Doç. Dr. Gültekin, "2020'de bu yöntem genel kuruldan geçerse dünya genelinde aşı ve tarama zorunlu olacak. Bu, kanserde bana göre tarihi bir an. 11-12 yaş arasındaki kızlara 2 doz aşı yapılacak. 30- 45 yaşlarında da iki kez kanser taraması yapılacak ve kanser virüsü yüzde 90-95 oranında yakalanacak" dedi.
Ankara'da Kanserle Dans Derneği ve Hacettepe Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen 'Dünya Jinekolojik Onkoloji Günü' etkinliğine katılan Doç. Dr. Murat Gültekin, rahim ağzı kanseriyle mücadele kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Hastalıkla mücadelede, Dünya Sağlık Örgütü'nün seçtiği 100 bilim adamından biri olan Doç. Dr. Gültekin, 19 Eylül 2020 tarihinde Newyork'ta BM Genel Kurulu'nda devlet başkanlarına rahim ağzı kanserinin '2 aşı 2 tarama' yöntemiyle yok edilebileceğine dair hazırladıkları raporu sunacaklarını açıkladı. Doç. Dr. Gültekin, raporun genel kuruldan geçmesi halinde dünya genelinde aşı ve taramanın zorunlu hale geleceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Rahim ağzı kanseri için 2 aşı, 2 tarama, sıfıra sıfır, tamamen elimine hale getirilebilir. 2020'de bu genel kuruldan geçerse bütün dünya genelinde aşı ve tarama zorunlu olacak. Bu ne demek? En fazla 90 yıl içinde dünyanın tarihinde ilk defa bir kanser elimine edilmiş olacak. Bu, kanserde bana göre tarihi bir an. Buna göre 11- 12 yaş arasındaki kızlara 2 doz aşı yapılacak. Böylece kanserden korunmuş olacaklar. 30- 45 yaşlarında da iki kez kanser taraması yapılacak ve kanser virüsü yüzde 90-95 oranında yakalanacak. Bu yüzyılın sonuna gelmeden bu kanserin tamamen dünyada elimine edileceği anlamına geliyor."
10 AVRUPA ÜLKESİNDE YAPILAN ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI
Doç. Dr. Murat Gültekin, Avrupa Jinekolojik Kanserleri Hasta Dernekleri Birliği (ENGAGe) üyesi ülkelerce Avrupa'da 10 ülkede 1436 hasta üzerinde yapılan araştırma sonuçlarını da açıkladı. Doç. Dr. Gültekin, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, İngiltere, Yunanistan, Macaristan, Polonya, Sırbistan, İspanya ve Türkiye'de yapılan araştırma sonuçlarına göre jinekolojik kanser tanısı almış hastaların yüzde 30'unun hayatı boyunca hiç kanser taraması yaptırmadığının tespit edildiğini bildirdi. Gültekin, hastaların yüzde 40'ının tanı konulan kanser türünün adını hiç duymadığının ortaya çıktığını anlatarak,
"Bu kadınlar hayatında 'rahim' ya da 'yumurtalık kanseri' adını hiç duymamış. Yüzde 40'ı 'aşı' ya da 'tarama' nedir duymamış. Yine araştırma sonucuna göre kanser teşhisi konduktan sonra yüzde 32'si bir aydan fazla beklemişler tedavi için. Bunlar çok acı gerçekler. Hastalara sosyal desteği sorduk. Psikolojik destek yüzde 62 oranında, doktor ve hastaneden sosyal desteğin oranı ise yüzde 13. Jinekolojik ameliyattan sonra cinsel terapi alanların oranı yüzde 5. Doktorlarıyla iletişimden memnun olma oranı da yüzde 55- 60 arasında değişiyor. Hastaların neredeyse yarısı kanser teşhisini aldıktan sonra hekimle zayıf bir ilişkiye başlıyor" dedi.