Memesiz Kalma Psikolojisine Son!

Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri. 85 yaşına ulaşan 8 kadından birinde meme kanseri gelişiyor.

Ama sevindirici olan bir konu var ki, günümüzde gelişen teknoloji ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde meme kanseri artık erken evrede yakalanmakta; bu nedenle sağ kalım oranları giderek artmakta.

Kanseri atlatan kadınların en büyük sorunu ise memesiz kalma psikolojisi!

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Topalan, memesi önceden alınmış veya alınacak olan tüm hastaların meme onarımı için olası aday olduğunu belirtiyor.Ancak, bu ameliyat bu hasta grubunun tümüne uygulanmamaktadır. Hastalığın evresi, hastanın genel sağlık durumu, beden yapısı, yaşam biçimi bu ameliyatın yapılmasında ve tekniğin seçilmesinde önemli rol oynar. Hastanın motivasyonu, ilk doktoru tarafından bilgilendirilmesi, kendisinin bu ameliyatı istemesi büyük önem taşır.

Kanser nedeniyle memenin alınması ve sonrasında memenin yeniden yapılması, ABD ve Avrupa’da 1970’li yıllardan beri yapılmakta. Türkiye’de ise bu yöntem 1980’lerde başlamış ancak, hastalığın tedavisi birçok bölümü ilgilendirdiği için gerekli işbirliği ancak 2000’li yıllarda sağlanabilmiştir.

Meme kanserinin tedavisi sadece hasta organı vücuttan uzaklaştırıp, ilaç ve ışın tedavisi vermekle tamamlanmamaktadır. Yani meme kanseri ile yüzleşen bir kadının tedavisinde sadece Genel Cerrahi, Tıbbi Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi uzmanları değil Plastik cerrahlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları da yer almalı ve birlikte çalışarak tedaviyi yürütmelidirler.

Kadınların büyük bölümünün memelerinin tekrar yapılabileceğinden habersiz dolaştıklarını kaydeden Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ferit Demirkan da , böyle bir tedavi seçeneğinin olduğunun bütün hastalar tarafından bilinmesinin bir hasta hakkı olduğunu kaydediyor.

Meme onarımı ameliyatının önünde duran diğer engellere de dikkat çeken Dr. Demirkan, hastaların ek cerrahi ve getireceği olumsuzluklardan ve olası onkolojik etkilerinden de korktuğunu kaydediyor.

Yapılan çalışmalar, bu tip cerrahi girişimlerin, hastalığın tekrarlaması ya da tekrarlayan hastalığı gizlemesi gibi etkilerinin olmadığını göstermiştir.Prof. Dr. Ferit Demirkan, meme kanseri sonrası  onarımın uzman eller tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor.

Meme kanseri tedavisini yürüten hekimlerin çoğu son yıllara kadar meme onarımı ile ilgili yeterince bilgi sahibi değildi ve kadınların bu tedavi yöntemine ulaşmasının önünde bir engel olarak duruyordu.

Ancak son zamanlarda ülkemizde artan başarılı sonuçlar nedeniyle, giderek daha çok hekim hastasına meme onarımını tavsiye ediyor.Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği olarak meme onarımında düzgün sonuçlar alınmaması halinde hastanın ikinci bir travma yaşayabileceğini ve bunun mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılması gerektiği konusunda hemfikiriz.

Yine Dernek yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Sühan Ayhan ise , kadınlarda memelerini kaybetme fikrinin pek çok sorunu beraberinde getirdiğini kaydediyor. Kadın memesi; kadınlığı, cinselliği, estetik görünümü, bebeğin beslenmesini, sevgiyi ve annelik duygularını ifade ediyor. Meme kanseri ile yüzleşen kadınlar memelerini kaybetme fikrine katlanamıyor ve bunun sonucunda psikolojik yönden şiddetli sorunlar yaşıyorlar. Bu sorunlar arasında depresyon, öfke, gelecek hakkında belirsizlik, umutsuzluk, çaresizlik, kanserin tekrarlayacağı korkusu, yaşama isteğine karşın ölüm korkusu sayılabilir.

Doç. Dr. Sühan Ayhan, sadece bu sorunların olmadığını ifade ediyor.Bu kadınlarda beden algısı ve cinsellikle ilgili sorunlar (kendini yarım hissetme, benlik saygısının azalması, dişilik özelliklerini kaybetme korkusu, erken menopoza girme, hormonal bozulma ve cinsel sorunlar), fiziksel uyum sorunları (yaşam kalitesinin bozulması, enerji kaybı, yorgunluk, hormonal değişimler, uyku problemleri); aile ve sosyal yaşamla ilgili ve mesleki/ekonomik sorunlar (sosyal içe çekilme, aile içi sorunlar, eşin desteğinin azalması, terkedilme) gibi sorunlar  karşımıza çıkmaktadır.

İlgili Sağlık Konuları