinin Şanlıurfa'da yapılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Uzun, şöyle konuştu:
"İki gün sürecek eğitim seminerinden şark çıbanın tanısı, tedavisiyle ilgili kıymetli uzmanlarımız çeşitli bilgiler verecek. Şark çıbanı toplumumuzda önemli halk sağlığı konularından bir tanesi. Tüm dünyada görünen bir hastalık. Özellikle Akdeniz ve Ortadoğu bölgesinde sık görülen bir hastalık. Özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ülkelerde görünen bir bulaşıcı hastalık şark çıbanı. Hastalık sıcak yaz aylarında sıklık gösterir. Hastalıkta erken tanı çok önemli. Bununla ilgili ilk belirtide hemen sağlık merkezlerine başvurulması gerekmekte. "Farklı illerden gelen uzmanların şark çıbanıyla ilgili sunum yapacağı eğitim iki gün sürecek.