"Koronavirüs stresi cinsel hayatı da olumsuz etkiliyor"

SON dönemde tüm dünyada tedirginlik yaratan yeni tip koronavirüsle ilgili (COVID-19) artan stres hayatı olumsuz etkiliyor.

SON dönemde tüm dünyada tedirginlik yaratan yeni tip koronavirüsle ilgili (COVID-19) artan stres hayatı olumsuz etkiliyor. İnsanlar hastalık korkusu ile farklı birçok psikolojik tepki gösterirken, stres cinsel hayatı da vurdu. Üro-Androloji uzmanı Prof. Dr. Halim Hattat bu durumun erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olduğunu belirterek, "Bu virüs ile yaşanan stresli düşünceler, maddi kaygılara ek olarak eş ya da aile kaygıları, çocuklara dair endişeler erkekleri tabii ki cinsellikten soğutuyor. Üstelik sorun sadece stresin yarattığı psikolojik baskı ile sınırlı kalmıyor. Yoğun ve kronik stres başta testosteron seviyeleri ve sertleşme fonksiyonu olmak üzere cinsel gücün her bir bölümünü azaltıyor" dedi.

"CİNSELLİĞİN BAŞ DÜŞMANI: STRES"

Prof. Hattat virüs nedeniyle günlük stresin arttığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Bugünlerde normalde günlük hayatımızda yaşadığımız stresin çok daha üzerinde bir baskı ile karşı karşıya kalıyoruz. Vücudunuzda kortizol, adrenalin gibi stres hormonları salgılanıyor.  Bu hormonlar sürekli üretildiklerinde ise baş ağrıları, sinirlilik, öfke, konsatrasyon güçlüğü, depresyon, endişe, kas gerginliği, yeme atakları, yüksek tansiyon, mide ve bağırsak sorunları, düşük bağışıklık gibi bir dizi problem gelişiyor. Ruhsal sıkıntı yaratan her durumun cinsel fonksiyonlarınızı da etkileyeceğini bilmelisiniz. Stres başta cinsel isteği baskılıyor. Cinsel istek olmadığında da sertleşme için gereken bazı maddeler, örneğin damarlarda bulunan nitrik oksit maddesi salgılanmıyor. Böylece cinsel bölgelerde yeterince kan akımı olmuyor ve sertleşme problemi, boşalma sorunları, haz duyamama olmak üzere pek çok cinsel sorun ortaya çıkıyor."

"KRONİK STRES TESTOSTERONU AZALTIYOR"

Kronik stresin testosteron seviyelerini nasıl azalttığını anlatan Prof. Dr. Hattat, "Kronik stresle uzun vadede testosteron seviyeleri azalıyor ve artık organik anlamda tedavi gerektiren bir tablo ortaya çıkıyor. Testislerdeki erkeklik hormonlarının üretimini denetleyen ve beyinde bulunan hipofiz bezi ile stres ve duyguları kontrol eden beyin sistemi ortaklaşa çalışıyor. Yani huzursuz, endişeli, mutsuz erkeklerde testosteron daha az üretilip andropoz sürecinin daha erken başlamasına neden olabiliyor" dedi.

"SAĞLIKSIZ ALIŞKANLIKLAR ARTIYOR"

Prof. Dr. Hattat, yoğun stresin kişilerde bağımlılığa da neden olabildiğini belirterek şunları söyledi: "Bugünlerde en büyük dikkatiniz sağlıksız alışkanlıklardan kaçınmak olmalı. Açık havada yürüyüşler, doğru bir beslenme programı, gereken hijyen kurallarına uymak hem gerginlikle başa çıkmaya yardımcı oluyor hem de cinsel hasarı yok ediyor. Sakıncalı, yanlış yaşam tarzının eklendiği ruhsal ve bedensel gerginlikler cinsel fonksiyon problemleri yaratıyor.  Cinsel isteksizlik yaşayan veya birkaç sefer sertleşme sorunuyla karşılaşan erkek, eşinden uzak durmaya başlıyor. Başarısızlık korkusu ve performans endişesi olan erkek kaçınarak sorunu görmezden gelmeye çalışıyor. Bu da eşle gerginliklere, tartışmalara, ilişki çatışmalarına dönüşüyor. İlişkideki bu sorunlar, hem erkeğin hem de kadının kendini giderek daha yetersiz, daha kırgın veya öfkeli hissetmesine neden oluyor."

- İstanbul