Hamileliğinin 7. ayında meme kanserine yakalanan kadın doğumdan 4 ay sonra hastalığı yendi

İzmir'de hamileliğinin 7. ayında meme kanserine yakalanan Sema Günalay, doğumdan 4 ay sonra hastalığı yendi. Kemoterapi almasına karşın, kafa derisi soğutma sistemi sayesinde saç dökülmesi yaşamayan Günalay, "Hamileliğim nedeniyle çocuğuma zarar gelir mi diye çok korktum ama korktuğum gibi olmadı. Bebeğime şükürler olsun bir şey olmadı" dedi.

İZMİR'de, hamileliğinin 7'nci ayında meme kanserine yakalanan Sema Günalay (37) doğumdan 4 ay sonra hastalığı yendi. Kemoterapi almasına karşın, kafa derisi soğutma sistemi sayesinde saç dökülmesi yaşamayan Günalay, "Hamileliğim nedeniyle çocuğuma zarar gelir mi diye çok korktum ama korktuğum gibi olmadı. Bebeğime şükürler olsun bir şey olmadı" dedi.
İzmir'de özel bir nakliye şirketinde çalışan Sema Günalay, hamileliğinin 7'nci ayında göğsünde kitle fark etmesi üzerine, hastaneye gitti ve meme kanserine yakalandığını öğrendi. Düzenli kemoterapi gören ve 4 ay önce bebeği Deniz'i kucağına alan Günalay, Medicana İzmir Hastanesi'nde aldığı son kemoterapinin ardından sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. 7 yaşında ilkokul birinci sınıf öğrencisi bir kızı daha bulunduğunu söyleyen Sema Günalay, "İkinci hamileliğim sırasında, 7 aylıkken göğsümde bir kitle oluştu. Hormonlarım nedeniyle kitle hızla büyüdü. İkinci evrede olduğunu ve 4 santim büyüklüğünde 4 ayrı kitlenin olduğunu öğrendik. Hemen kemoterapiye başladık. Hamileliğim nedeniyle çocuğuma zarar gelir mi diye çok korktum ama korktuğum gibi olmadı. Bebeğime şükürler olsun bir şey olmadı. Son kemoterapimi aldım" ifadelerini kullandı.
'DENİZ'İ EMZİREMEMEK BENİM İÇİN EN KÖTÜSÜYDÜ'
Kemoterapi sırasında saçların dökülmemesine çok sevindiğini belirten Günalay, "Saçlarımın dökülmesi psikolojik olarak beni yıpratırdı. Kızımın da etkilenmesinden korktum ama ileri teknolojiler sayesinde hiçbir dökülme olmadı. Bu beni biraz daha ayakta tuttu. İlk kızımı emzirdim ama Deniz'i emzirememek benim için en kötüsüydü. Oğlum doğunca çok farklı bir duygu yaşadım. Endişelerim vardı ama onun sağlıklı biçimde dünyaya gelmesinden dolayı çok mutlu oldum" diye konuştu.
Günalay'ın gayrimenkul sektöründe çalışan eşi Serdal Günalay (40) da tedavi süresince eşine en büyük desteği kendisinin verdiğini belirterek, "Zorlu bir süreci geride bıraktık. İnsan başına gelmeyince anlamıyor. Moral sayesinde atlattık. Çok şükür sonuna geldik. Her dediğine 'Evet' dedim. Saçlarının dökülmeyişi ona en büyük moral oldu ama ailesi olarak da her zaman yanında olmaya çalıştık" dedi.
'DOĞUMDAN 2 HAFTA SONRA KEMOTERAPİ ALDI'
Medicana İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji'den Uzm. Dr. Elvina Almurodova da tedavinin başarıyla sonlandığını, bundan sonra cerrahi bir operasyonla memenin alınacağını söyledi. Hastanın düzenli kontrollere devam etmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Almurodova şöyle devam etti: "Hastamız göğsündeki kitle büyüyünce bize geldi. Kurul kararıyla kemoterapiye başladık çünkü ameliyat öncesinde tümörü küçültücü bir tedavi uygulamak çok önemli. Doğum yapılabilir haftaya ulaşana kadar bu tedaviyi uyguladık. Sezaryenle doğum yaptı. Kemoterapi sürecini tedavi şemasına uygun şekilde tamamladık. Hasta genç bir anne. Onun psikolojisi için önemli olan saç dökülmemesi adına kafa derisi soğutma sistemini kullandık. Saç kaybı yaşamadan tedaviyi tamamlamış oldu. Hamileliğin riskli dönemleri var. Kemoterapiyi uygularken hem bebeğin hem annenin sağlığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Hasta uygun dönemdeyse tedaviden mahrum bırakmamak gerekiyor. Bebek doğduktan 2 hafta sonra kemoterapiye devam ettik. Kemoterapi tamamlandı. Cerrahisi yapıldıktan sonra hasta kontrollerine devam edecek. Çünkü hastalık tamamen vücuttan gitse bile kanser tanısı almış hastaların kontrollerine düzenli şekilde devam etmeleri çok önemlidir." (DHA)