Hepimizin Ortak Sorunu Sivilceler!

Ergenlik döneminin doğal bir sorunu olarak görülen sivilceler, aslında ergenlik sonrasında da aniden ortaya çıkabiliyor ve hayli baş ağrıtabiliyor!

Akne, uzun süreli ve sabır isteyen bir tedavi süreci gerektirir. İlaçlar aknelerin şiddetine ve nedenine göre düzenlenir. Aknelerden kalan izler ise cilt soyma işlemi yani peeling’le silinir. Peeling işlemi sonrasında akne izleri azalırken, aynı zamanda cildiniz solgun görünümden kurtulur, daha parlak ve sağlıklı bir görünüm kazanır

Dr. Gökhan Okan; ergenlik sonrası başlayan akneler, neden geliştikleri ve nasıl tedavi edildikleri konusunda bilgiler verdi:

Akne yani halk arasındaki söylenişiyle sivilce; ergenlik çağının doğal bir sorunu gibi düşünülse de aslında ergenlik sonrasında da ortaya çıkabilir ve hayli baş ağrıtabilir! Nitekim son yıllarda cilt hastalıkları hekimlerine ergenlik sonrası başlayan akne nedeniyle başvuran hasta sayısı giderek artmaktadır. Ergenlik akneleri, bazen ileri yaşlara kadar devam ederken, 20’li yaşların ortasında ani başlayan akne şikayetleriyle de karşılaşılabiliyor. Dermatologlar bu tip akneleri ‘geç başlangıçlı akne’ olarak kabul etmektedir.

Geç başlayan akneler, kadın hastalarda daha sık görülür. Çoğunlukla derin yerleşimli ve ağrılı nodüller şeklinde kendilerini belli ederler. Genellikle ağız çevresi, yanaklar, çene altı ve boyunda yerleşir. Geç başlayan aknelerin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hormonal bozukluklar, yanlış kullanılan kozmetikler, stres, gıdalar ve bazı ilaçlar, aknelerin ortaya çıkmasına neden olabilecek sebeplerdir.

Ani başlangıçlı akne, bazen hormonal bir bozukluğun bulgusu olabilir. Özellikle geç ortaya çıkan akneleri olan kadın hastalarda, yumurtalık, böbrek üstü bezi ve tiroit bezi hastalıkları buna sebebiyet verebilir. Bazen kullanılan bazı ilaçlar (steroidler, sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları, bazı psikiyatrik ilaçlar), cildin yağ dengesini bozarak geç başlayan akne gelişmesine neden olabilir.

Kozmetikler de geç başlangıçlı aknelerin oluşmasına neden olabilecek bir diğer sebeptir. Özellikle yağlı kozmetik ürünler, gözenekleri tıkayarak, akne gelişmesine neden olmaktadır. Yağlı saç kozmetikleri; saçlarda ve alın hattında akne gelişmesine sebebiyet verebilir. Akneli cilde sahip olan kişilerin yağsız, su bazlı, non-komedojenik ibaresi bulunan kozmetik ürünleri tercih etmeleri gerekir. Makyaj mümkün olduğunca az yapılmalı, gece yatmadan önce çıkarılmalıdır.

Aknelerin sıkılması, o bölgelerde leke ve iz kalmasına neden olabilir. Lekelerin ve izlerin düzelmesi, aknelere göre çok daha zordur. Akne izleri iki çeşittir. Hipertrofik skar dediğimiz akne izleri; deride kaşıntılı, kırmızı ve deri yüzeyinden kabarık lezyonlar şeklinde görülür. Deriden çökük, çukur şeklindeki akne izleri ise atrofik skar olarak isimlendirilir.

Cilt soyma işlemi (peeling); akne izlerinin silinmesinde uygulanan etkili bir yöntemdir. İzin derinliğine göre yüzeysel ya da derin peeling işlemi yapılır. Meyve asitleriyle yapılan peeling yüzeysel akne izlerinde tercih edilir. Daha derin izlerde orta peeling işlemi faydalıdır. Yara iyileşme süresi yüzeysel peeling yöntemine göre daha uzundur. Kişinin peeling sonrası güneşten kaçınması gerekir. Üçer haftalık ara periyotlarda meyve asitli peeling işlemi tekrarlanır. Daha derin izlerde uygulanan orta peeling işlemi altı ayda bir tekrarlanabilir. Peeling işlemi sonrası akne izlerinde azalmanın yanında ciltte parlak bir görünüm kazanılmış ve aknelerden kalan lekelerde de hafifleme sağlanmış olur.

İlgili Sağlık Konuları