Görme Alanınız Yavaş Yavaş Daralmasın

Özel Deva Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Vakıf Orhan, milyonlarca insanı etkileyen, sinsi seyrederek kendini son aşamalarda fark ettiren ve yaygın bir hastalık olan glokom hakkında önemli bilgiler verdi.

Özel Deva Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Vakıf Orhan, milyonlarca insanı etkileyen, sinsi seyrederek kendini son aşamalarda fark ettiren ve yaygın bir hastalık olan glokom hakkında önemli bilgiler verdi.

Halk arasında göz tansiyonu veya karasu hastalığı olarak bilinen glokom hastalığının görme kaybına neden olabileceğini dile getiren Dr. Orhan, "Göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin zarar görmesi ve buna bağlı olarak kişinin görme alanının yavaş yavaş daralmasıyla en son aşamalarında kendini fark ettiren sinsi bir hastalıktır. Bu hastalık çoğunlukla körlüğün nedeni olduğu için düzenli göz muayenesi olunmalı, göz tansiyonu kontrol ettirilmeli ve gerekirse görme alanı inceleme testleri yaptırılmalıdır" dedi.

BELİRTİLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Glokomun genellikle belirti vermediğinin vurgusunu yapan Dr. Orhan, "Bilhassa açık açılı glokom ağrısız ve yavaş seyreder, bu sebeple erken farkına varılmaz. Hasta, görmesinde azalma hissettiğinde hastalık genellikle ileri safhalara gelmiştir. Tedavi başlanmazsa görme alanı bir tünelden bakıyormuş gibi daralabilir. Bu safhada da tedavi edilmezse kalan görme de kaybolur. Bununla birlikte sabahları belirginleşen baş ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, televizyon izlerken göz etrafında ağrı hissedilmesi belirtileri de görülebilir. Ayrıca ailede glokom geçmişinin olması, şeker hastalığı, şiddetli kansızlık, yüksek-düşük sistemik kan basıncı, yüksek miyopi, yüksek hipermetropi, migren, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmaları başlıca risk faktörleri arasında yer almaktadır" dedi.

NASIL TEŞHİS EDİLİR

Glokomun rutin yapılan göz muayenesi ile teşhis edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Orhan, "Hastalığın erken teşhisi görme kaybını önlemede önemli olduğu için bahsedilen risk faktörlerine sahip olan hastalar her sene göz muayenesinden geçmelidir. Glokom ayrıntılı bir göz muayenesiyle teşhis edilebilir. Göz içi basınç ölçümü, görme alanı tespiti, gözün ön kamara açısının değerlendirilmesi (gonioskopi), görme sinirini değerlendiren testler (Biomikroskopik muayene, NFA, HRT, OCT, RTA gibi) yapılır. Ayrıca bu testlerin, durumunuzda değişiklik olup olmadığının izlenmesi için düzenli aralıklarla tekrarlanması gerekebilir" dedi.

GLOKOM TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Tedavideki temel amacın, hastanın görmesini koruyabilmek olduğunu söyleyen Dr. Orhan "Glokom tedavisi, göz içi basıncını düşürerek görme sinirindeki hasarı önlemeye yöneliktir. Glokomun tipine göre medikal tedavi, çeşitli lazer tedavileri ve cerrahi yöntemler uygulanabilir. Glokomun ilaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcuttur. Bu damlalar ya gözdeki sıvının üretimini kısarak ya da çıkışını arttırarak göz içi basıncını düşürürler. Belirli aralıklarla düzenli olarak ve hayat boyu kullanılırlar. İlaç tedavisine rağmen görme kaybı artıyor ve göz tansiyonu düşmüyorsa diğer tedavi yöntemlerine başvurulur.

Glokomda pek çok amaçla lazer işlemi uygulanabilir. Akut glokom krizinde zamanında yapılan lazer işlemi çok faydalıdır. Bunlar yeterli olmazsa cerrahi tedavi uygulanır. Gözün beyaz tabakasında küçük bir delik açılarak yapılır. Amaç gözle göremediğimiz bu küçük delikten göz içindeki göz içi sıvısının tahliyesidir. Kesin tedavi olmakla beraber bazı hastalarda nüks olabileceğinden belli aralıklarla kontrol önerilir" şeklinde açıklama yaptı - GAZİANTEP