Kreminizin İçindeki En Değerli Maddeyi Biliyor musunuz?

Sizi bilmem ama birçok bilinçli tüketici artık içeriğini okumadan, aldığı kremi kullanmıyor.Bunun da nedeni cildimiz için yeni ve yararlı birçok maddenin hayatımıza girmiş olması. İşte ''Peptit'' de bu maddelerden biri; hatta en önemlisi

Bu konu hakkında birçok şey söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor ama kimse maalesef detaylı bilgiye sahip değil. Bu nedenle biz de konunun uzmanına sormak istedik ve Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr.Buket Pençe bilgilendiriyor.

Peptit Nedir ve Peptitin Yararları Nelerdir?

Proteinler ve bunların içeriğinde bulunan peptitlerin kozmetik amaçlı kullanımı çok eski çağlara dayanıyor. Babilli-ler, Mısırlılar, Romalılar, Çinliler ve Hintliler’in cilt ve saç bakımı için süt, soya unu ve yumurta akı gibi protein içeren maddeleri temizlik veya yüz maskesi hazırlamak için kullandıkları biliniyor. 20. yüzyıla gelinceye kadar bu maddeler herhangi biri işemden geçirilmeden kozmetik madde olarak kullanılmışlar.

Kozmetik ürünlerde proteinlerin safolarak kullanımı 1950’li yıllarda başlamış. 1960’lı yılların başında peptit ve protein moleküllerinin deri ve saça bağlanabildiği bulunmuş. Protein moleküllerinin saç üzerinde parlaklığı artırma yumuşaklık verme, tarama ve toplamayı kolaylaştırma gibi çok önemli düzeltici, iyileştirici etkileri bulunuyor.

Kozmetik amaçla kullanılan hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinler (kolajen, elastin, fibronektin, globulin, buğday gluteni) çok büyük moleküller oldukları için, deriden geçemedikleri ileri sürülüyor. Bu nedenle küçük peptitler sentetik olarak üretilmiş. Peptitlerle bakır birleştirilerek elde edilen bakır peptit, ilk defa 1997 yılında tüketicilerin kullanımına sunulmuş.

Bakır peptitler doku koruyucu, onarıcı ve yara iyileştirici etki yapıyor. Kimyasal peeling, lazer ve dermabrazyon uygulamalarından sonra cildin yenilenmesine katkı sağlıyorlar. Aynı zamanda foto yaşlanmaya karşı kullanılıyorlar. Antioksidan olmaları ve serbest radikal, metal iyon tutucu özellikleri nedeniyle kozmetik kullanımları giderek artıyor. Bakır peptitli kremler ise derinin elastikiyetini artırıyor, kırışıklıkları azaltıyor ve yeni kolajen oluşumunu sağlıyor.

Peptit molekülleri, üçlü (tripeptit), beşli (pentapeptit) veya altılı (heksapep-tit) şekillerde hazırlanabiliyor. Bu moleküllerin yapısına yağ asidi (palmitoil) eklendiğinde ise deriden geçişleri dahada kolaylaşıyor. Palmitoil – tripeptit vepalmitoil – penta peptitler, deride kolajen üretimini artırmak ve ince çizgileri, kırışıklıkları azaltmak amacıyla kozmetiklerde başarıyla kullanılıyor. Bir heksapeptit olan argirelin ise diğer peptitlerden farklı bir etki ile ciltteki kırışıklıkları gideriyor.

Uygulandığı bölgede Botulinum Toksini’ne benzer şekilde sinir uçlarındaki iletiyi bozarak kasların kasılmasına engel oluyor ve kırışıklıkları açıyor. Deride yan etki yapmıyor ve güvenle kullanılıyor. Bunu kişiler kendileri uygulayabiliyor, mutlaka doktorun uygulaması gerekmiyor.

Ama Botulinum Toksini’ne göre etkisi daha az. Bunların yanı sıra, saç kökleri üzerinde de bakır peptitlerin olumlu etkileri mevcut. Bakır peptitler saç dökülmesinde, saç nakli sonrasında yeni saç oluşumunu hızlandırıcı olarak kullanılıyor. Peptitlerin kozmetik ürünlerde kullanımıyla ciltteki yaşlılık belirtileri daha geç oluşuyor veya var olan belirtiler azaltılabiliyor. 

İlgili Sağlık Konuları