Periton diyalizi yöntemi hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor

Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi (HRÜ) Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Metin Sarıkaya, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanma riski daha yüksek olan böbrek hastalarını kendilerini evde izole etmeleri konusunda uyararak, hastaların periton diyaliz yöntemiyle...

Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi (HRÜ) Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Metin Sarıkaya, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanma riski daha yüksek olan böbrek hastalarını kendilerini evde izole etmeleri konusunda uyararak, hastaların periton diyaliz yöntemiyle hastaneye gitmeden kendi başına diyaliz yapabilme imkanı bulduğunu bunun da hastalar ciddi anlamda özgürlük sağladığını söyledi.
Sarıkaya, yaptığı açıklamada, kronik böbrek yetmezliğinde hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek nakli tedavi yöntemlerinin uygulandığını belirtti.
Bir hastada kronik böbrek yetmezliği oluştuğunda böbrek fonksiyonlarının yüzde 90'ınına kadarının kaybedilebileceğini belirten Sarıkaya, "Bu duruma artık kronik böbrek yetmezliği diyoruz. Bu tür durumlarda hemodiyaliz, böbrek nakli veya periton diyalizi tedavisi başlıyoruz. Bu yöntemde karına küçük bir kateter yerleştiriyoruz. Bunu kendi geliştirdiğimiz yöntemle 10 dakikalık bir operasyonla yapıyoruz. Bunu yaklaşık 500 hastaya uyguladık ve güzel sonuçlar aldık." dedi.
Koronavirüse karşı böbrek hastalarının çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Sarıkaya, şunları kaydetti:
"Periton diyalizi yöntemi hastaların hemodiyalize bağlı kalmalarını önlüyor. Bu yöntemle hasta hastaneye gelmeden kendi başına diyaliz yapabiliyor bu da hastaya ciddi özgürlük imkanı veriyor. Hasta işin yapabiliyor veya yolculuk yapabiliyor. Bunun yanında evde bakımı gerekli olan hastalar da evde diyalizlerini yapabilmesini sağlıyor. Amacımız özellikle bu yöntemi yaygınlaştırmak. Türkiye'de böbrek hastası çok. Periton diyalizi yöntemi kullanan 5-6 bin hastamız var. Sosyo-kültürel seviye arttıkça bu tedaviyi kabullenme oranı da artıyor. Bunun yanında sosyo-kültürel seviye düşük olduğu halde hasta yakınlarının yardımıyla periton diyalizi yöntemini uygulayabiliyoruz. Hemodilayize göre maliyeti de daha düşük. Devletimiz içinde daha avantajlı. Özellikle enfeksiyon yönünden hemodiyalizde hastalar sık sık kateter takılmasına maruz kalabiliyor, damar yolu nedeniyle. Fakat periton diyalizi yönteminde takılan katater uzun süre kullanılabiliyor."
HRÜ Başhekimi Ahmet Güzelçicek de hasta olarak sevk eden değil sevk alan bir kurum olmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Üniversite hastanesinde yakın bir zamanda böbrek naklini gerçekleştirmeyi planladıklarını aktaran Güzelçicek "Hastanemizde böbrek hastaları için uygulanmaya başlanan periton dayalizi yöntemiyle hastalarımızın yaşam kalitesini oldukça yükseliyor. Hastalarımız tedavi olurken kendi işlerini veya seyahatlerini yapabiliyor. Ciddi özgürlük kazanıyorlar, iş gücü kaybı azalıyor. Hastanemizde periton diyalizi yöntemini uygulayan Metin hocamıza ve ekibine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Böbrek hastası Abdulselam Aktar ise 3 yıl önce böbrek rahatsızlığının başladığını ve hastalığının zamanla ilerlediğini söyledi.
Daha önce hemodilayize girdiği ve ciddi anlamda hayatının kısıtlandığı ifade eden Aktar, "Periton diyalizi yöntemiyle hayatım değişti. Daha önceleri saatlerce diyalize giriyordum. Bu yöntemle köyüme ve evime gidebiliyorum. Bunun yanında çalışabiliyor ve yolculuk yapabiliyorum. Yeniden doğmuş gibiyim." ifadesini kullandı.
Böbrek yetmezliği bulunan 19 yaşındaki Eda Deli de rahatsızlığı nedeniyle birçok kez hastaneye gittiğini, zorluklar yaşadığını belirterek, "Daha önce boynumdan açılan kateter ile hemodiyalize giriyordum. Fakat zamanla sıkıntılar yaşamaya başladım. Tedavimin devamı için il dışında gitmeye başladım. Bu da beni çok zorlamaya başladı. Periton diyalizi yöntemiyle hayatım daha rahat hale geldi. Kendimi daha özgür hissediyorum." dedi.