BU FAKTÖRLER TETİKLİYOR Migren ağrıları çevresel faktörlerle, yiyeceklerle, stresle, hormonlarla tetiklenebiliyor. Kronik stres, anksiyete, depresyon gibi durumlar; gebelik, menopoz öncesi dönem; fazla parlak ışığa, gürültüye, hava kirliliğine ya da sıcak havaya maruz kalmak ve lodoslu havalar, atmosferik hava değişimleri şiddetli migren ağrılarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bunların dışında fermente besinler, çikolata, kuruyemiş, balık, alkol, soya sosları ya da kafeinli içecekler veya yeterince sıvı almamış olmak da migren ataklarını başlatabiliyor.
MİGREN TEDAVİSİNDE BOTOKS Migrenle ilgili bilinmesi gereken belki de en önemli bilgi tedavi edilebilir olduğu. Hastanın migrenle ilgili olarak bilinçlenmesi, yaşam biçimini buna göre düzenlemesi ve hem atak sırasında hem de atakları önlemek için kendisine önerilen düzenleme ve ilaç tedavilerine uyması sayesinde migren kontrol altına alınabiliyor.
Ancak kronik migrenin tedavisinde en etkili yöntem ise botoks uygulaması. Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmen ve Doç. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar, saygın uluslararası medikal dergilerden Acta Neurologica Belgica'nın Temmuz 2018 sayısında yayınlanan araştırmalarıyla, botoks uygulaması yapılan kronik migren hastalarının yüzde 82.8'inde tedaviden etkin sonuç alındığını; kronik migrende botoks tedavisinin migren ağrısının sıklığının ve şiddetinin azaltılabildiğini ortaya koyduklarını belirtti. Uygulama sayesinde hastalar aşırı ağrı kesici almak zorunluluğundan ve şiddetli ağrının yol açtığı psikolojik sorunlarla yaşamaktan kurtuluyor.
MİGRENDE YENİ UMUT: MİGREN AŞISI Acıbadem Maslak Hastanesi Migren Tedavi Merkezi'nden Nöroloji Uzmanları Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmen ve Doç. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar; bu yıl migren hastaları için güzel haberlerin olduğunu söylediler. Migren aşıları 2018 yılında hem Amerika'da hem de Avrupa'da piyasaya çıktı.
Migren atağı sırasında beyinde salgılanan ve baş ağrısını başlatan en önemli kimyasal iletici olan Kalsitonin-genle ilişkili peptit reseptorüne karşı monoklonal antikor içeren bu aşılar yıllar süren bilimsel çalışmalar sonrası Amerika ve Avrupa'da kullanılmaya başlandı.
Bu aşılar cilt altı ya da damar yolu aracılığı ile veriliyorlar. Kullanım sıklığı ayda bir ya da üç ayda bir kez yapılan uygulamalar şeklinde oluyor. Bu aşıların en önemli avantajı yan etkilerinin çok az olması ve diğer kullanılan ilaçlarla olumsuz bir ilişkiye girmemesi.
Aşılar bir ay içinde hızla işe yaramaya başlıyor ve muhtemelen bir yıl içinde Türkiye'de de mevcut olacaklar. Uzmanlar bugüne değin kullandığı tedavilerle başarı sağlayamamış migren hastaları için bu yeni tedavinin umut verici olduğunu ifade ettiler.