Laparoskopik cerrahi ameliyatın hastanın vücuduna yapılan açık bir kesi yerine, hastanın karnına açılan küçük deliklerden yapılmasıdır. Bu deliklerden birinden cerrahın yaptığı işlemi görebilmesini sağlayan bir kamera, diğer delik veya deliklerden de operatörün cerrahiyi yapmasını sağlayan aletler sokulmaktadır. Bu teknik tüm dünyada son 10 yılda yaygınlaşmış, eskiden açık şekilde yapılan bir çok cerrahi, laparoskopik yöntemle uygulanmaya başlanmıştır.
Memorial Hastanesi Böbrek Nakli Sorumlusu Op.Dr.Burak Koçak bu yöntemi Türkiye’de uygulamaya başlayan ikinci transplant cerrahı olmuştur. Şu anda ülkemizde merkezimiz de dahil olmak üzere beş merkezde bu operasyon yapılabilmektedir.
Açık ameliyata oranla hastalar operasyon sonrası daha az ağrı çekmekte, hastanede daha kısa kalmakta, normal yaşamlarına ve işlerine daha hızlı dönmektedirler. Ayrıca, açık cerrahide yapılan kesiye bağlı olarak ortaya çıkan istenmeyen yan etkiler bu operasyon ile minimuma indirilmiştir.
Eskiden kullanılan açık yöntemde hastalarda ameliyat sonrası görülen ameliyat yerinde fıtıklaşma, hissizlik, yara infeksiyonu, akciğerlerde hava birikmesi gibi istenmeyen yan etkiler bu teknikte çok düşük oranlarda görülmektedir.
Ameliyatların daha riskli olduğu şişman hastalar ameliyat sonrası oluşabilen yara infeksiyonu, ağrıya bağlı olarak yetersiz soluk alıp-verme gibi yan etkilerin laparoskopik yöntemde daha az görülmesi ve hastanın daha erken ayağa kalkıp yürüyebilmesi gibi sebeplerden dolayı bu tip cerrahiden diğer hastalara göre daha fazla fayda görmektedir.
Sadece vücuda açılan iki delik ve böbreği çıkarmak için yapılan küçük bir kesiden gerçekleştirilen bu operasyon kozmetik açıdan da açık cerrahiye oranla çok tatminkar sonuçlar sağlamaktadır. Ameliyat akşamı gezmeye, su içmeye başlayan vericiler, ertesi sabah yemeklerini yiyebilmekte ve duş alabilmektedirler. Bu ameliyat sonrası hastalarımız ameliyatın ertesi günü evlerine gidebilmektedirler.
Ameliyat sırasında vücuda herhangi bir dren denilen küçük borular yerleştirilmemektedir. Dikişler gizli ve estetik dikişler olmakta ve ameliyat sonrası bu dikişlerin alınması gerekmemektedir. Genelde hastalar operasyondan 1 hafta sonra araba kullanmaya başlamakta ve 3 hafta sonra da normal yaşamlarına ve işlerine dönebilmektedirler.