"Glokom 20 kişiden birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına neden oluyor"

Glokom (göz tansiyonu) hastalığı, göz tansiyonunun yükselmesiyle görme sinirinin tahrip olması ve sinir hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. İbrahim Sayın, "Glokom 20 kişiden birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına neden oluyor" dedi.

Glokom (göz tansiyonu) hastalığı, göz tansiyonunun yükselmesiyle görme sinirinin tahrip olması ve sinir hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıktığını söyleyen Op. Dr. İbrahim Sayın, "Glokom 20 kişiden birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına neden oluyor" dedi.  

Göz Vakfı İdealtepe Göz Merkezi doktorlarından Op. Dr. İbrahim Sayın, "Normal bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli bir şekilde emilerek boşaltılır. Böylece göz içi basıncı normal düzeylerde kalır. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve Göz Tansiyonu hastalığı (Glokom) oluşur. Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olur. Tüm dünyada karşılaşılan en sık kalıcı görme kaybı nedeni glokom, 40 yaşın üzerindeki her 40 kişiden 1'inde görülmektedir. Glokom, hastalığın ortaya çıktığı her 20 kişiden birinin her iki gözünde kalıcı görme kaybına, yani körlüğe neden olmaktadır" diye konuştu.

"60 YAŞ ÜZERİNDE YÜZDE 10 ORANINDA GÖRÜLÜR"

Glokom 60 yaş üzerinde yüzde 10 oranında görüldüğünü belirten İbrahim Sayın, "Bebeklik (konjenital glokom) ve çocukluk çağlarında görülen tipleri de vardır.  Glokom her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini arttırabilmektedir. Glokom dikkati bir göz muayenesi ile teşhis edilir. Glokom yavaş seyreden, fakat sürekli ilerleyen ve giderek görme siniri tahribatına yani görme kaybına yol açan, karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Glokom teşhis edildiği zaman o ana kadar tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün değildir, tedavi kalan sağlam görme hücrelerine yöneliktir" ifadelerini kullandı.

Op. Dr. İbrahim Sayın Glokom 'un teşhisini şöyle anlattı:

"Göz Tansiyonu Ölçümü : Tonometre adı verilen bir aletle ölçülür. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa dahi glokom şüphesi taşıyıp taşımadığı hakkında çok önemli ipuçları vermektedir. Halen günümüzde poliklinik muayene şartlarında en kolay ve en hızlı yapılabilen glokom tarama yöntemidir. Göz tansiyonunu önemli bir ipucu olduğu için göz hekimi tarafından ölçülmeli ve göz muayenesinin bir parçası olmalıdır. Çünkü sadece göz tansiyonunun yüksek olması glokom demek değildir. Normal göz tansiyonu 10-20 mm Hg'dir. Optik Sinir Başı Muayenesi :  Optik sinir başı muayenesi glokomun tanı ve takibinde en önemli muayene yöntemlerindendir.Optik sinir başı, hekim tarafından oftalmoskop veya benzeri cihazlar kullanılarak direkt gözlemleme yoluyla ve bilgisayarlı görüntüleme yöntemleri kullanılarak tomografi çekilmesi yöntemleri ile incelenebilir. Tüm yöntemlerdeki amaç, optik sinir başında meydana gelen değişiklikleri ortaya koymak ve glokom hasarında zaman içinde oluşabilecek ilerlemeyi izleyebilmektir. Görme Alanı Muayenesi:  Görme alanı retinadaki görme hücrelerinin hassasiyetinin hasta ifadesine dayalı olarak ortaya konulması ile elde edilir. Perimetri olarak adlandırılan görme alanı muayenesi günümüzde bilgisayarlı otomatik perimetreler kullanılarak yapılmaktadır. Bu perimetreler ışık uyaranlarını kendileri üretmekte, hasta yanıtlarını değerlendirmekte, içinde bulunan normal kişilere ait bulgularla karşılaştırarak yorum yapmakta ve aynı hastada zaman içinde oluşabilecek değişiklikleri izleyebilmektedir."

Glokom tedavisinde 3 çeşit yöntemi olduğunu söyleyen Sayın, "İlaç tedavisi (Damla tedavisi ): En sık kullanılan tedavi şeklidir günümüzdeki çeşitli  ilaçlarla çok etkilidir. Ağızdan ilaç tedavisi: Nadiren kullanılır. Lazer tedavisi ve cerrahi tedavi: İlaç ve lazer tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda tercih edilir" diyerek sözlerini noktaladı.