Meme Kanseri Riskiniz Ne Kadar Yüksek?

Kanser üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki; bir kısım risk faktörleri hastalığın gelişmesini artırıyor, ancak bunlardan bazılarından korunmak mümkün.

Kanserin herkeste ortaya çıkabileceğini ve herhangi bir hasara bağlı oluşmadığını belirten Bayındır Hastanesi Kavaklıdere Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ayhan Keskin, “Yapılan araştırmalar, bir kısım risk faktörlerinin kanser hastalığının gelişmesini artırdığını ortaya koymaktadır. Ancak bu risk faktörlerinin bazılarından korunmak mümkün” dedi.

Yaş ilerledikçe kanser riskinin arttığını kaydeden Doç. Dr. Ayhan Keskin, kadınlarda meme ve üreme organlarına ait kanserler ile erkeklerde prostat ve akciğer kanserlerinin ileri yaşlarda daha çok görüldüğünü ifade etti.

Sigara içilen ortamda bulunulmasının kanser riskini yaklaşık 1,5 kat artırdığını vurgulayan Doç. Dr. Keskin, kanserin yol açtığı tüm ölümlerin yüzde 30’unun sigara ve diğer tütün ürünlerine bağlı olduğunu kaydetti. Günde 1-10 adet sigara içenlerde akciğer kanseri riskinin içmeyenlere göre yüzde 20 arttığına işaret eden Keskin, çocuk kanserlerinin en önemli nedeninin, anne-babanın sigara içmesi olduğunu vurguladı.

Keskin, beslenme düzenindeki yanlışlıkların da kansere zemin hazırladığını, çalışmaların, yüksek yağ içerikli beslenme tarzının meme, bağırsak, prostat ve rahim kanseri riskini artırdığını gösterdiğini belirterek, kızartma yağlarının kesinlikle tekrar kullanılmaması, lifli gıdalara ağırlık verilmesi, rafine gıdalardan olabildiğince uzak durulması ve özellikle taze sebze ve meyve ile tam işlenmemiş tahıl ürünleri tercih edilmesi önerisinde bulundu.

Aşırı tuz tüketiminin de kansere zemin hazırlayabildiğini kaydeden Keskin, “Tuzun kendisi kanser yapmasa da mide yüzeyinin yapısını bozarak kanserojen maddelerin etkisine ortam hazırlamaktadır. Yine tuzun bol miktarda kullanıldığı turşularda nitrozamin denilen maddeler kanser oluşmasında önemlidirler. Yapılan araştırmalar, dondurarak saklama yönteminin tercih edildiği ülkelerde mide kanseri görülme sıklığının yüzde 64 oranında azaldığını göstermektedir” dedi.

Fast-food ve küflenmiş gıdalara da dikkati çeken Keskin, sebze ve meyvelerin iyi yıkanması gerektiğini, tarım ilaçlarının özellikle bilinçsiz kullanımının birçok kanser türü için risk faktörü olduğunu ifade etti. Keskin, şunları kaydetti:

“Sürekli kırmızı et yiyen kişilerin kanser olma riski, ayda bir kez kırmızı et yiyenlere göre 2.5 kat daha fazladır. Fiziksel aktivitenin azalması ve şişmanlık da kanserde artışa neden olur. Bilimsel çalışmalar meme, rahim, bağırsak, yemek borusu ve böbrek kanserlerinde şişmanlığın bir risk faktörü olduğunu göstermektedir.

Kronik alkol bağımlılığı, başta karaciğer kanseri olmak üzere özellikle sigarayla birlikte tüketildiğinde ağız, boğaz, yemek borusu, gırtlak ve mide kanserine neden olabilir. Eğer içkiden vazgeçemiyorsanız, kendinizi günde 2 kadehle sınırlamalı ve sigarayı da bırakmalısınız. Yine ultraviyole ışınlar ve radyoaktif maddeler, deride erken yaşlanma ve hasar oluşturarak cilt kanserine neden olabilir. Kanserin ortaya çıkmasından sorumlu önemli bir neden ise giderek artan çevre kirliliğidir. Çevre kirliliğinin kanser oluşumuna katkısı yüzde 10’u bulmaktadır.”

Meme kanseri riskinin, anne, teyze, kız kardeşi gibi yakınlarında meme kanseri bulunanlarda daha fazla olduğunu bildiren Keskin, yakınlarında meme kanseri örülen, risk taşıyabilecek kişilerin 14-15 yaşlarından itibaren göğüslerini her ay düzenli olarak elle kontrol etmeleri, 20 yaşından sonra her yıl ultrason, 40 yaşından itibaren de mamografi çektirmeleri gerektiğini söyledi.

İlgili Sağlık Konuları