Kaybedilen Her Yarım Saat İnme Hastasının Şansını Yüzde 10 Azaltıyor

HALK arasında felç olarak bilinen inme tedavisinde zamanın hayati önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Talip Asil, "Vücudun bir yarısında güçsüzlük, görmede bozulma, konuşma zorluğu gibi belirtilerle gelebilen inme durumunda ilk 4-6 saatte müdahale çok önemli, inmenin ardından kaybedilen her...

HALK arasında felç olarak bilinen inme tedavisinde zamanın hayati önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Talip Asil, "Vücudun bir yarısında güçsüzlük, görmede bozulma, konuşma zorluğu gibi belirtilerle gelebilen inme durumunda ilk 4-6 saatte müdahale çok önemli, inmenin ardından kaybedilen her yarım saat tedavi başarısını yüzde 10 düşürüyor" dedi.

29 Ekim Dünya İnme Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Memorial Hizmet Hastanesi İnme Akut Tedavi Ünitesi'nden Prof. Dr. Talip Asil, inmenin dünyada erişkin ölümlerinde birinci, kişide bıraktığı hasar bakımından 3'üncü sırada yer aldığı söyledi. En kısa sürede donanımlı bir hastaneye ulaşabilmenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Talip Asil, "Beyin damarlarında yaşanan problemlerle kendini gösteren rahatsızlık kanama veya damar tıkanıklıklarıyla ortaya çıkıyor. Şah damarından ve kalpten gelen pıhtılar beyin damarlarında tıkanıklıklara neden olabilirken, tansiyona bağlı kanamalar yaşanabilmektedir. Yaş, cinsiyet, genetik faktörler gibi değiştirilemeyen risk faktörlerinin yanı sıra; diyabet, yüksek tansiyon, obezite, sigara, kolesterol ve sigara inme riskini artırmaktadır" dedi.

"BİR DAKİKA BİLE ÖNEMLİ"

İnme tedavisinde ilk 4-6 saatte müdahalenin çok önemli olduğu konusunda hastaları uyaran Prof. Dr. Talip Asil, "İnmeden sonra ne kadar zaman kaybedilirse beyindeki hasar o kadar fazla olmaktadır. İnmeden sonra her bir dakikada hastanın beyninde 1,9 milyon hücre ölürken kaybedilen her yarım saat tedavi başarısını yüzde 10 azaltmaktadır. Yapılan tetkiklerin ardından hastanın durumuna göre anjiyografi ile damarı tıkayan pıhtının çıkartılması ya da pıhtı eritici ilaçlar kullanılabilmektedir. Özellikle pıhtı boyunun çok büyük veya zaman kaybının fazla olduğu durumlarda anjiyografi ile pıhtının damardan çıkartılması çok daha başarılı sonuçlar vermektedir" diye konuştu.

" 'YAŞIM GENÇ, BENDE OLMAZ' DEMEYİN"

Genç yaşlarda da inmenin görülebileceğini belirten Prof. Dr. Talip Asil, "Yüksek tansiyon ve sigara tüketiminin yanında kalp-damar hastalıkları ve kanda pıhtılaşma sorunları gençlerde inme sebeplerinin başında gelmektedir. Özelikle gençlik döneminden itibaren yapılan fastfood tarzı beslenme ve sporsuz yaşam gibi yanlışlar ilerleyen yaşlarda inme riskini artırabilmektedir" ifadelerini kullandı

"KOL VE BACAKLARDAKİ GÜÇSÜZLÜĞE DİKKAT EDİN"

Aniden gelişen inmenin öncül belirtiler verebildiğine değinen Prof. Dr. Asil, " 'Geçici iskemik atak ' olarak isimlendirilen kol veya bacaklarda yaşanan birkaç dakikalık geçici güçsüzlükler inmenin habercisi olabilmektedir. Kalp veya şah damarındaki pıhtının belirtisi olabilen bu tür uyuşmaları önemseyerek önlem almak hayat kurtarıcı olabilmektedir" dedi.

"RİSK FAKTÖRLERİ KONTROL ALTINA ALINMALI"

İnmeden korunabilmek için koroner kalp damar hastalıkları ve ritim bozukluklarıyla damar sertleşmesinin engellenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Asil alınacak diğer önlemleri şöyle sıraladı: " Bununla birlikte tansiyon kontrol altına alınmalı, tuz ve katı yağlardan uzak beslenilmeli, spor ve egzersiz günlük hayata dahil edilmeli, sigaradan uzak durulmalı, kilo kontrolü ihmal edilmemelidir."

- İstanbul