Muayeneye gitti, doktor arkadaşının kalbindeki 52 yıllık deliği teşhis etti

KARDİYOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, 6 ay önce diz ağrısı şikayeti ile muayene olmaya gittiği 52 yaşındaki fizik tedavi uzmanı arkadaşı Prof. Dr. Teoman Aydın'ın doğduğundan beri kalbinde bulunan ama şimdiye dek fark edilemeyen 2 santim büyüklüğündeki deliği teşhis etti.

KARDİYOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, 6 ay önce diz ağrısı şikayeti ile muayene olmaya gittiği 52 yaşındaki fizik tedavi uzmanı arkadaşı Prof. Dr. Teoman Aydın'ın doğduğundan beri kalbinde bulunan ama şimdiye dek fark edilemeyen 2 santim büyüklüğündeki deliği teşhis etti. Anjiyo yöntemiyle kalbindeki delik kapatılan Prof. Dr. Aydın, "Tesadüfen yıllar sonra bir araya geldik ve haberimin bile olmadığı hastalığıma şifa buldum" dedi.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir ile Dekan Yardımcısı ve Fizik Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Teoman Aydın, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde aynı sıralarda okudu. Daha sonra farklı uzmanlık alanlarına yönelen iki arkadaş, başka başka şehirlerde kariyerlerinde yükseldi. Yıllar sonra dekan ve dekan yardımcısı olarak yine bir araya gelen doktorlardan Prof. Dr. Özdemir, spor yaparken dizini sakatladı ve muayene olmak için arkadaşı Teoman Aydın'a gitti. Dizini muayene ettirirken Aydın'ın "Bu günlerde çok sık kalp çarpıntısı yaşıyorum, nefes darlığı ve yorgunluğum da var" demesi üzerine, hemen onu muayene etti. Daha önceden yapılan check-up tetkiklerinde de bir bulguya rastlayamayan Prof. Dr. Özdemir, yetinmeyip ekokardiyografi de yaptı. Gerçek orada ortaya çıktı, 52 yaşındaki meslektaşının kalbinde doğuştan beri var olan yaklaşık 2 santimetre büyüklüğünde bir delik vardı. Bu yaşa kadar hiç belirti vermeden ve herhangi bir komplikasyona yol açmadan gelebilmiş olması dahi şanstı.     

"BEYNİNE YA DA KALP DAMARLARINA PIHTI ATABİLİRDİ"

Prof. Dr. Ramazan Özdemir, "Şanslıymış ki, hiçbir komplikasyon geçirmeden bu yaşına kadar gelebilmiş. Pıhtı atabilir, kalp damarında ya da beyinde emboli gelişebilirdi. Tesadüfi bir şekilde hastalığını teşhis etmiş olduk. Dizimi sakatlamasaydım belki hala farkına bile varamayacaktık" diye konuştu.

Prof. Dr. Teoman Aydın'ın kalbinde tespit ettikleri ve halk arasında ASD (Atrial Septal Defekt) olarak bilinen doğumsal kalp deliklerinin en sık görülen doğumsal kalp hastalıklarından biri odluğuna işaret eden Prof. Dr. Özdemir, "Hemen ertesi günü işleme aldık. Girişimsel yöntemlerle anjiyo yapar gibi kasığından girerek halk arasında şemsiye yöntemi diye bilinen bir teknikle deliği kapattık. Ertesi gün de taburcu olup işinin başına geri döndü. ASD genellikle çocukluk çağında teşhis alır aslında. Gerekiyorsa da kapatılır ama bazen de fark edilmeden ileri yaşlara kadar gidebiliyor. Deliğin büyüklüğü bir santimetrenin altındaysa fark edilmesi daha zor oluyor. Uzun süre çok büyük risk oluşturmuyor. Ama hastalar ileri yaşlarda yorgunluk, nefes darlığı veya çarpıntıdan şikayetçi oluyor. Delik büyükse, özellikle 2 santimetre ve üzerindeyse sağ kalp yetmezliğine neden olabiliyor. Bu nedenle erkenden teşhis edilmesi ve kapatılması önemli" diye konuştu.

'KALBİMDEKİ DELİKLE UZUN DÖNEM ASKERLİK YAPMIŞIM'

Yaklaşık 6 ay önce kardiyoloji uzmanı arkadaşı Prof. Dr. Özdemir'in diz ağrısı yakınmasıyla kendisine geldiğini ve kendisini şifaya götüren rastlantının o gün başladığını anlatan Prof. Dr. Teoman Aydın ise şu bilgileri verdi:

"Spor yaptıktan sonra dizinde yaralanma meydana gelmiş. Onu muayene ederken bir yandan da konuşuyordum, 'Pek fırsat olmuyor polikliniklerden ama böyle böyle şikayetlerim var. Acaba bir kalp kontrolü mü yaptırsam?' dedim. Ramazan Bey de beni muayene etti ve hemen eski tetkiklerimi istedi. Orada bir şey göremedi. Ekokardiyografi yaptığında gördü ki, kalbimde delik varmış. Ertesi gün kendimi ameliyat masasında buldum. Operasyonu başarılı bir şekilde yaptı. Hemen ertesi gün mesleğimin başına döndüm. Kalbimde delikle askerliğimi yapmışım, hem de doğuda uzun dönem olarak yapmıştım. Şansıma bir sıkıntı da yaşamadım. 52 yaşıma kadar  bir komplikasyon gelişmeden bugünlere gelmişiz. Allah'a şükretmek lazım. Benim önerim, özellikle hamilelik döneminde yapılacak ultrason incelemeler ve daha sonraki süreçte pediatrik muayenelerini düzgün yapılması"

- İstanbul