DERMATOLOJİ Uzmanı Dr. Ayşe Pınarbaşı, genç kalmanın sırrının yeni nesil hücre tedavisinde (eksozom tedavisi) olduğunu söyledi. Dr. Pınarbaşı, vücut kan sıvısından izole edilen doğal hücre parçacıkları (nanokesecikleri) olarak tanımlanan eksozomların, bazı genetik bilgiler ve proteinler için kök hücrelerden diğer hücrelere mekik görevi gördüğünü belirtti.
Cilt gençleştirme, leke ve akne izleriyle gözenekli cilt sıkılaştırma, saç dökülmesi, egzama gibi sorunlarda uygulanan yeni nesil kök hücre tedavisi büyük başarı sağlıyor. Tedavi, enjeksiyon izi ya da hafif morluk dışında hiçbir yan etkisi olmaması nedeniyle son yıllarda hem hastalar hem de hekimler tarafından tercih ediliyor. Deri, Zührevi Hastalıkları ve Estetik Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayşe Pınarbaşı, genç kalmanın sırrının yeni nesil hücre tedavisinde olduğunu söyledi. Genç kök hücreler tarafından salınan eksozomların vücuttaki yenilenme sürecini (rejenerasyon) düzenlediğini ve gençleşmeye yardımcı çok güçlü etkileri olduğunun ortaya çıktığını belirten Dr. Pınarbaşı, vücut kan sıvısından izole edilen doğal hücre parçacıkları (nanokesecikleri) olarak tanımlanan eksozomların, bazı genetik bilgiler ve proteinler için kök hücrelerden diğer hücrelere mekik görevi gördüğünü söyledi.
Eksozomun 1980'li yıllarda keşfedildiğini, sadece istenmeyen molekülleri hücre dışına atmaktan sorumlu hücre artıkları olarak bilindiğini anlatan Dr. Pınarbaşı, son 30 yılda yapılan çalışmalarda ise bu keseciklerin önemli fizyolojik görevleri olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. Dr. Pınarbaşı, eksozomların hücreler arası iletişime izin vererek yakın ve uzak hücreler arasında önemli bilgilerin düzenleyicisi olan molekülleri taşıdıklarını söyledi.
Yaşlanma, kronik hastalıklar, çevresel faktörler ve genetik bozuklukların kök hücrelerin diğer hücrelerle iletişimini etkileyerek iyileşme sürecini bozduğunu vurgulayan Dr. Ayşe Pınarbaşı, yapılan araştırmalarda özellikle genç kök hücreler tarafından salınan eksozomların vücuttaki rejeneratif süreci düzenlediğini ve gençleşmeye yardımcı çok güçlü etkileri olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Zamanla hücre gençleşmesinden ve yenilenmesinden sorumlu kök hücrelerin yaşlanma, çevresel faktörler, stres, sigara, güneş, genetik bozukluklar gibi bazı dış faktörler nedeniyle engellendiğini vurgulayan Dr. Pınarbaşı, dışarıdan sağlanan eksozom desteğiyle kök hücrelerin işini düzgün yapması için gerekli genetik hücresel bilgilerin sağlanmış olduğunu belirtti.
4 SEANS SONUNDA DEĞİŞİKLİKLER GÖRÜLMEYE BAŞLANIYOR
Eksozom tedavisinin yeni nesil kök hücre tedavisi olarak tanımlandığını kaydeden Dr. Pınarbaşı, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu tedavide çok genç ve sağlıklı kök hücrelerden ayrılan eksozomlar deriye enjekte ediliyor. ve böylelikle kök hücrelerden ana hücrelere ileti çok hızlı bir şekilde sağlanmış oluyor. Böylelikle dokunun ana yapısı olan proteinlerin sağlıklı üretimi tekrar sağlanmış oluyor. Ortalama 4 seans sonunda, dokudaki hasara bağlı semptomları yavaş yavaş görebiliyoruz. Akne izleri ve lekeler azalıyor, cilt sıkılaşıyor. Uygulamada hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Alerjik bir reaksiyon gelişmiyor. Bu tedavi gerçekten yeni bir tedavi. Dokunun kendi kendini onarmasını sağladığı için doğal bir yöntem."
Tedavinin 7-14 gün arayla 3-8 seans arasında planlanabileceğini vurgulayan Dr. Pınarbaşı, uygulamanın enjeksiyona bağlı kızarıklık, morarma dışında bilinen herhangi bir yan etkisi olmadığını da sözlerine ekledi.