Cihazı geliştirmek istediğini belirten Elif İnce, "2018 yılında babama kanser teşhisi koyuldu. O günden beri hastanelere sık sık gidip geliyorum. Kemoterapi aldığı dönemde damarları çok inceldiğinden hemşirelerin uygun damarı bulmakta sıkıntı yaşadığını fark ettim. Bunun üzerine BİLSEM'e geldiğimde beyin fırtınası yapmaya başladık. Biraz literatür taraması yaptığımda fark ettim ki kanımızdaki hemoglobin kızılötesi ışığı soğutuyormuş. Bizde görünür ışığı engelleyerek, kamerada ufak bir değişiklik yaptık. Kızılötesi ışınlarla damarların daha net görünmesini sağladık" diye konuştu.
"ÇOK DAHA İYİ GÖRÜNTÜLER ALABİLİRİM"
Cihazın geliştirilmesi için daha kaliteli malzemelere ihtiyacı olduğunu aktaran İnce, "Kullandığımız malzemeler çok amatör malzemeler. Klasik her yerde bulunacak bir webcam, herhangi bir elektronik mağazasından aldığımız kızılötesi led kullanarak gerçekleştirdik. Biz elimizdeki imkanlarla istediğimiz kalitede elbette ki kaliteli görüntü alamıyoruz. Tam netliği sağlayamadık; ancak HD kameralarla daha kaliteli filtrelerle ve ledlerle çalışabilirsem çok daha iyi görüntüler alabilirim" dedi.
"KİMSE KARŞISINDAKİNİN ACI ÇEKMESİNİ İSTEMEZ"
Elif İnce, geliştirdiği cihazı gözlük olarak tasarlamak istediğini de belirterek, "İlerleyen aşamalarda bunu taşınabilir ve gözlük haline getirmeyi planlıyoruz. Çünkü şu hali ile benim elime odaklı ve ben bunu hareket ettiremiyorum ama ileride gözlük haline getirdiğimde birebir hastanelerde kullanılabilecek. Özellikle onkoloji ve çocuk bölümlerinde kullanılmasını istiyoruz. Çünkü kanser hastalarında damarlar inceldiği için hemşireler damarları bulmakta zorluk çekiyorlar. Çocuklarda da vücut gelişimleri bizim seviyemizde olmadığı için hem çocuklar acı çekiyor hem de hemşirelerin üzerine yük biniyor. Kim olursa olsun karşısındaki insanın acı çekmesini istemez. Biz de istemiyoruz, o yüzden bu projeyi geliştirdik" diye konuştu.