Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği ve Türk Üroonkoloji Derneği ile bir araya gelerek dünyada erkeklerde sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanserinin önemine dikkati çekmek amacıyla Prostat Kanserine Karşı Top Sende projesini Recordati Türkiye'nin koşulsuz desteği ile hayata geçiriyor.
15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü dolayısıyla gerçekleştirilen Prostat Kanserine Karşı Top Sende farkındalık projesiyle hastalığa ve kontrollere daha fazla dikkati çekmek toplumda geniş kitlelere ulaşmak ve daha fazla hayatın kurtarılmasına yardım etmek amaçlanıyor.
Erken teşhisin çok büyük önem ifade ettiği prostat kanseri, dünyada erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olarak biliniyor. Türkiye ve dünyada erkeklerde sıklıkla karşılaşılan kanser türü olan prostat kanseri, dünyada yılda yaklaşık 1,4 milyon erkekte teşhis ediliyor. Bu kanser türünde yaş ilerledikçe de risk artıyor.
Uzmanlar, aile öyküsünde meme veya prostat kanseri bulunan bireylerin risk grubunda olduğunu belirtiyor. Erken teşhis ve tedavi ile tedavi başarısının yükseldiği bilinen prostat kanserinde, erkeklerin 40'lı yaşlardan itibaren düzenli olarak doktorlarıyla görüşmeleri, prostat kanseri taramalarını düşünmeleri ve gerekirse tıbbi önerilere uygun şekilde hareket etmeleri öneriliyor.
Prostat Kanserine Karşı Top Sende sosyal fayda projesi kapsamında, 16-18 Eylül'de oynanacak Trendyol Süper Lig maçlarının tamamında ev sahibi takımlar, sahaya "Prostat Kanserine Karşı Top Sende", "Haydi Beyler Kontrole!" yazılı pankartlarla çıkarak bu farkındalık çalışmasına destek verecek.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun onayı ile hayata geçirilen projede amaç, sağlıklı bir yaşam için düzenli kontrolün önemine dikkat çekmek ve daha fazla hayatın kurtarılmasını sağlamak.
"Prostat kanseri tanısından korkmamak gerekir"
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Selek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, prostat kanseri tanısından korkmamak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Elbette ne kadar erken yakalarsak o oranda daha hafif bir tedaviyle kurtulmak mümkünken gecikildiğinde daha zahmetli bir tedavi gerekse de kurtulma oranları yüz güldürücüdür. Prostat kanserinde kür için tek seçeneğin cerrahi olmaması ve radyoterapinin yüksek kür oranlarıyla denk bir tedavi olarak her hastamıza önerilebilmesi, büyük bir şans oluşturmaktadır. Hastalarımızın prostat kanseri ile korkmadan mücadele edebilmesi için evresi, yaşı ve fonksiyonlarını değerlendirerek hiçbir cerrahi girişim olmadan, yüksek odaklanmış radyoterapi yoluyla 2-8 haftalık bir yelpazede, teknolojinin sunduğu tüm imkanlarla yanındayız."
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer ise hastalığın her aşamasında tedavi yöntemlerinin olduğunu aktararak, "Prostat kanserinin tedavisinde hastaya kemoterapi vermeden de uygulayabildiğimiz hormon baskılayıcı tedavi yöntemleri mevcut. Bunun dışında nükleer tıp bölümü ile birlikte teranostik uygulamaları tedavide kullanabiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Dinçer, prostat kanseri ile ilgili birçok yeni tedavi yöntemleri geliştirildiğini ve her yıl yeni ilaçlar üretildiğini, hastalığın ciddi sorunlara yol açmasına rağmen erken teşhis ile tedavisinin mümkün olduğunu ve erken teşhisin hayat kurtardığını kaydetti.
Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Güven Aslan da son yıllarda teşhis aşamasında ileri evre prostat kanseri sıklığında artış gözlemlediklerini aktardı.