Köpekleri kısırlaştırmada yeni yöntem: Laparoskopi
Türkiye'de ilk kez kullanılan laparoskopik kısırlaştırma yöntemiyle, iyileşme süreci 2 güne düşüyor
Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç:
"Bu yöntem ile hayvanın ameliyat sonrası barınakta geçireceği süre de kısalacak"
ANKARA - İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi, yavruların sahiplenilme şansının artması ve barınaklarda hayvanların uzun süre kalmamalarını amaçlayan köpeklerin kısırlık tedavisinde; Türkiye'de ilk kez uygulanan laparoskopik yönteme geçildi. Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç, bu yöntemi Türkiye'de ilk kez uygulayan belediye olmaktan gurur duyduklarını söyleyerek, "Bu yöntem ile hayvanın ameliyat sonrası barınakta geçireceği süre de kısalacak" dedi.
Çankaya Belediyesi, Başkent'in en büyük sorunu olan sokak hayvanı popülasyonunda Ankara Üniversitesi ile birlikte hareket ederek; kısırlaştırmada Avrupa standartlarında bir uygulama olan laparoskopik yönteme geçti. Sokak hayvanı sayısının her geçen gün arttığı Başkent'te, sorunla sistematik şekilde ilgilenen tek kurum olan Çankaya Belediyesi, yeni bir uygulamayı daha hayata geçirdi. Çankaya Belediyesi- Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi iş birliği ile yapılan sokak hayvanı popülasyonunu en aza indirmek için hayvanlara uygulanacak laparoskopik yöntemle kısırlaştırma çalışmalarının tanıtım toplantısı Çankaya Belediyesi Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde gerçekleşti.
Laparoskopik cerrahi, karın veya göğüs bölgesini ilgilendiren ameliyatlarda alışılagelmiş geniş kesiler yapmadan, birkaç ayrı noktadan vücuda yerleştirilen ince metal borular ve bir kamera yardımı ile gerçekleştirilen bir ameliyat şekli. Geleneksel yöntemde operasyon yaklaşık 1 saat sürerken bu yöntemde 10-15 dakika arasında değişiyor. Ayrıca geleneksel yöntem 8 aylık ve sonrası hayvanlarda uygulanabilirken, bu yöntem 8 aydan daha erken zamanda da uygulanabiliyor. İnhalasyon (gaz) anestezisi altında gerçekleştirilen ameliyatta iyileşme süresi de 10 günden 2 güne iniyor.
"Türkiye'de ilk kez uygulanıyor"
İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi, yavruların sahiplenilme şansının artması ve barınaklarda hayvanların uzun süre kalmamalarını amaçlayan bu tedavi yöntemi, Türkiye'de ilk kez Çankaya Belediyesi tarafından uygulanıyor. Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Anıl Sevinç, belediyenin sokak hayvanlarından sevgisini ve özverisini hiçbir zaman esirgemediğini belirterek laparoskopi yöntemi Türkiye'de ilk kez uygulayan belediye olmaktan gurur duyduklarını söyledi. Sahipsiz sokak hayvanlarının popülasyonunun Ankara için önemli bir sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Sevinç, "Sokak hayvanlarına hiçbir zarar vermeden bu sorunu çözmenin yolunun kısırlaştırma olduğu tüm dünyada kabul edilmiş bir gerçektir. Bu anlamda Çankaya Belediyesi olarak Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi iş birliği içerisinde gerçekleştirdiğimiz laparoskopik yöntemle artık hayvanlar daha az ağrılı bir süreç geçirecek. Bu yöntem ile hayvanın ameliyat sonrası barınakta geçireceği süre de kısalacak. Öncüsü olduğumuz bu çalışmanın diğer belediyelere de örnek olmasını temenni ediyoruz" şeklinde konuştu.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Halit Kanca da Çankaya Belediyesine teşekkür ederek, sokak hayvanı probleminin kentsel ve toplumsal bir sorun olduğunu belirtti. Her 10 köpekten sadece birinin sahiplenildiğine dikkat çeken Kanca, "Hayvanların sağlığı ve refahı için tercih edilen bu uygulamanın rutin bir çalışmaya dönüşmesi bizim için mutluluk verici" diye konuştu.
Konuşmaların ardından belediye ve üniversite yetkilileri birbirine çiçek takdim etti. Ayrıca Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde çalışanlara da plaket takdim edildi. Daha sonrasında ameliyathaneye geçilerek köpeklerden birine bu yeni yöntem uygulanarak kısırlaştırma işlemi yapıldı. Ameliyat sırasında bilgi veren hekim bu yöntemin yapılacak canlıya ve durumuna göre sürenin 10 ila 15 dakika arasında değişkenlik gösterdiğini belirtti. Ameliyat sonrası süreç hakkında bilgi veren Doç. Dr. Halit Kanca ise, bu yöntemde daha az risk olduğunu, iyileşme sürecinin çok daha azaldığını ve hayvana yan etkisi olmadığını dile getirdi.