Prof. Dr. Alper Şener: Yaz ishali için dikkatli olunmalı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, havaların ısınmasıyla 'yaz ishali' ya da 'turist ishali' olarak adlandırılan rahatsızlıklarda artış olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Şener, çocuklarda ve yaşlılarda sıvı alımının artırılması gerektiğini, havuzlardan bulaş riskine karşı dikkatli olunması gerektiğini ve hazır tüketim gıdalarında bakterilerin daha sık bulunduğunu söyledi. Ayrıca, tedaviyle ilgili olarak bazı durumlarda antibiyotik kullanımının gerektiğini belirtti.

İZMİR'de, Prof. Dr. Alper Şener, havaların ısınmasıyla 'yaz ishali' ya da 'turist ishali' olarak adlandırılan rahatsızlıklarda artış olabileceğini belirterek, "Rus ya da İtalyan salatası gibi mayonezli gıdalar, kumpir ve midyeler, hızlı tüketilmesi gereken besinlerdir. Isı dereceleri arttıkça bakterinin üreme potansiyeli fazladır. Bu gıdalara dikkat etmek gerekir" dedi.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, yaz döneminde havaların ısınmaya başlamasıyla, gıda hijyeni ve viral hastalıklarda artışın söz konusu olduğunu anlattı. Okulların tatile girmesiyle, ailelerin otel ve benzeri tatil merkezlerinde sıklıkla vakit geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Şener, gıda hijyeni ve sirkülasyonuyla ilgili bazı sorunlar yaşandığına dikkat çekti. 'Yaz ishali' ya da 'turist ishali' olarak adlandırılan hastalıklarda artış yaşanabileceğini kaydeden Prof. Dr. Şener, "Adenovirüs ve rotavirüs gibi viral hastalıklar ön planda. Hem 0-7 yaş grubunda, hem yetişkinlerde havaların ısınmasıyla aşırı susuz kalma tablosu ortaya çıkabiliyor. 65 yaş üstünde sıcağa ve ishale bağlı, vücudun susuz kalması söz konusu olabilir. Tansiyon ve kan şekeri dengesizlikleri, bilinç durumu değişiklikleri, yaşlı hasta grubunda karşılaşacağımız tablolardır. Çocukluk yaş grubunda ise bulantı, kusma ve ishalle devam eden bazı semptomlar oluşabilir" diye konuştu.

Prof. Dr. Şener, çocuklardaki değişiklikler için ebeveynlerin erken dönemde önlem alması gerektiğini ve sıvı alımının artırılmasını önererek, "Yaşlılarda bu gözden kaçabiliyor. Gerek huzurevinde kalanlar, gerekse de evdeki büyüklerimizin ishal tablosunu dikkatle takip etmek gerekir. Çünkü yaşlılarda bir handikap oluşabiliyor. Ağırlıklı olarak kabızlık yaşayanlar bunu rahatlama olarak görebilir. Ama bu tablo 3-5 günü aşarsa sıvı kaybına neden olur. Sodyum değerinde düşüklükler, dengesizlikler, potasyumda yükselme, akut böbrek yetmezliği, idrar çıkışında azalmaya kadar devam eden ciddi tablolara sebep olabiliyor. Yaz aylarında 0-7 yaş grubu ve 65 yaşın üzerindeki kişilerde dikkat edilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLAR İÇİN HAVUZLARA DİKKAT

Yaz ishalinden korunmak için yapılması gerekenler konusunda bilgi veren Prof. Dr. Alper Şener, havuzdan bulaş riskinin yüksek olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Korunmak için çocuklar otellerdeki havuza dikkat edilmeli. İshalle birlikte gözlerde kızarıklık, idrar renginde koyulaşma olursa adenovirüs oluşuyor. Otellerdeki çocuk havuzlarında klorlama oranı ve su devinim hızlarına dikkat edilmeli. Erişkinlerde ise susuz kalmamak önemli. Günde 1,5-2 litre su içilmesini söylüyoruz ama yaz dönemlerinde bunu artırmak lazım. Çünkü terlemeyle de sıvı kaybı oluşuyor. Buna bilinçsiz sıvı kaybı denir. 500 cc ilave etmek gerekir. Sıvı alımı ishal başladıktan sonra işe yarar, korunmaya etkisi yoktur. Yaşlıların korunması için gıda hijyenine dikkat edilmeli. Turistik yerlerde bakterinin daha fazla tutunduğu gıdalar tüketilmemeli."

'BAZI GIDALARDA BAKTERİLER DAHA SIK BULUNUYOR'

Hazır tüketim gıdalarında yaz ishaline neden olabilecek bakterilerin sıklıkla bulunabildiğini belirten Prof. Dr. Şener, "Örnek vermek gerekirse Rus ya da İtalyan salatası gibi mayonezli gıdalarda bu bakteriler daha sık bulunuyor. Besin zehirlenmesine neden olan bazı bakteriler de pirinç içeren gıdalarda bulunur. Midye, yaz döneminde yaygın görülür. Ama bunlar hızlı üretilip hızlı tüketilmesi gereken besinlerdir. Yani saklama koşulları bakımından ısı dereceleri arttıkça bakterinin üreme potansiyeli fazladır. Bu gıdalara dikkat etmek gerekir. Çünkü hangi şartlarda saklandığını bilmiyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Şener, İzmir'de en yaygın tercih edilen gıdalardan olan kumpirde hazır soslar ve malzemelerin kullanıldığını belirterek, tükettikten sonra karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal şikayetleri oluşması durumunda ilgili sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini de ifade etti.

Tedaviyle ilgili de konuşan Prof. Dr. Şener, "Hastalığın bazılarında antibiyotik kullanmak gerekir, bazılarında ise semptomatik tedavi, yani sadece su tüketimini artırarak şikayetleri kontrol altına almak mümkündür. Tanı büyük abdest tahliliyle konulur. Bulaşıcı ve bağırsaklara uzun süre zarar verecek ishalde ise antibiyotik vermek gerekir. Basit gıda zehirlenmelerinde de sıvı tüketimini artırma ve ishal diyetini tanımlamakla kontrol altına alabiliyoruz. Ancak yaşlıların daha dikkatli olması lazım" dedi.