İskoçya’da bir araştırma ekibi, palmiye yağının alternatifi olabilecek bir ürün geliştirmiş olabileceklerini açıkladı.
Süpermarket raflarındaki gıda ve kozmetik ürünlerinin neredeyse yarısının palmiye yağı içerdiği tahmin ediliyor.
Palmiye yağına olan büyük talep, palmiye ağaçlarının yetiştiği Ekvator'a yakın bölgelerde önemli oranda ormansızlaşmaya yol açtı.
Edinburgh'daki Queen Margaret Üniversitesi'nden (QMU) gıda uzmanları, ürettikleri yüzde 100 bitki bazlı yeni içeriğin çevre için yüzde 70 oranında daha iyi olduğunu söylüyor.
Ayrıca yüzde 80 daha az doymuş yağ ve yüzde 30 daha az kalori ile ürettikleri PALM-ALT'ı çok daha sağlıklı bir seçenek olarak değerlendiriyorlar.
Ekibin üst düzey araştırmacılarından Catriona Liddle, “(Palmiye yağının) yerine geçebilecek, aynı tada ve aynı dokuya sahip ürünü elde etmeyi başardık” diyor ve ekliyor:
"Bir kurulu, ürünümüz ile geleneksel palmiye yağ arasındaki farkı anlayıp anlayamadığını görmek için bazı duyu testlerinden geçirdik ama farkı anlayamadılar.”
Yeni PALM-ALT ürününün mayonez tarzı bir kıvama sahip olduğu belirtiliyor.
Palmiye ve hindistan cevizi ya da ilave tatlandırıcı, şeker, koruyucu madde veya renklendirici içermiyor.
Keten tohumu endüstrisinden bir yan ürün ile doğal lif ve kanola yağından yapıldı.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı'na (WWF) göre palmiye yağı, dünyada üretilen bitkisel yağların yüzde 40'ını oluşturuyor ve böylece dünyanın en çok üretilen bitkisel yağı olmaya devam ediyor.
Gıda ve kozmetik firmaları arasında oldukça popüler. Kokusuz, tatsız ve renksiz olduğu için ürünlerin kokusunu, tadını ve görünümünü değiştirmiyor.
Pürüzsüz bir dokusu var ve doğal koruyucu görevi görüyor. Yüksek sıcaklıkta da özelliklerini koruduğu için yemek pişirmek için de ideal. Çikolatadan şampuana, pizzadan diş macununa ve deodorantlara kadar her şeyde kullanılıyor.
Palmiye yağı ekimi için arazi kullanımının yüzde 85'i Endonezya ve Malezya'da.
1970'de 3,3 milyon hektardan 2020'de neredeyse 9 kat artarak 28,7 milyon hektara çıktı.
Mali açıdan bakıldığında, dünya çapındaki palmiye yağı endüstrisinin 2021'de 62,3 milyar dolar değerinde olduğu bildiriliyor. Talep artışı sürdüğünden, bu rakamın 2028 yılına kadar 75,7 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Catriona Liddle, BBC’ye yaptığı açıklamada, "Palmiye yağı gıda endüstrisinde yağ olarak kullanılıyor, size doku ve iyi bir raf ömrü sağlıyor. Özellikle fırında pişirilen ürünlerde neredeyse yeri doldurulamaz bir bileşen çünkü çok işlevsel" dedi.
Bundan sonra yeri doldurulabilir mi?
Fakat araştırmayı yürüten ekibinin PALM-ALT için uluslararası patent alma aşamasında olması ve olası üreticilerle görüşmeye başlamasıyla birlikte bu durum değişmek üzere olabilir mi?
Liddle, "Ekmek, kek, bisküvi gibi herkesin yemeyi sevdiği ancak bizim için pek de sağlıklı olmayan unlu mamuller ile başladık" diyor ve ekliyor:
"Yüzde 80'den fazla daha az doymuş yağ ve yüzde 30 daha az kalori içeren bir ürün yarattık. Dolayısıyla bu, palmiye yağından çok daha sağlıklı bir ürün. Ayrıca karbon emisyonları açısından düşünüldüğünde çevre açısından da neredeyse yüzde 70 daha iyi.
"Şimdi ürünü üretecek kişilerle görüşmeler yapmayı düşünüyoruz, bu yüzden bizim için gerçekten heyecan verici."
Palmiye yağı nedir ve neden kötü bir üne sahip?
Palmiye yağı ucuza üretiliyor. Gıdalarda ve diğer ürünlerde alternatif yağlar yerine kullanılmasının birçok başka nedeni daha var.
Ancak bazı palmiye yağlarının üretilme şekli, çevreye ciddi zararlar veriyor.
Palmiye yağı, Afrika palmiye ağacının meyvesinden elde ediliyor. Şampuan ve sabun gibi temizlik malzemelerinden kahvaltılık gevrek ve bisküvilere kadar kullandığımız pek çok üründe bulunuyor.
Çevre örgütleri, palmiye ağacı yetiştirmenin gezegen için son derece kötü olduğunu söylüyor.
Ormansızlaşma, ormanların ve ağaçların, araziyi başka bir şey için kullanma amacıyla kesilmesi anlamına geliyor.
Palmiye yağı üretiminin 1990 ile 2008 yılları arasında dünyadaki ormansızlaşmanın yaklaşık yüzde 8'inden sorumlu olduğu tahmin ediliyor.
Bunun nedeni, yasa dışı olsa bile insanların, palmiye ağacı yetiştirmek için ormanları yakması.
Ormanlar bu şekilde yakılarak, bitkilerin ve yaban hayatının yaşadığı yerler yok ediliyor, bu da bölgenin biyolojik çeşitliliğinin azalmasına yol açıyor.
Orangutanlar, gergedanlar, filler ve kaplanlar gibi türler bu durumdan etkilenebiliyor.