Meme ağrısının net bir tanımı yoktur. Ancak menapoz öncesi hanımların büyük kısmında görülen bir şikayettir. Kişilerin meslekî, sosyal ve psikolojik hayatlarını etkileyen bir sorundur. Meme ağrısı kronik bir durum olabilir, uzun yıllar devam edebilir. Sigara kullanımı, kafein tüketimi, stres ve egzersizin ağrıyı artırdığı bilinmektedir.
Meme ağrısını ikiye ayırmak mümkündür. Doğurgan çağdaki bayanlarda, adetten birkaç gün önce başlayan, adetten sonra kaybolan ya da azalan ağrıya döngüsel ağrı denir. Bu ağrı genelde her iki memede görülür, ama tek memede hatta dönüşümlü olarak bir memede görülebilir. Aynı taraf koltukaltına ve kola yayılabilir. Menapozla birlikte bu ağrılar kaybolur.
Bu döngüsel ağrıya memeyi etkileyen hormonlar arasındaki ilişkinin düzensizliğinin sebep olduğu kabul ediliyor. Bu düzensizlik klinikte fibrokistik değişiklikler olarak tesbit edilebilir.
Diğer ağrı şekli adet ile ilişki göstermediğinden döngüsel olmayan meme ağrısı olarak isimlendirilir. Daha çok 40 yaşın üzerindeki bayanlarda görülür. Bir memede ve hep aynı yerdedir.Bu ağrının altında memede kist, kanal genişlemesi, bazı meme hastalıkları, göğüs duvarının kas ve kemiklerinden kaynaklanan ağrı, sinir ağrıları bulunabilir.
Meme ağrısının en sık sebebi memedeki yapısal değişiklikler (fibrokistik değişiklikler), kistler ve iltihaplardır. Kanserin meme ağrısına yol açması pek olağan değildir (kanserlerin %1-2’sinde ağrı olur). Ağrının kanseri düşündürmesi için memenin belli bir bölgesinde, bir kitle ile birlikte, kanlı meme başı akıntısı ile birlikte ve sebat eden ağrı olması gerekir.
Meme ağrısı ile başvuran 35 yaşın altındaki hastalarda muayene sonrası meme ultrasonu yapılır. 35 yaşın üzerindeki hastalara ultrason ile birlikte mamografi de yapılır. Tedavi gerektiren bir hastalık tesbit edilirse tedavisi yapılır.
Döngüsel meme ağrısında başka bir hastalık tesbit edilmediyse ağrılı dönemlerde ağrı kesiciler vermek; çikolata, kahve ve kolalı içeceklerden sakınmak; stresden uzak durmak yeterli olabilir. Çoğu kere hastaların kanser endişesini gidermek, ağrıların da bir şikayet konusu olmaktan çıkmasını sağlayabilir.Bazen hormon dengesizliğini gidermek için hormon ilaçları kullanılabilir.
Bütün araştırmalara ve tedavi seçeneklerine rağmen döngüsel ağrıların %90’ı döngüsel olmayan ağrıların %60’ı tedavi edilebilmektedir.
Op.Dr.Alaattin Öztürk
Genel Cerrahi Uzmanı
Sema Hastanesi