Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr.Özlem Yüksel, Nairovirüs grubundan virüslerin meydana getirdiği şiddetli seyir gösteren ve öldürücülüğü oldukça yüksek olan bu hastalıkta kenelerin en önemli hastalık vektörleri olduğunu ve 866 tanımlanmış kene türünün yaşadığını ifade etti.
Virüsün izole edildiği hayvanlar arasında sığır, koyun, keçi, yabani tavşan ve tilkinin yer aldığını kaydeden Yüksel, virüsün hayvanlarda bir hafta kadar süren geçici viremi yarattığını ancak insanlarda KKKA hastalığına yol açtığını vurguladı.
Yüksel şöyle devam etti : “Erişkin keneler, virüsü hayvanlardan aldıktan sonra 36 saat içinde çoğalmaya başlıyor. 3-5 gün sonunda maksimum sayıya ulaşıyor ve titresi azalarak aylarca devam ediyor. İnfekte kene aylarca virus bulaştırabiliyor” Yüksel, kene virüsünün kanda 40 derecede 10 gün süreyle yaşadığı 56 derecede ise 30 dakika sürede etkinliğini kaybettiği bildirdi.
Virüs insanlara, kenelerin ısırması veya kene kırma sırasında, viremik hayvanların kesilmesi sırasında, hayvana ait kan ve dokulara temas ile, infekte hastalardan (hastanede, toplumda)infekte doku ve kan teması ile ve laboratuvardan direkt temas ile deriden veya havadan geçebiliyor.
KKHA’nın mevsimsel özellik gösterdiğini anlatan Yüksel, kene hareketlerinin sıcak iklimde arttığını dile getirdi. Yüksel, Türkiye’de olgu sayısının Mayıs-Ekim aylarında arasında doruk noktasına çıktığını söyledi. Yüksel şöyle devam etti : “Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı, 2002 ve 2003 yıllarının bahar ve yaz aylarında özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızda görülmüştür. Yapılan çalışmalar neticesinde Ağustos 2003’te hastalığın adı konmuştur. 2004 yılının yine aynı dönemlerinde epidemik bir seyir göstermiştir 2007 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 1500 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi şüpheli/olası vakasının bildirimi söz konusu olmuştur. Bunlardan 717’si kesin vaka’dır”
Virüsü alan insanlarda hafif ve orta derecede klinik seyir gösterenlerin yaklaşık 9-10 günde iyileştiği bilgisini veren Yüksel, iyileşen olgularda sekel görülmediğini, hastalıktan dolayı yaşanan ölüm olaylarının ortalama yüzde 30 seviyesinde olduğunu söyledi. Yüksel, ölümlerin klinik bulguların 2. haftasında görüldüğünü bildirdi. Yüksel, “Bugün için net cevap veremediğimiz konular arasında hangi olguların ağır seyrettiği ve mortalite ile ilişkili risk faktörleri yer almaktadır” dedi