Dişeti Hastalıkları Genetik!

Genetik olarak da aileden geçiş gösterebilen dişeti hastalıkları, erken yaşta diş kaybına neden olabiliyor.

Bu yüzden dişeti hastalığı olan kişilerin mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolü altında olmaları gerekiyor. Anadolu Sağlık Merkezin'de Diş Hekimi Okan Acar, diş ve dişeti hastalıkları ile ilgili merak edilenleri anlattı.

Eğer dişeti hastalığı başlangıç dönemindeyken tedavi edilmezse, kısa zaman içerisinde diş köklerinin çevresindeki kemik dokusu kaybedilir. Belli bir miktardan fazla kemik kaybı olduğunda, dişler bulundukları konumdan hareket ederek yer değiştirmeye ve sallanmaya başlar. Bunun sonucunda da dişlerin kaybı kaçınılmaz olur."

İnsanlığı etkileyen en yaygın hastalıklardan biri olmasına rağmen, ülkemizde ve dünyada yeterince tanınmayan dişeti hastalıkları son derece kolay tedavi edilebiliyor. Ancak dişlerimize yeterince özen göstermediğimiz ve hijyenine önem vermediğimiz için bu sorunlar hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Anadolu Sağlık Merkezin'de Diş Hekimi Okan Acar, "sağlıklı diş ve dişetlerine sahip olmamızın hayata daha mutlu ve sağlıklı bakabilmemiz anlamına geldiğini" söylüyor.

Dişeti hastalığı, dişleri destekleyen dokuları etkileyen iltihabi bir hastalıktır. Dişeti hastalıkları içerisinde görülme sıklığı en yüksek olanlar Gingivitis (basit dişeti hastalığı) ve Periodontitis (ilerlemiş dişeti hastalığı) olarak isimlendirilen dişeti hastalıklarıdır.

Gingivitis, ağız hijyeninin yeterli olarak sağlanamadığı durumlarda oluşan dişeti hastalıkları grubunu temsil eder. Etkisi, dişeti seviyesinde sınırlı olan iltihabi bir hastalıktır. Dişeti hastalığının en önemli nedeni, düzenli ve doğru bir şekilde diş fırçalamamaya bağlı olarak gelişen "bakteriyel diş plağı"nın dişler üzerinde birikmesidir. Ancak Gingivitis’in oluşumu üzerinde sadece bakteri plağının öncelikli olarak etkisinin olmadığı; bazı ilaçların kullanımı, hamilelik, puberte veya menopoz dönemleri gibi hormonal dengesizliklerin olduğu dönemlerin de etkisi olduğu bilinmektedir.

Bakteri plağına bağlı olarak gelişen Gingivitis’in, hekimin uyguladığı diş yüzeyi temizliği ve 6 ayda bir yapılacak olan sürekli kontrollerle iyileşmesi mümkündür. Ancak tabii ki iyileşme üzerinde etkili olan en önemli faktör, hastanın doğru ve düzenli bir şekilde uyguladığı kişisel ağız bakımıdır. Tüm bu faktörler yerine getirildiğinde Gingivitis, kolaylıkla bir daha oluşmamak üzere iyileşecektir.

Periodontitis, Gingivitis’ten farklı olarak, dişin kök yüzeyini, diş kökünü saran kemiği ve bu iki doku arasındaki bağ dokusunu yok eden iltihabi bir hastalıktır. Periodontitis’in gelişimi ile birlikte diş ile dişeti arasında Periodontal cep oluşur. Bir anlamda Periodontitis, tedavi edilmemiş olan Gingivitis’in ilerlemiş haline benzetilebilir.

Periodontitis, kronik bir hastalık olsa da, ilerleme hızı artabilir. Genellikle hastayı rahatsız edecek boyutlara ulaştığında, hastalık uzun bir süredir varlığını sürdürmüş ve ne yazık ki ileri düzeyde harabiyetlere neden olmuştur. Eğer hastalık ilerlemiş düzeydeyse dişetinde abse oluşumu görülebilir. Hastalar genellikle bu durumu, dişten kaynaklanan iltihabi bir durum sanarak, ağrı ile diş hekimine başvurur. Periodontitis, kronik ve agresif Periodontitis olarak iki alt gruba ayrılır.

 

İlgili Sağlık Konuları