Eski milli sörfçü Orhan Akdan, Parkinson'un engel olduğu büyük tutkusuna darbuka çalarak girdiği 'beyin pili' ameliyatı sonrası kavuşmayı bekliyor.
Gerekli tedbirleri alarak uzman ekip kontrolünde ameliyat odasına giren DHA ekibi, operasyon sırasında ailesi ile görüntülü görüştüğü anları ve darbuka çalmasını görüntülediği Akdan ile özel röportaj da yaptı.
GENÇ YAŞTA HAYATI KABUSA DÖNDÜ
Bodrum'da yaşayan 45 yaşındaki eski milli sörfçü Akdan, 8 yıl önce Parkinson ile tanıştı. Sol kol ile bacakta titreme ve tutukluk şikayeti üzerine doktora giden Orhan Akdan, Parkinson olduğunu öğrendi. Hareketlerinde yavaşlamaya neden olan hastalık, yürüme ve konuşma güçlüğü ile giderek ilerledi. Genç yaşta Parkinson ile tanışarak hayatı kabusa dönen Akdan'ı en çok üzen ise eski günlerdeki gibi rüzgar sörfü yapamıyor olması. Hastalığa ilişkin birçok araştırma yapan Akdan'ın en büyük hayali ise beyin pili tedavisi ile Parkinson'u yenerek, sörf tutkusuna kaldığı yerden devam edebilmek. Akdan, hastayla konuşarak, karşılıklı sohbet halinde gerçekleştirilen beyin pili ameliyatı sırasında hobilerinden biri olan darbukayı çaldı.
"BEYİN YAP DİYOR, BEDEN YAPAMIYOR"
Sörfe dokuz yaşında başladığını söyleyen eski milli takım sörfçüsü Orhan Akdan, "15 yaşında milli takıma girdim. Su sporlarına olan sevgimden dolayı 23 yıl önce yerleştiğim Bodrum'da yaşıyorum. Benim asıl mesleğim peyzaj mimarlığıdır. Günün belli saatlerinde mutlaka rüzgar sörfü yapardım. Normal düzenimdeyken Parkinson hastalığı başladı. Sörf yapamadım çünkü bacaklarım çok titriyordu. Bu hastalık psikolojimi ve sosyal hayatımı çok etkiledi. Sörf camiasından kopmak zorunda kaldım. İçine kapanık olmaya başladım. Yapabildiğiniz şeyi bir anda yapamaz duruma geliyorsunuz. Beyin yap diyor, beden yapamıyor. Bu çok ağır bir durum" ifadelerini kullandı.
"ESKİ HALİME DÖNECEĞİME İNANIYORUM"
Ameliyatın ortasında darbukayı çalabilecek duruma geldiğini söyleyen Akdan, "Darbukaya olan sevgim çocukluktan geliyor. Babam ud, annem mandolin çalıyordu. Çocukluğum darbuka çalarak geçti. Çok kısa zaman içerisinde eski halime döneceğimi ve hayatıma kaldığım yerden devam edeceğimi ümit ediyorum. Doktorum pil ayarına yeni başladı. Önümüzde 2-3 haftalık bir dönem var. Umuyorum ki her şey daha güzel olacak." dedi.
Ameliyatı gerçekleştiren Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, başarılı geçen operasyonun ardından sürece ve uyguladığı tekniklere ilişkin bilgiler verdi.
Bodrumdan İstanbul'a gelen hastanın, 8 yıllık Parkinson hastalığının ileri safhada olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Zırh hastalığın tedavisine yönelik şu bilgileri verdi:
"Parkinson hastalığının başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir. Hastaların önemli bir kısmı bu medikal tedaviye iyi cevap veriyorlar. Ancak hastalığın ilerlemesi ve ilaca tolerans gelişmesi nedeniyle, eski doz ve sıklıkta ilaçlar yetmeyebiliyor. İşte bu süreçte, ilaç tedavisine yeterli yanıt vermeyen, hastalık bulguları ilaçlarla düzelmeyen veya şiddetli ilaç yan etkileri yaşayan Parkinson hastalarında beyin pili başarılı sonuçlar veriyor."
Parkinson hastalığının beyinde dopamin adı verilen bir maddenin eksilmesiyle ortaya çıktığını anlatan Ali Zırh, "Bu eksikliğe bağlı olarak hastalarda, hareketlerde yavaşlama, yüz hatlarında donukluk, küçük adımlarla öne eğik yürüme ve titreme gözlemlenir. Bu durum, sinir sisteminin bir çeşit ileri yaş hastalığıdır" dedi.
"AMELİYATLARDA BEYNİN FİZYOLOJİK HARİTASI ÇIKARILIYOR"
Ameliyatın yöntemiyle ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Zırh, şöyle devam etti:
"Beyin pilleri, beynin içerisine yerleştirdiğimiz iki ince elektrot ve köprücük kemiğinin altına yerleştirdiğimiz pil kısmı ve bunları birbirine bağlayan uzatma kablosundan oluşuyor. Ameliyat sırasında "Mikro elektrot kayıt ve simülasyon tekniği" ile beynin fizyolojik haritasını çıkarıyoruz. Hastalıktan sorumlu hücrelerin yerini tek tek buluyoruz. Ameliyatı uzatma kabloları ve sistemi besleyecek harici güç ünitesini yerleştirerek tamamlıyoruz. Aslında ameliyat bitiyor ama esas iş ondan sonra başlıyor. Çünkü hastamız ayakta poliklinik kontrollerine gelecek ve beyin pili programlama işlemi yapacağız. Bu programlama işlemi yaklaşık 2-3 haftalık bir süreçte gerçekleşiyor. Şu anda taktığımız piller dışarıdan şarj edilebilir, dolayısıyla değişmesi gerekmiyor. Eskiden hastalarımız MR çektiremiyorlardı ama yeni teknolojiyle birlikte bu sorun ortadan kalktı."
HASTALAR ESKİ YAŞANTISINA DÖNÜYOR
Beyin pili ameliyatlarını "Hastalığın saatini geri almak" olarak tanımlayan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh: "On yıllık bir Parkinson hastasını beyin pili tedavisi ile hastalığının ilk yıllarına geri döndürebiliyoruz. Hastalığı ortadan kaldırmıyoruz ama hastalığın motor bulgularını önemli ölçüde düzeltiyoruz. Bu tedavi sayesinde bağımsız yaşayamayan, sosyal hayattan kopan kişiler yeniden bağımsız yaşama şansı bulabiliyor, önemli bir kısmı da mesleklerini tekrar icra edebilme şansı yakalıyor" diye konuştu.