Gün içinde yakınınızda olan sevdiklerinize hangi sıklıkta sarılırsınız? Bu, son zamanların araştırmalarında sıklıkla sorulmaya başlanmış bir soru. Sarılmanın araştırmalara konu olmasının nedeni belki de, günlük yaşam telaşı içerisinde koşuştururken ve ekranlara bakarken kucaklaşmanın unutulmasıdır. AYNA Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi uzmanlarından Psk. Danışman Nur Ağdelen sarılmanın iyileştiren etkilerini açıkladı.
Sarılmak, vücuttaki oksitosin hormonun daha fazla üretilmesini sağlar.
Araştırmalardan çıkan ortak sonuç, birine sarılmanın beyindeki oksitosin düzeyini artırdığı yönünde. Birbirine sarılan ve dokunan her insanda oksitosin salınımı artar ve bu, onlar arasında bağlanmayı oluşturur, onların ilişkilerini güçlendirir. Oksitosin, aynı zamanda stres tepkisini azaltmaya yardım eder. Böylece kaygının ve depresyonun azalmasını sağlar. Ayrıca, bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve acıya dayanıklılığımızın artmasını sağlar.
Sarılmak, bireylerin hasta olmasını önler, iyileşmelerini hızlandırır.
Kişilerin yakınlarından aldığını hissettiği desteğin, onlarda enfeksiyonun artmasını engeller. Yakınlarının desteğini daha çok hisseden ve daha çok sarılan kişiler, soğuk algınlığını yatağa düşmeden atlatırlar. Peki, bu ne demek? Eğer hastalandığınızda yakınlarınızın ilgisini ve desteğini görürseniz, onlarla kucaklaşırsanız, yakınlarınız tarafından desteklendiğinizi hissedersiniz ve hastalığınız ilerlemeden, kendinizi daha erken toparlayabilirsiniz.
Sarılmak, vücuttaki yaraların daha erken iyileşmesine yardım eder.
Yüksek düzeyde oksitosin salgılayan kişilerin bedenlerindeki yaralar daha çabuk iyileşir. Diğer yandan, bu sosyal bağlantı, evlilik çatışmalarıyla olumsuz etkilendiğinde yara iyileşmesi gecikir. Sarılmak, hem fiziksel yaraların hem de ilişkide yaşanan çatışmaların açtığı ruhsal yaraların iyileşmesinde belirleyici rol oynuyor. İyi bir ilişki ise, sadece ruhsal yaralarınızı değil, bedensel yaralarınızı da sarabilir.
Sarılmak, vücuttaki kan basıncını düşürür ve kalp sağlığını korur.
Menopoza girmek üzere olan kadınlarla yapılan bir araştırmada partnerleriyle daha sık sarılan kadınların oksitosin düzeyleri daha yüksek bulunmuş. Bu kadınların kan basınçları ise daha düşükmüş. Yani sarılma, bu insanlarda oksitosin düzeyini artırarak, kalp hastalıklarını önlemiş.
Yakınlarınızla yeterince bedensel temasta bulunuyorsanız, bunu yapmaya devam edin. Bunu yeterince yapamıyorsanız da, hiçbir şey için geç değil, vakit kaybetmeyin. Şu andan itibaren sevdiklerinize daha çok sarılmaya başlayın..