Dr. Aslan Hipertansiyona Karşı Uyardı

Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Dr. Fatih Mehmet Aslan, hipertansiyonun birçok olumsuzluğu beraberinde getirebileceğini söyledi.

Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Dr. Fatih Mehmet Aslan 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Hipertansiyonun küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve dünyada her yıl kalp ve damar hastalıklarından 17 milyon kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Aslan, ''Sağlıklı beslenmek, kilo vermek, düzenli fizik aktivite, tuz kullanımını azaltılması ve toplumun sağlıklı yaşam biçimini benimsemesi hipertansiyon gelişimini büyük oranda önler'' dedi.

'KALP KRİZİ VE İNME RİSKİ ARTAR'

Ülkemizde her 5 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu belirten Dr. Aslan, ''Hipertansiyon hastası bireyler koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık( Beyin-Damar hastalıkları) için risk altındadırlar. Tütün kullanımı, obezite, yüksek kan kolesterolü, diyabetes mellitus (Şeker Hastalığı) gibi risk faktörleri hipertansiyonla birleştiğinde kalp krizi ve inme riski artar'' diye konuştu.

'HASTALIĞIN TAKİBİ ÖNEMLİ'

Ayrıca hipertansiyonun kontrolsüz kan basıncı ile bağlantılı olarak, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, periferik damar hastalığı, göz damarlarında hasar ve görme kaybı gibi hastalıklara da yol açabileceğini uyarısında bulunan Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aslan, düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibinin önemli olduğunu söyledi. İlaçlarını önerilen dozda ve sürede aksatmadan kullanması gerektiğine vurgu yapan Aslan, hekim tavsiyesi dışında başka hastaların kullandığı ya da önerdiği ilaçların asla kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.

HİPERTANSİYON NEDEN ÖNEMLİDİR?

Diyarbakır Halk Sağlığı İl Müdürlüğü paylaştığı bilgi notunda ise hipertansiyon ile ilgili olarak bilinmesi gerekti olan tüm ayrıntıları paylaştı:

"Hipertansiyon küresel bir halk sağlığı sorunudur. Dünyada kalp ve damar hastalıklarından yılda 17 milyon kişi ölmektedir. Dünyada her üç kişiden birinin ölümü hipertansiyon ile bağlantılı olarak meydana gelmektedir.

HİPERTANSİYONUN GELİŞİMİ NASIL ÖNLENEBİLİR?

Sağlıklı bireylerde kalıcı sağlıklı yaşam davranışları;
-Sağlıklı beslenmek,
-Kilo vermek,
-Düzenli fizik aktivite
-Tuz kullanımını azaltılması ve toplumun sağlıklı yaşam biçimini benimsemesi hipertansiyon gelişimini büyük oranda önler.

HİPERTANSİYON SIK MIDIR?

Bakanlığımızın 2011 yılında 15 yaşından büyük kişilerle yapmış olduğu Kronik Hastalıklar Ve Risk Faktörleri Saha Çalışması verilerine göre için ülkemizde her 5 kişiden biri (yüzde 23) hipertansiyon hastasıdır. Çalışmada tansiyon ölçümü ile ilk kez hipertansiyon teşhisi konan, daha önce hipertansif olduğunu bilmeyenlerin oranı yüzde 8,8'dir.

HİPERTANSİF BİREYLERİN KARŞI KARŞIYA BULUNDUĞU RİSKLER NELERDİR?

Hipertansif bireyler koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık için risk altındadırlar. Tütün kullanımı, obezite, yüksek kan kolesterolü, diyabetes mellitus gibi risk faktörleri hipertansiyonla birleştiğinde kalp krizi ve inme riski artar. Tanı konulmamış ve kontrolsüz hipertansiyon tüm dünyada inmenin en önemli nedenidir. Hipertansiyonun erken tanı ve tedavisi kardiyovasküler riski azaltarak inme ve kalp krizinin önlenmesinde hayati önem taşır. Kan basıncı seviyesi inme ve koroner kalp hastalığı riskiyle ilişkilidir. Aynı yaş grubundaki kişilerde kan basıncında 115/75 mmHg'dan sonraki her 20/10 mmHgartış kardiyovasküler hastalık riskini iki katına çıkarır.
Kontrolsüz kan basıncı ile bağlantılı olarak Kalp yetmezliği, Böbrek yetmezliği, Periferik damar hastalığı, Göz damarlarında hasar ve görme kaybı gelişebilmektedir.

HİPERTANSİYON TEDAVİSİ HANGİ BASAMAKLARDAN OLUŞUR?

Hipertansiyonu olan bireylerde ilaç tedavisinin uygulanması kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmamakta, başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirmesi gerekmektedir.

HİPERTANSİF BİREYLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN KONULAR NELERDİR?

Hipertansif bireylerde hipertansiyonun farkındalığı, ilaç kullanımı ve kan basıncı kontrol oranları düşüktür. Bu nedenle hipertansif bireyler;
-Sağlıklı beslenmeli,
-Fazla kilolu/ obez ise kilo vermeli,
-Fizik aktiviteleri düzenli yapmalı
-Tuz kullanımını azaltmalı,
-Düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli,
-İlaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalı
-Kan basıncı düzenli izlemeli/ izlenmesini sağlamalıdır"