Rahim ağzı kanserinde "tek doz" aşı dahi belirli ölçüde koruma sağlıyor

Yılda 340 binin üzerinde kadının yaşamını yitirdiği rahim ağzı kanserinde, koruyucu önlem olarak yapılan tek doz HPV (Human Papilloma Virus) aşısının, enfeksiyona ve bununla ilişkili hastalığa karşı koruma sağlayabileceği belirtildi.

Yılda 340 binin üzerinde kadının yaşamını yitirdiği rahim ağzı kanserinde, koruyucu önlem olarak yapılan tek doz HPV (Human Papilloma Virus) aşısının, enfeksiyona ve bununla ilişkili hastalığa karşı koruma sağlayabileceği belirtildi.
Rahim ağzı kanserine ve HPV aşısına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Jinekolojik Onkoloji Derneği (ESGO) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Gültekin, bu hastalığın dünyada 15 ile 44 yaş arasındaki kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci en sık görülen hastalık olduğunu söyledi.
"Türkiye'de rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,3'tür"
Rahim ağzı kanserinin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "önlenebilen bir ölüm nedeni" olarak tanımlandığını hatırlatan Gültekin, "Dünyada kadın kanserlerinin yüzde 10'u doğrudan HPV'ye bağlı gelişmektedir. Dünyada yılda 600 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konulmaktadır ve 340 binin üzerinde kadın yaşamını yitirmektedir. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, ülkemizde rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,3'tür." bilgisini paylaştı.
Gültekin, dünyada rahim ağzı kanseriyle mücadele kapsamında taramaların ve koruyucu önlem olarak da aşılama yapıldığına değinerek, mevcut aşıların, koruyuculuk oranlarının yüksek olduğunu, etkinliklerinin bilimsel çalışmalarla ortaya konduğunu ifade etti.
Türkiye'de bulunan HPV aşılarının da rahim ağzının kanser ve kanser öncesi hastalıklarına karşı etkili olduğunun altını çizen Gültekin, "HPV aşısının, aynı zamanda taraması olmayan HPV ilişkili 5 farklı kansere daha karşı koruyucu olabileceği bildirilmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, HPV aşıları sayesinde vücutta oluşan antikorların, hastalığın geçirilmesi sonrası oluşan antikorlardan farklı olduğunu, daha uzun süreli, daha etkili ve daha koruyucu olduğunu göstermektedir." diye konuştu.
"Tek doz HPV aşısının etkinliği değerlendirildi"
Prof. Dr. Gültekin, DSÖ tarafından HPV aşılarının etkinliğinin takip edildiğini ve her araştırma sonucunun değerlendirildiğini aktararak, mevcut uygulamada yer alan üç farklı tip aşının etkinliklerinin yüksek olduğunu ve son çalışmalarla bu aşıların tek doz uygulandığı durumdaki etkinliğine ilişkin bilimsel verilerin de değerlendirilmeye başlandığını söyledi.
DSÖ bağışıklama uzmanlarından oluşan Stratejik Danışma Grubu'nun (SAGE), 9-14 yaş grubunda tek dozun belirli ölçüde koruyucu olabileceğine ilişkin bir değerlendirmede bulunduğunu anlatan Gültekin, şunları kaydetti:
"DSÖ, bu bilgiler ışığında resmi tavsiye öncesi paydaşlarla görüşmeler gerçekleştireceğini paylaştı. Yurt dışında birçok ülkede yapılan çalışmalarla, tek doz HPV aşısının etkinliği değerlendirildi ve çalışmalar bu uygulamanın belirli bir ölçüde koruma sağlayabileceğini gösterdi ancak mevcut klinik kanıtların çoğu gözlemsel çalışmalara dayanıyor. Kesin kanıtlarla konuşabilmek için randomize kontrollü klinik çalışma etkililik verilerine ihtiyaç var. Mevcut veriler, tek doz HPV aşısının HPV enfeksiyonuna ve ilişkili hastalığa karşı belirli bir ölçüde koruma sağlayabileceğini ortaya koydu. Veriler ışığında, şu an tek doz aşı, özellikle aşıya erişim imkanlarının çok kısıtlı olduğu düşük gelirli ülkelerde HPV korumasının başlatılması için düşünülebilir."
Gültekin, tek doz aşının belirli oranda koruma sağladığına ilişkin bilimsel çalışmaların yer almasına karşın, "Şu anki mevcut uygulamada yer alan iki ya da üç dozu kapsayan tam doz aşının, rahim ağzı kanserine karşı yüzde yüz koruma sağladığı da unutulmamalı." dedi.
"Ülkemizde 2'li ve 4'lü aşılar mevcut"
Gültekin, Türkiye'de rahim ağzı kanserine karşı etkili ancak genital siğillerden korumayan 2'li aşının, her iki hastalığa karşı etkili 4'lü aşının ve her ikisi dışında vajinal, anal kanserlerin yanında gırtlak kanseri dahil baş ve boyun kanserlerine karşı etkili 9'lu aşının uygulandığını belirtti.
2'li ve 4'lü aşıların, 14 yaşından küçük kız ve erkek çocuklarına 2 doz şeklinde uygulandığını aktaran Gültekin, "İkinci dozun, birinci dozdan 6-12 ay sonra yapılması gerekiyor. Bu aşılar, 14 yaşından büyük kız ve erkekler için 3 doz olarak uygulanıyor. İkinci doz, birinci dozdan 2 ay sonra, üçüncü doz ise birinci dozdan 6 ay sonra yapılması gerekiyor." dedi.
Türkiye'de yapılan aşılara ilişkin de bilgi veren Gültekin, "Şu an ülkemizde 2'li ve 4'lü aşılar mevcut ve hekim reçetesiyle kişi kendi temin ederek yaptırabiliyor." dedi.
Gültekin, HPV aşısının gebelere, ağır hastalığı bulunan kişilere, aktif kanser tedavisi veya organ nakli olan bağışıklık sistemi zayıflamış kişilere uygulanmadığına, alerjisi olanlara ve emziren annelere doktor kontrolünde yapılabildiğine dikkati çekti.
HPV aşılarının, tüm dünyada 149 ülkede ulusal aşı programı kapsamında yer aldığını ve ücretsiz uygulandığını belirten Gültekin, "ABD, İngiltere, Almanya, Avustralya, Kanada, Belçika, Norveç, Finlandiya, Portekiz ve Fransa'nın da aralarında yer aldığı 52 gelişmiş ülkede ulusal aşı programı kapsamında hem erkek hem de kız çocuklarına uygulanıyor. Çünkü HPV, hem erkek hem de kadınlarda kansere neden oluyor ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA), HPV aşısının 9 yaşın üzerindeki tüm erkek ve kadınlarda uygulanabileceğine ilişkin onay verdi." açıklamasında bulundu.
Türkiye'de rutin bağışıklama programında yer almayan rahim ağzı aşısına ilişkin yeni bir dönemin başlayacağını TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda duyuran Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaş grupları ve medeni hal dikkate alınarak planlama yapılacağını, ayrıca yerli üretim HPV kitinin kullanıma alınmasını sağlayacaklarını belirtmişti.