AİLE Danışmanı ve Yaşam Koçu Hatice Bilgili, okul sürecinde kronik hastalık ile mücadele eden çocukların sağlığı ve eğitimi için her açıdan güvenli bir ortam oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu çocukların sağlıklarını korumak ve eğitim hayatlarında başarılı olmalarını sağlamak için öğretmenlerin ve ailelerin dikkatli davranmaları önem taşıyor" dedi.
Güven Çayyolu Sağlıklı Yaşam Kampüsü Aile Danışmanı ve Yaşam Koçu Hatice Bilgili, okul sürecinde kronik hastalık ile mücadele eden çocukların sağlığı ve eğitimi için her açıdan güvenli bir ortam oluşturulması gerektiğini söyledi. Kronik hastalığı olan çocukların fizyolojik ve psikolojik durumlarının takip edilmesinin, öğretmenlerin bilinçli yaklaşımının çocukların motivasyonlarının artmasını sağladığını belirten Bilgili, "Bu çocukların sağlıklarını korumak ve eğitim hayatlarında başarılı olmalarını sağlamak için öğretmenlerin ve ailelerin dikkatli davranmaları önem taşıyor. Çocukluk çağında en sık görülen kronik hastalıklar ise, astım, kanser, kistik fibrozis, serebral palsi, kronik böbrek yetmezliği, malnutrisyon, diyabet, epilepsi ve otizm çocukluk çağında en sık görülen kronik hastalıklardır. Ayrıca çocuklarda obezite, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu da oldukça yaygındır" diye konuştu.
'DESTEĞE İHTİYAÇLARI OLABİLİR'
Kronik hastalığın, tıbbi bakım gerektiren, çocukları fiziksel, psikososyal ve akademik olarak etkileyen bir durum olduğunu ifade eden Bilgili, "Kronik hastalığı olan çocukların günlük gereksinimleri, sağlıklı akranlarından farklılık gösterebilmektedir. Bu çocukların okulda ilaç kullanma, ölçüm yapma, beslenme, hareket etme, solunum ve boşaltım ile ilgili fiziksel gereksinimleri bulunmaktadır. Ayrıca kronik hastalığı olan çocuklar, diğer arkadaşlarına göre psikososyal ve davranışsal değişiklikler gösterebilirler. Motivasyonlarının artması için desteğe ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle kronik hastalıkla mücadele eden çocuklar, psikososyal yönden desteklenmelidir. Aynı zamanda kendilerini güvende hissetmeye de gereksinim duyarlar. Kronik hastalıkların 7 gün 24 saat sürdüğü, bayram, hafta sonu gibi tatillerinin olmadığı ise unutulmamalıdır" dedi.
AİLELER VE ÖĞRETMENLER OKUL SÜRECİNİ NASIL YÖNETMELİ?
Bilgili, çocukların, ailelerin ve eğitmenlerin süreci sağlıklı yönetebilmeleri için iş birliği yapmalarının oldukça önemli olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"Kronik hastalığı olan çocuğun sağlığı ve eğitimi için güvenli ortam sağlanmalıdır. Çocuklar için bu ortamı sağlamak ise hepimizin görevidir. Kronik hastalık asla gizlenmemeli ve okul yönetimi ile paylaşılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, kronik hastalıklar bulaşıcı değildir. Çocuğun kronik hastalığı hakkında ve bakım şekli konusunda okul yetkilileri aydınlatılmalıdır. Okul hemşiresi ya da rehber öğretmeni ve sınıf öğretmeniyle beslenme şekli, ilaçları ve bu ilaçların hangi aralıklarda içilmesi gerektiği paylaşılmalıdır. Çocuğun kullandığı bir cihaz varsa bu cihazın kullanım şekli hakkında bilgi verilmelidir. Broşür, kitapçık, rehber, web adresi ve çocuğun takip edildiği merkezin iletişim bilgileri paylaşılmalı; acil durumlar ve acil durumda yapılacaklar anlatılmalıdır. Ulaşım için servis kullanılıyorsa aynı bilgiler mutlaka servis şoförü ve servis görevlisiyle de paylaşılmalıdır. Özellikle diyabetli çocuklarda ilaç kullanımı, kan şekeri ölçümü, enjeksiyon yapımı için uygun ve temiz ortamın sağlanması çok önemlidir. Bu ihtiyaçların karşılanması için uygun ortam oluşturulmalıdır. Özel beslenme planı varsa, okul diyetisyeni ile görüşülüp bilgi verilmelidir. Çocuklar, tedavi veya rahatsızlık dönemlerinde devamsızlık yapabilirler. Bu durum akademik başarılarını ve motivasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Okula döndüklerinde motivasyonları artırılmalı ve katılamadıkları derslerin tekrarları yapılarak eksiklikleri giderilmelidir. Okullarda, kronik hastalıklar konusunda seminerler verilerek öğretmenler ve öğrenciler bilgilendirilmelidir."