Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme sorunlarını geçici olarak gözlük ve lens sayesinde çözmek mümkün. Ancak ne gözlük ne de lensin tedavi edici bir özelliği bulunmuyor sadece kullanıldığı an için net bir görüş sağlıyor.
Oysa birçoğumuz yağmurlu havalarda ıslanan, sıcak soğuk hava değişiminde buğulanan, spor faliyetlerimizde bizi kısıtlayan gözlüklerimizden ve sürekli kuruyan ya da kayan lenslerimizden kurtulmayı istemişizdir. Günümüzde ilerleyen teknoloji sayesinde lazer ameliyatlarıyla görme sorunlarına kesin bir çözüm getirmek mümkün.
Lazer Ameliyatı Olmadan Önce Mutlaka Okuyun:
Gözlerim Lazer İçin Uygun mu?
Gözlük ve lenslerinden kurtulmak isteyen herkes kendisine “Lazer tedavisi görebilir miyim?” sorusunu sormuştur. Lazerle göz tedavilerinin kilit noktasını da doğru hastanın tespiti oluşturur. Hastaların mutlaka detaylı tetkikler neticesinde lazere uyumluluğu saptanmalı. Herhangi bir nedenle lazere uygun olmayan kişilere yapılan lazer ameliyatlarının sonucu kornea nakline kadar gidebilen tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Dünyagöz Hastaneler Grubu bu analizleri çok detaylı bir şekilde yapıyor ve bugüne kadar elde edilen sonuçlara göre lazer ameliyatı olmak isteyen kişilerin neredeyse yüzde 50’si lazerle tedavi için gerekli olan bazı kriterleri taşımadıkları için elendi.
Benim İçin En Doğru Yöntem Hangisi?
Bugün, dünyada ve Türkiye’de lazerle göz tedavisinde birçok yöntem bulunuyor. Ülkemizde çoğunlukla bıçaklı ve eski yöntemlerin kullanılması ameliyat esnasında komplikasyon riskini artırıyor. Ayrıca bu yöntemler, ameliyat sonrasında da hedeflenen göz numaralarına ulaşılamamasına ve gece görüşünde sorun yaşanmasına neden olabiliyor.
Oysa bıçaksız lazer Intralase ve i-LASIK yöntemlerinde yüzde 120’ye varan başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Tedavi sonrasında görme yüzdesi kişinin göz yapısına bağlı olup, muayene ve tetkiklerle ameliyat öncesinde belirleniyor. Bıçaksız tedavi yöntemleri olan Intralase ve i-LASIK sayesinde; planlanan cerrahi sonuçlarda net başarı sağlanıyor. Kişiye özel oluşturulan flep sayesinde de ameliyatların başarıyla gerçekleştirilmelerinin yanı sıra, hasta ertesi gün sosyal yaşamına geri dönebiliyor.
Gerekli Altyapı ve Teknoloji
Başarılı bir lazer tedavisi için üç önemli faktör vardır; doktorun deneyimi, hastanenin altyapısı ve kullanılan teknoloji. Bugün en güvenilir yöntem olarak kabul edilen i-LASIK yöntemi için iki büyük teknoloji kullanılıyor. Bunlar; Intralase ve Wavefront teknolojileri. Bu teknolojilerle birlikte tedaviyi uygulayacak doktorun tecrübesi ve hastanenin altyapısı da oldukça önemli.
Dünyada kabul edilen son teknoloji lazer yöntemi olan i-LASIK ile miyop, hipermetrop ve astigmat tedavilerinde güvenilir, kişiye özel tedavi sağlanıyor. Bu yöntem sayesinde lazer tedavisinde yıllardır uygulanan farklı yöntemlere ve hastaların kuşkulu yaklaşımına son nokta konuldu. Yapılan tedavinin sonucunun stabil olması ve görme kalitesinin yüksekliğinin yanı sıra, yöntemin NASA ve Amerikan Askeri Kuvvetleri tarafından son derece zorlu ortam koşullarına maruz kalan astronot ve savaş pilotlarında bile uygulanmasına onay vermesi, tedavinin güvenilirliğinin bir diğer ispatı. Doktorların güvendiği i-LASIK yöntemi, hastaların beklentilerine de cevap veriyor.
Ameliyat Sonrası 24 Saatte Günlük Yaşam
Bıçaksız LASIK tedavisi kesinlikle ağrısız bir tedavidir. Bu tedavi iki aşamadan oluşur. Ameliyat sonrası yaklaşık 6 saat dinlenme süreci varıdr. Gözde yaşarma, sulanma ve hafif bir hassasiyet olabilir. Hasta 6 saat sonra günlük yaşantısına rahatlıkla dönebilir. İlk 24 saat içerisinde yüz yıkamamak ve duş almamak önerilir. Birinci gün kontrolünden sonra hasta günlük yaşamının yanısıra tüm spor faaliyetlerini gerçekleştirebilir. Hastaları havuz ve deniz için 15 - 20 gün ve göz makyajı için 2 -3 gün beklemeleri önerilir.