"Koronavirüsün psikolojik sonuçları çocuklardan çok yetişkinleri etkiliyor"

Sosyal izolasyon kısıtlamaları ile insanların psikolojilerinde belirsizlik ve çaresizlik duyguları belirdiğine vurgu yapan Dr. Engin Eker, koronavirüs sürecinin çocuklar ve yetişkinler üzerindeki psikolojik etkilerini değerlendirdi.

Sosyal izolasyon kısıtlamaları ile insanların psikolojilerinde belirsizlik ve çaresizlik duyguları belirdiğine vurgu yapan Dr. Engin Eker, koronavirüs sürecinin çocuklar ve yetişkinler üzerindeki psikolojik etkilerini değerlendirdi. Dr. Eker "Koronavirüsün psikolojik sonuçları çocuklardan çok yetişkinleri etkiliyor. Çocuklar içinde doğdukları çevresel şartlara göre şekil alma konusunda yetişkinlerden çok daha yeteneklidir" dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker koronavirüs sürecinin çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Dr. Eker, "Önceki yüzyıldaki veba salgını o kadar büyük kayıplara sebep olmuştur ki yeniden sosyal hayatı kurmak çok zor olmuştu. Neyse ki bizler günümüzde yine de bu denli kayıplar yaşamadık ve var olan yaşam standartlarımızı büyük oranda koruyoruz. Tıp teknolojisi bu virüsle baş etmenin yolunu bulmak üzere. Aklıma ilk gelen, II. Dünya Savaşı'ndan sonra o dönem çocukluklarını yaşayan kitlelerin, savaş ve sebep olduğu bir dolu kayıptan sonra kültürel olarak derin etkileri olan 68 kuşağını ortaya çıkarmalarıdır. Toplumlar yaşadıkları büyük ölçekli olaylara daha belirgin tepkiler verirler. Sosyal hayattan bu denli uzak kalmak, ikili ilişkilerde virüs korkusuyla mesafenin ve şüphenin, güvensizliğin bu boyutta yer kaplaması, korkunun tohumlarını attığı kamusal alana çıkamayış; bu ihtiyaçların fazlasıyla doyurulmak istendiği bir dünya sahnesini ortaya çıkartabilir" diye konuştu.

ÇOCUKLAR BU SÜREÇTEN NASIL ETKİLENİYORLAR?

Problemlerle baş edebileceği bir eğitimden geçen çocukların bu süreci daha rahat atlatacaklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker "Çocukların durumdan nasıl etkilenecekleri, herkes gibi günümüze kadar biriktirdikleriyle ilgili. Yani zor durumlar ve problemlerle nasıl baş edebileceklerine dair her çocuk aslında aile içinde bir eğitimden geçer. Tabii bu eğitim akşamları anne-baba tarafından verilen bir eğitim oturumunda gerçekleşmez. Yaşayarak ve bizatihi uygulamalı olarak 'olduğumuz şey' olarak biz veririz bu eğitimi evlatlarımıza. Bu denli yoğun kaygı ve korku yaratan bu durumda çocuklar yaşamlarının başından beri olduğu gibi anne-babalarını örnek alacaktır. O zaman toplum yapımıza bakmak gerekecek. Bu da sorunlar karşısında toplum olarak olgun baş etme mekanizmalarını mı devreye sokuyoruz yoksa daha az gelişmiş yöntemleri mi kullanıyoruz, buna bağlı. Genel olarak kuralları ve kısıtlamaları içselleştirmek kimse için kolay olmuyor bu çağda. Bir yanda sosyal mesafelenmeye dikkatle uyan milyonlar var bir yanda sokağa çıkma yasağında kesilen 31 bin küsur ceza var" dedi.

"İKİNCİ DALGA TEREDDÜT SÜRECİNİ İYİ YÖNETMEK GEREK"

Uzun bir uzaktan eğitim sürecinden sonra çocukların tekrar okul hayatına adapte olmalarında bir sıkıntı yaşanmayacağını belirten Dr. Eker "İnsanoğlu adaptif bir varlık. Okula tekrar uyum sağlamakta çocukların zorlanacağını sanmıyorum. Zor olacak olan virüs korkusu hala canlı, sonbaharda ikinci dalga başlar mı tereddütleri revaçta iken çocukların ve ebeveynlerin bu süreci nasıl yönetecekleri. Sanırım bu daha sıkıntılı bir süreç olacak. Yoksa çocuklar evde eğitim görmeye mecburiyetten de olsa nasıl uyum gösterdilerse tekrar okula gitmeye de kolayca alışacaklardır" dedi.

"YETİŞKİNLERİ ÇOCUKLARDAN DAHA ÇOK ORYANTE ETMEK GEREKECEK"

Dr. Engin, oryantasyon sürecinin gerekliliğiyle ilgili "Oryantasyon, artık hayatımızda hep var olacak olan Covid-19 virüsüyle sosyal hayatın içinde ondan korunarak yaşama konusunda gerekli olacak. Sosyal mesafelenmeye bundan sonra hep dikkat ederek ama sosyal etkileşimlerin de içinde kalarak yaşamayı öğreneceğiz. Sanırım bundan sonra biraz daha uzak duracağız birbirimizden. Oysa yakınlığı ve teması seven bir kültürümüz var ancak çocuklar yetişkinlerin sandığından farklı olarak birçok konuya çok daha hızlıca adapte olurlar. Çünkü onlar için bu dünyada olan her şey hep yenidir ve uyum talep eder. Çocukların zihinsel şemaları çok daha esnektir. Yetişkinler ise onlarca yılda oluşturdukları zihinsel inşalarından hemen vaz geçmezler. Bu sebeple çocuklar içinde doğdukları çevresel şartlara göre şekil alma konusunda yetişkinlerden çok daha yeteneklidir. Sanırım bu süreçte yetişkinleri çocuklardan daha çok oryante etmek gerekecek" ifadelerini kullandı.