Gazi Üniversitesi'nde "Dünya Pulmoner Hipertansiyon Farkındalık Günü" etkinliği düzenlendi

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Akciğer Damar Hastalıkları Araştırma Derneği, Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği işbirliğiyle "Dünya Pulmoner Hipertansiyon Farkındalık Günü" etkinliği düzenlendi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Akciğer Damar Hastalıkları Araştırma Derneği, Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneği işbirliğiyle "Dünya Pulmoner Hipertansiyon Farkındalık Günü" etkinliği düzenlendi.
Gazi Üniversitesi 75. Yıl Toplantı Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kula, "Pulmoner Hipertansiyon hastalığının en belirgin özelliği, belirtilerinin olmaması. Hastalık öyle yavaş başlıyor ki, hastalar hayatlarına bu hastalığın girdiğini anlayamıyor." dedi.
Kula, dünya genelinde "Pulmoner Hipertansiyon" hastalığının 25 milyondan fazla kişide görülen çok nadir bir hastalık olduğunu belirterek, hastalığın gerçek belirtileri ortaya çıktığında çok ileri evrelere ulaşıldığını ve tedavisinin de güçleştiğini kaydetti.
Hastalığın kesin bir tedavisinin olmadığını, ancak her gün yeni ilaçlar ve yeni tedavi seçeneklerinin ortaya çıktığını aktaran Kula, geleceğe umutla bakarak, bu ilaçlar sayesinde yaşam kalitesini çok daha iyi bir noktaya getirebildiklerini söyledi.
Pulmoner Hipertansiyon ve Skleroderma Hasta Derneğini temsilen konuşan Fatih Kaymakçıoğlu ise hastalığın nadir olmasıyla birlikte bu konuda nadir yetişmiş çok az doktorun olduğuna işaret etti. Kaymakçıoğlu, her bir doktora teşekkürlerini ileterek, bu hastaları terk etmeyip, yalnız bırakmamalarını istedi.
Dünyanın başka yerlerindeki araştırma merkezlerinde, bu hastalığın faz1, faz2 ve faz3 evrelerine ilişkin araştırma merkezlerinin olduğunu, Türkiye'de ise araştırma merkezinde çalışmalarının bulunmadığını dile getirerek, bu konuda daha fazla araştırma geliştirme merkezi istediklerini aktardı.
Kaymakçıoğlu, bir başka önemli konunun, Türkiye'de organ bağışı olduğuna dikkati çekerek, tüm vatandaşları organ bağışı yapmaya davet etti. Kaymakçıoğlu, özellikle bu hastalığa yakalananların çok azının akciğer nakline sahip olduğunu, nakil yapılamayan hastaların ise hayatını kaybettiğini ifade etti.