1 - 31 Mart Kalın Bağırsak (Kolon) Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle hastalığa dikkat çeken VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, "50 yaşını geçmiş kişilerin mutlaka test yaptırması gerekiyor. Haftada yarım kilodan fazla kırmızı et yemeyin. Sofranızdan enginar, bamya, kuru incir ve armudu eksik etmeyin" dedi.
KANAMA VE KİLO KAYBINA DİKKAT
Kolon kanserinin, kanserden ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada bulunduğunu belirten Doç. Dr. Yardımcı, "Ülkemizde kadınlarda en çok görülen üçüncü erkeklerde ise dördüncü kanser türü. Kolon kanseri sinsi bir hastalık olduğundan birçok hastada hiçbir belirti vermeyebilir.
Ancak çok belirgin olmasa da bazı durumlar hastalar için uyarıcı olmalıdır. Büyük abdest alışkanlıklarında değişiklik: Yıllardır düzenli olan büyük abdest alışkanlığının aniden bozulması araya ishal veya kabızlık ataklarının girmesi, tehlike sinyali anlamına gelebilir" diye konuştu.
Doç. Dr. Samet Yardımcı, açıklamasına şöyle devam etti:
"Demir eksikliği anemisi: Hastada mevcut olan tümör ufak ufak kanamalar ile hastayı kansız bırakabilir. Bu kansızlık da halsizlik, çarpıntı, aşırı üşüme ile kendini belli edebilir. Ufak miktarda olan kanamalar büyük abdestte renk değişikliğine yol açmaz ve uzun süre fark edilmeyebilir. Ancak gaitada gizli kan tahlili ile belli olacaktır.
Makattan kanama: Özellikle anüs dediğimiz büyük abdestin çıkış yerine yakın yerleşimli kitleler açık kırmızı renkli bir kanama ile kendini belli eder. Hastaların çoğu bu kanamaları basurdan veya çatlaktan kaynaklandığını düşünerek önemsemezler. Maalesef bazı doktorların da bu durumu önemsemeyerek sadece hemoroid kremleri ile geçiştirdiğine şahit olmaktayız. Bu durum da hastalığa teşhis koymayı geciktiren bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Karın ağrıları ve kramplar: Özellikle kitlenin bağırsağı tıkamaya başladığı dönemlerde şiddetli kıvrandırır tarzda karın ağrıları ve arkasından ishal ataklarının gelişmesi önemli bir göstergedir.
Kilo kaybı: Diyet ve egzersiz yapmadan, istemsiz olarak gelişen kilo kaybı sadece kalın bağırsak kanseri için değil, birçok kanser türü için önemli bir belirti olabilir."
YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN
Beslenme alışkanlıklarının kolon kanseri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu söyleyen Doç. Dr. Samet Yardımcı, "Katkı maddeleri içeren hayvansal yağları, ayrıca mısır ve ayçiçeği yağını yoğun olarak kullanan insanlarda kolon kanseri daha sık görülmektedir. Diyetteki yağ oranını düşürmeyi öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
HAFTADA YARIM KİLODAN FAZLA KIRMIZI ET TÜKETMEYİN
Yeme alışkanlıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Yardımcı, "Kırmızı et bazı araştırmalar sonucu tehlikeli bulundu ama burada kırmızı eti tamamen kesmeyi tabii ki önermiyoruz ama haftada yarım kilodan fazla tüketmek zararlı. Bir de içinde katkı maddeleri içeren salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri taze ete göre her zaman daha tehlikeli.
Lifli gıdaların kolon kanserine karşı koruyucu özellikleri var. Yüksek lif içeren meyvelerden kuru incir, avokado, armudu; yüksek lif içeren sebzelerden de bezelye, enginar ve bamyayı öneriyoruz. Mercimek, nohut ve ceviz de yüksek lif ve protein içerir ve kolon kanserinden koruyucu özellik taşırlar" dedi.
Deniz ürünlerinin de kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yardımcı, "Selenyum içeren deniz ürünlerinin tüketilmesi kansere karşı koruyucu ve faydalıdır.
Kalsiyum ve D vitamininin kanserden koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Süt ürünlerini ihmal etmemek gerekiyor. Çok su içmek ve hareketli bir yaşam tarzına sahip olmak önemli. Çünkü obezitenin de kolon kanserine yakalanma riskini artırdığını biliyoruz. Aşırı alkol tüketiminin de kolon kanseri için riski artırdığını söylemekte fayda var" diye konuştu.
ERKEN TEŞHİSTE AMELİYATA GEREK YOK
Doç. Dr. Yardımcı, "Tedavi hastalığın evresine göre değişmekle beraber kitlenin çıkarılması en önemli basamağını teşkil eder. Küçük kitlelerin ameliyatsız olarak kolonoskopi ile çıkarılması veya lokal müdahale ile çıkarılması mümkündür. Daha büyük kitleler laparoskopi (kapalı ameliyat) denilen karına küçük deliklerle girilen yöntemle çıkarılabilir.
Daha büyük, çok sayıda veya diğer organlara veya çevreye yayılım gösteren kitleler ise açık ameliyat ile çıkarılmalıdır. Bu ameliyatların tam teşekküllü hastanelerde tecrübeli cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesiyle eskiye kıyasla çok daha başarılı sonuçlar elde edebilmekteyiz. Bazı durumlarda ameliyat öncesi veya sonrası dönemde ışın veya ilaç tedavilerinin de eklenmesi gerekli olabilir" ifadelerini kullandı.