Fazla dezenfektan kullanımı da cildi kurutuyor

Dermatoloji Uzmanı Dr. İnci Sak, cilt kuruluğuna değinerek, "Özellikle Covid 19 pandemisi nedeniyle hayatımıza dahil olan dezenfektanların aşırı kullanımından, deterjan, aseton ve kimyasallarla aşırı temastan kaçınılmalıdır.

Dermatoloji Uzmanı Dr. İnci Sak, cilt kuruluğuna değinerek, "Özellikle Covid 19 pandemisi nedeniyle hayatımıza dahil olan dezenfektanların aşırı kullanımından, deterjan, aseton ve kimyasallarla aşırı temastan kaçınılmalıdır. Fazla dezenfektan kullanımı da cildi kurutuyor " dedi.  

Sağlığın ve güzelliğin en önemli göstergelerinden sayılan ve vücudumuzu tüm dış etmenlere karşı bir zırh gibi koruyan cilt tabakası, mevsim koşullarından doğrudan etkilendiği için özellikle kışın özel bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Öyle ki sadece havaların soğuması değil nem oranının düşmesi, su tüketiminin azalması, rüzgar, hava kirliliği, güneş ışığını daha az aldığımız için duygu durumumuzun da stresli hale gelmesi gibi nedenler de çeşitli deri hastalıklarını tetikliyor. Bunların başında da halk arasında deri kuruluğu olarak bilinen kseroz sorununun geldiğini ifade eden Acıbadem Kayseri Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. İnci Sak, "Kışın cilt sağlığımızı korumak için banyo ve duşta kullandığımız ürünlere dikkat etmeli, cildimizi nemlendiren ürünler kullanmalı, bol su içmeli ve sağlıklı beslenmeliyiz. Doymamış yağ asitlerinden (zeytin yağı) zengin beslenme de cilt kuruluğunu önlemede fayda sağlar. Yemeklerde yeterli miktarda zeytin yağı tüketmekte fayda var" diye konuştu.

Bebekler ve yaşlıların risk altında olduğuna değinen Sak, "Özellikle bebek ve çocuklar ile ileri yaşta olanlar, çok sık duş alanlar, yüzme havuzuna gidenler, kuru ve sert iklim bölgelerinde yaşayanlar deri kuruluğu sorunuyla daha çok karşılaşıyor. Mevsimsel etkinin yanı sıra kışın kalorifer, soba ve ısıtıcıların etkisiyle ortam nemi azaldığı için ciltte kuruma da kaçınılmaz hale geliyor. Kuruluk özellikle kollarda ve bacaklarda daha belirgin oluyor.  Bu bölgelerde daha az yağ bezi bulunur. Yüz, diğer vücut bölgelerine göre daha su geçirmezdir. Deri geçirgenliğinde ise lipitlerin (yağların) kritik rolü vardır. Sık duş alındığında doğal deri lipitlerinin yeniden oluşabilmesi için yeterli süre olmadığı için kuruluk özellikle yağ bezleri daha az olan kol ve bacaklarda belirgin olur" ifadelerini kullandı.

'RASTGELE NEMLENDİRİCİ KULLANMAK DOĞRU DEĞİL'

Ciltteki kuruluğun, soyulma ve kaşınmaya neden olduğunu söyleyen Sak, "Tedavi edilmeyen cilt kuruluğu pullanma, soyulma, kaşıntıya sebep olabiliyor. Kuruluk bu evreye gelmeden önce dermatoloji uzmanına danışmak gerekir. Kişinin şikayetleri, belirtilerin süresi ve şiddetinin tedavi şeklini belirliyor.  Bazen sadece nemlendirici yeterli olurken kimi durumlarda antihistaminik ilaçlar, topikal kortikosteroid kremler kullanmak gerekir.  Rastgele nemlendirici kullanmak doğru değil. Hastanın deri tipine ve şikayetlerine uygun nemlendiriciler kullanılmalı" şeklinde konuştu.

SICAK SUYLA ALINAN DUŞLAR DERİ KURULUĞUNU ARTIRIR'

Pandemide şikayetlerin arttığına değinen Sak, "Mevsimsel nedenlere bağlı olarak gelişen cilt kuruluğunun yanı sıra pandemi döneminde çok sık sabun ve dezenfektan kullanımı nedeniyle kontakt egzama şikayetlerinde artış yaşanıyor.  Bu rahatsızlık deride kuruluk ile başlıyor. Tedavi edilmezse kaşıntı, kızarıklık, çatlaklar ve soyulmalar ile ilerliyor. Kuruluğu önlemek için soğuk havalarda açıkta kalan bölgeleri, özellikle ellerimizi eldivenle korumamız gerekir. Sık duş almak vücut hijyeni için gerekli olsa da uzun süren, banyo köpükleriyle yapılan ve çok sıcak suyla alınan duşlar deri kuruluğunu artırır. Bu nedenle banyo ve duş süresi kısa tutulmalı, duştan çıktıktan sonra mutlaka cilt tipine uygun nemlendiriciler kullanılmalı. Sabunlar deriyi kuruttuğundan pH'ı 5.5 sabunsuz temizleyiciler veya yağ ve gliserin oranı yüksek sabunlar kullanılmalı. Özellikle Covid 19 pandemisi nedeniyle hayatımıza dahil olan dezenfektanların aşırı kullanımından, deterjan, aseton ve kimyasallarla aşırı temastan kaçınılmalıdır. Fazla dezenfektan kullanımı da cildi kurutuyor. Çok dar giysiler sürtünmeye bağlı deride kuruluk ve tahrişe neden olabileceğinden kıyafet seçimine de dikkat edilmelidir" diye konuştu.

'GÜNEŞ KORUYUCU ÜRÜNLER KIŞ AYLARINDA DA İHMAL EDİLMEMELİ'

Sözlerini sürdüren Dr. Sak şöyle konuştu: "Özellikle ofis ortamında çalışanlar, klimanın neden olduğu düşük neme bağlı cilt kuruluğundan korunmak için ortamın nem oranına özen göstermelidir.

Güneş koruyucu ürünler kış aylarında da ihmal edilmemeli, özellikle kayak yapanlar mutlaka kullanmalıdır, hem cildi korur hem nemlendirir. Cilt kuruluğunu engellemek için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bol su tüketimidir. Sadece suyla değil, bitki çayları ya da meyve sularından da gerekli sıvı ihtiyacı karşılanabilir. Su dışında yediğimiz besinler de cilt kuruluğuna etki eder. Hızla oluşan kilo kayıpları, dengesiz beslenme deride kuruluğa neden olur. Özellikle bol meyve ve sebze tüketimi cilt sağlımız için gereklidir.  Doymamış yağ asitlerinden (zeytin yağı) zengin beslenme de cilt kuruluğunu önlemede fayda sağlar. Yemeklerde yeterli miktarda zeytin yağı tüketmekte fayda var. "