Depremden Sonra Online Zihin Dönüşüm Atölyelerine Yoğun İlgi

Kahramanmaraş merkezli 6 şubat depremleri 11 ili etkiledi ve yakınlarını kaybedenlerin acısı ve deprem bölgesinde yaşamanın korkusu ise halen sürüyor. Sadece deprem bölgesinde değil Türkiye'nin her yerinde, depremin yarattığı bu olumsuz etkileri aşmak isteyen vatandaş online zihin dönüşüm atölyelerine yöneldi. Zihin eğitmeni Burak Dalgül, deprem anında ve sonrasında yaşanan acı deneyimleri aşabilmenin tek yolunun kişinin zihnini eğiterek kendi hayatının direksiyonuna geçmesi olduğunu belirtti.

Kahramanmaraş merkezli 6 şubat depremleri 11 ili etkiledi ve yakınlarını kaybedenlerin acısı ve deprem bölgesinde yaşamanın korkusu ise halen sürüyor. Sadece deprem bölgesinde değil Türkiye'nin her yerinde, depremin yarattığı bu olumsuz etkileri aşmak isteyen vatandaş online zihin dönüşüm atölyelerine yöneldi.
Zihin eğitmeni Burak Dalgül, Türkiye'nin ciddi bir duygusal yıkım yaşadığını belirterek, "Kimi katılımcılarımız, depremden sonra korkularının hala aynı şekilde devam etmesinden dolayı, kimileri ise deprem bölgesine yapılan müdahalenin geç kalınmasına yönelik yaşadığı kızgınlığı ve öfkeyi aşamadığı için başvurdu. Bu durumu yaşayan yüzlerce kişi çözüm bulmak için bizden destek istedi. Bu insanların hepsinde ülkemizin deprem kuşağında yer almasından kaynaklı benzer felaketleri yeniden aynı şekilde yaşayacaklarına dair korkular hakimdi" dedi.
Deprem anında ve sonrasında yaşanan acı deneyimleri bir insanın aşabilmesinin tek yolunun; kişinin zihnini eğiterek kendi hayatının direksiyonuna geçmesi olduğunu belirten Dalgül, şunları kaydetti:
"Zihnimiz, bizim doğuştan sahip olduğumuz algılama aracımızdır. Yani; hayatımızda deneyimlediğimiz her şeyi zihnimiz ile algılarız. Fakat bu noktada her birimizin herhangi bir durumu algılama biçimimiz çok farklıdır. Çünkü algılama biçimimize yön veren iç etkenler, her birimiz için bambaşkadır. Örneğin; algılama biçimimize yön veren iç etkenlerden biri, duygularımızdır. Duygularımız, bizleri insan yapan en önemli unsurlardan biridir ve hayatımızdaki herhangi bir durumu deneyimlerken kullandığımız filtrelerdir. Korku gibi çok derin ve güçlü duygular, bizim akıl ve zeka araçlarımızı paralize ederek devre dışı bırakır. Bunun doğal sonucu olarak kişi, sağlıklı düşünemez ve deprem gibi güçlü bir deneyimin içinde sıkışıp kalır. Oysaki; bir insan, 'korku' kavramının gerçekte ne olduğunu ve nasıl o korkusunu kolaylıkla aşacağını bilse, hayatında var olan tüm korkularını kolaylıkla aşar. Çünkü; bir insan, hayatındaki tüm korkularını zihniyle, farkında olmadan, kendisi yaratır. Bu nedenle kişi, zihniyle kendisinin yarattığı bu korkuları ancak zihniyle yine kendisi aşabilir. Bunun için kişinin değerli, işlenmiş bilgiyle zihnini eğitmesi yeterlidir. Kişi zihnini eğittikten sonra ise, hayatında her ne olursa olsun, yıkılamaz bir güç haline dönüşür. Bunu metaforik düzeyde şu şekilde ifade edebilirim. Zihnini eğiten bir insan, kendi hayatının direksiyonuna geçer ve nereye, ne şekilde, nasıl gideceğine kendisi karar verir. Yaşamımızın içinde her ne olursa olsun yaşam eşsiz deneyimdir ve yaşamın içerisindeki ustalık, zihnimizi eğitmekten geçer. Çünkü her şey ama her şey zihnidir."