Egzamalar vücudun her yerinde oluşabiliyor. Ancak cildin en fazla kuruyan, travmaya maruz kalan bölgeleri eller olduğundan egzama ellerde daha fazla görülüyor. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen el egzamaları, tedavi edilmediği taktirde yaşam standardını çok düşüren bir sorun. Klinik olarak el egzamalarının 7 farklı tipi bulunuyor ve bunların görülme sıklıkları da değişkenlik gösteriyor.
Daha çok ev hanımlarını etkileyen “kronik irritan el egzamaları”, adından da anlaşılacağı üzere toksik bir reaksiyon. Anadolu Sağlık Merkezi Suadiye Tıp Merkezi’nden Deri ve Zührevi Hastalıkları uzmanı Dr. Figen Akın, “Ev kadınlarında genellikle su, deterjan ve diğer tahriş edici maddelerle temas çok fazla oluyor. Bu ajanlara kronik olarak maruz kalma ve fiziksel travmalar irritan el egzamalarının oluşmasında rol oynuyor” diyor.
Kuaförler, diş teknisyenleri, kasaplar, inşaat işçileri, ressamlar ve sağlık personeli de risk altındaki kişileri oluşturuyor. Etkilenen hastaların çoğunun alerjik bir bünyeye sahip olduğunu belirten Dr. Akın, bu tip egzamaların genellikle parmak aralarından başlayarak elin üst kısımlarına, avuç içlerine doğru yayılan bir tablo şeklinde kendini gösterdiğini anlatıyor.
Lezyonlar iki elde aynı şekilde görülmüyor. Genellikle kişi en çok hangi elini kullanıyorsa o elde daha sık gözleniyor. Klinik olarak ellerde kızarıklık, sıvı toplanması gibi akut değişiklikler veya deride çatlama, pullanma gibi kronik değişiklikler olabiliyor. Ancak egzamanın en önemli bulgusu kaşıntı ve genel olarak hemen her vakada gözleniyor. Bunun yanında, tırnak çevresi iltihabı, yani halk arasında bilinen adıyla ‘dolama’, tırnak yatağında hasar meydana getirerek tırnakta bozulmalara neden olabiliyor.
Egzama tablosu sadece parmak uçlarına lokalize ise parmak ucu egzaması adını alıyor. El egzamalarının tekrarlama eğiliminde olduğunu belirten Dr. Akın, “hastada, atopi, ihtiyoz denilen bir çeşit deri hastalığı, kuru deri ve yaşlılık gibi faktörler de risk oluşturuyor. Kronik irritan el egzamalarını alerjik kontakt dermatit, sedef hastalığı ve mantar enfeksiyonlarından ayırmak gerekli. Ayırıcı tanıda ise, Patch (yama) testinden yararlanıyoruz” diyor.
Tedavi Yöntemleri
Öncelikle tahriş edici maddelerden kaçınmak gerekiyor. Bunun yanında cildi koruyucu kremler ve eldiven kullanılmak gerekiyor. Eldivenlerin kendisi de alerjiye neden olabileceğinden, potasyom dikromat veya thiuram içermeyen eldivenlerin kullanılması öneriliyor.
Dr. Akın akut dönemde hastaya topikal kortikosteroidler kullandıklarını ve çok şiddetli kaşıntının olduğu vakalarda da ağızdan antihistaminikli ilaçlar verilebildiğini söylüyor.
Nedeni tam olarak belli olmayan bu egzamaların oluşumuna dair iki teori bulunuyor. Birincisi genetik yatkınlık, diğer teori ise tekrarlayan el egzamalarına abartılı bir yanıt. Yani kişide irritan kontakt dermatitler defalarca tekrarlıyor ve hastada tablo hiperkeratozik egzamaya dönüşüyor.
Dr. Akın’ın verdiği bilgiye göre, bu egzamalarda alerjik maddelere maruziyet veya mesleki nedenler rol oynamıyor.
Ellerin iç yüzünde küçük, keskin sınırlı, üzeri kalınlaşmış, kabuklarla örtülü iltihaplı plaklarla kendini gösteren bir sorun. Bazı durumlarda deride çatlaklar ve pullanmalar ortaya çıkabiliyor.
Kronik ve tekrarlama eğiliminde olan bu egzamaların tedavi yaklaşımına ilişkin Dr. Akın’ın şu bilgileri aktarıyor: “Şiddetli olgularda ağızdan ilaç tedavisi kullanılabiliyor. Topikal tedavide ise öncelikle pullanmaların soyucu kremlerle giderilmesi ilk aşamada denenmeli. Hemen arkasından da yüksek ve orta etkili kortizonlu kremler kızarıklık ve egzama tablosu gidene kadar kullanılmalı.
Ayrıca katranlı kremler veya topikal D vitamini seçenekleri de olumlu sonuçlar verebilmektedir. Dirençli hastalarda Anadolu Sağlık Merkezi’de gerçekleştirilebilen lokal PUVA banyo da uygulanmaktadır.