Down Sendromu Dostluk Yürüyüşü Galatasaray'da

"Biz buradayız!"demek için, İstanbul Beyoğlu ve İzmir Karşıyaka'da dünyanın dört bir yanındaki organizasyonlarla eş zamanlı olarak yürüyecek.

Down Sendromu Derneği, Down Türkiye kurulalı üç yıl oluyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da,farkındalığı arttırmak, downluların hayattaki konumlarına dikkat çekmek ve onların da varolduğu gerçeğini unutmamak için yürüyecekler.

Biz buradayız yürüyüşü, 30 Eylül Pazar günü, Beyoğlu'nda Galatasaray Lisesi'nin yanında saat 15.00'te ve eşzamanlı olarak İzmir Karşıyaka Çarşı'da başlayacak. Yürüyüşe sadece down sendromlu çocuk aileleri değil, kaynaşmanın, farklı olanı kabul etmenin gününü göstermek adına herkes davetli.

Bu yıl ülkemizde üçüncüsü düzenlenen DS dostluk yürüyüşleri 1995 yılından beri dünyanın değişik ülkelerinde yapılıyor. Türkiye'de başladığında birkaç yüz kişinin katılımıyla gerçekleşirken bugün basın, gönüllü ve aile desteği ile yürüyüşe katılanlar binlerce kişiye ulaştı. Geçen yıl tüm dünyada 300 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüşlere Türkiye 'den 1500 kişi katıldı. Bu yıl bu rakamın katlanarak büyümesini bekliyoruz.

Bundan önceki yürüyüşler gibi şenlikli, müzikle ve bol balonlu organize eden yürüyüş bir anlamda down sendromlulara destek amacı taşıyor. Dünya ile eşzamanlı gerçekleştirilen yürüyüşe bir çok da ünlü simanın katılması bekleniyor.

Milliyet, ülke, sosyal ya da ekonomik farklılık gözetmeden her 800 doğumda bir görülen Down Sendromu, genetik bir farklılık. Bununla birlikte, özellikle 0-3 yaşından itibaren uygulanan düzenli ve disiplinli eğitim programları ile Down Sendrom'lu insanlar da pek çok başarıya imza atarak, toplum içinde anlamlı hayatlar kurabiliyor. Eğitim programları sayesinde Down Sendrom'lu çocuklar lise hatta üniversite bitirip ikinci bir dil öğrenebiliyor, çalışabiliyor. Her çocuk gibi farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahip olan Down Sendrom'lu çocukların kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alması ğerektiğini savunan Down Türkiye derneği, erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, oyun grupları gibi seçeneklerin aileler tarafından iyice değerlendirilip, doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor.
 

İlgili Sağlık Konuları