Çocuklarınıza Ruhsal Aşı Yaptırdınız mı? (ÇOCUK YETİŞTİRMEDE 5M AŞISI)

Çocuğu emzirirken, başlar mutluluk adımları… Mutluyken çocuğunu emziren annelere ne mutlu! M.Kurtoğlu Çocuklarımıza bebeklik çağından itibaren 1-Merhamet, 2-Mahremiyet, 3-Mesuliyet, 4-Memnuniyet 5-Mesudiyet aşılarını yaptırmak gerekiyor. Bu aşılar, çocuklarınızı; acımasızlık, depresyon, bağımlılık, kaygı ve birtakım ruhsal virüslere karşı koruyacaktır.

  Anne ve babalar tarafından daha küçücük yaşlardan itibaren çocuklara vurulacak  bu 5M aşısı, çocuğunuzu, istismarcı olmaktan, istismara uğramaktan, vurdumduymaz bir varlık olmaktan, canavarlıktan, katletmekten, parçalanmış bir aile oluşturmaktan, yaşlı anne ve babasını çöpe atmaktan ve sayamadığım bir sürü ruhsal sorunlardan, koruyacak güçlü bir önlemdir. 


1.Merhamet: 

Merhamet duygusu çocuklara erken yaşlardan itibaren kazandırılması gereken en önemli duygudur. Çocuk oyuncağına merhamet ederek merhameti öğrenir. Eşyaya zarar veren cana da zarar verir. Oyuncak köpeğini veya ayısını parçalayan çocuk, gün gelir kediye, köpeğe zarar vermeye başlar. Hayvanlara eziyet eden çocuk, zamanla kardeşine, arkadaşına zarar vermeye başlar. Zaman ilerledikçe, yabancılara, her güçsüze zarar vermeye başlayacaktır. Çocuk vicdanı aile tarafından inşa edilir. Merhametsiz anne ve babalar, kendilerinden daha merhametsizi yetiştirmiş olurlar. 

Yaşlılıkta çocukları tarafından yalnız bırakılmak istemiyorsa anne ve babalar, merhameti kendi anne ve babalarına çocuklarının şahit olacağı şekilde hissettirmelidirler.

Yaşlı Anne ve Babasına merhameti olmayanın, yaşlandığında çocuklarından merhamet beklemesi kadar saçma sapan bir beklenti olamaz… Bu iki kere iki dört demektir. 

2.Mahremiyet:

Çocuklarımıza kişisel sınırları öğretmek gerekir. Kişisel sınırların ihlali, istismar edilme aşamasının başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Kim bana ne kadar yaklaşabilir? Kimler bana dokunabilir? Kimler saçımı okşayabilir? Kimlere dokunabilirim? Kimlere dokunamam? Sınırım nedir? Kimsenin dokunamayacağı bölgelerim nelerdir? Görünmemesi gereken bölgelerim nelerdir? Bunlar tek tek öğretilmelidir yavrularımıza. Bu öğretme süreci en erken yaşlarda, tuvalet eğitimi zamanında (anal dönem) verilmeye başlanmalıdır. Tuvalet eğitimi yavrularımıza 2 yaşından önce verilmemelidir. Çocuk bu dönemde azarlanmamalı, aşağılanmamalıdır. İstenmeyen davranışların çoğu, bu dönemde kazanılır. Zorla ve aşağılayarak, azarlayarak, hatta döverek verilen tuvalet eğitimi, çocuğa psikolojik hastalık kazandırmaktan öteye geçemez. Çocuk hazır olduğunda tuvalet eğitimi verilmeye başlanmalıdır. İlgili anne ve babalar, çocuğun hazır olma zamanını çok iyi tespit edebilmektedirler. Tuvalet eğitimi verirken, mahremiyet de aşılanmalıdır. Tuvaletini yaparken kimsenin görmemesi gerektiği, çocuğa bir oyunla rahatlıkla öğretilebilir. Tuvalette iken annesi dışında kimsenin olmaması gerektiği (büyüyene ve kendi başına tuvalete gidene kadar) oyunlarla anlatılabilir. Mahremiyet örnek olarak da kazandırılabilir. Bizler karı-koca da olsak evin içinde otururken, dolaşırken kıyafetlerimizle çocuğa örnek olmalıyız. Eşofmanla, pijamayla evin içinde rahat bir şekilde oturulabilir, dolaşılabilir. İç çamaşırıyla evin içinde oturmak ve dolaşmak, çocuk kaç aylık olursa olsun çocuğa, mahremiyetsizliği aşılayabilir. Çocuklara tuvalette, banyoda yalnızlık ilkesi, zamanla aşılanmalıdır.Anne ve baba evin içinde çocukların gözü önünde iç çamaşırlarıyla geziniyorlarsa, banyoya; anne, baba ve çocuk hep birlikte giriyorsa, çocuğa teşhircilik, röntgencilik gibi hastalıklar aşılanmış ve çocuk cinsel açıdan da istismar edilmiş olur.


3.Mesuliyet:

Sorumluluk duygusu, çocuğu başıboşluktan, işe yaramazlıktan koruyan önemli bir aşıdır. Çocuk en erken yaşlarından itibaren sorumluluk sahibi olmalıdır. Bu sorumluluk bilinci çocukların gelişim düzeylerine göre; oyuncaklarını, emziğini, biberonunu korumaktan; odasının temizliğinden, düzenli olmasına kadar çocuğun sorumluluğunda olmalıdır. Sorumluluklar yaş ilerledikçe farklılaşarak devam etmelidir. Okula başlayan çocuk; harçlığından, kalemi ve silgisinden, kitabından, defterinden, ödevlerinden ve okuldaki kurallardan sorumlu olmalıdır.  Evin giderleriyle ilgili olmayan, vurdumduymaz, istediği zaman istediği saatlerde eve gelip-giden ve bundan aileyi haberdar etmeyen, işsizse iş aramayan, saatlerce kahve köşelerinde vakit harcayan, eve gelse de televizyon veya bilgisayar başından ayrılmayan bir baba bin tane çocuğu da olsa çocuklarının hiçbirine sorumluluk duygusunu kazandıramaz.Zamanının çoğunu sosyal paylaşım sitelerinde harcayan, çocuklarıyla sohbet etmek yerine komşu kadınlarla dedikodu yapmakla vakit harcayan, evlilik programlarıyla, dizilerle zamanını harcayan, okuldan gelen çocuğuna yemeğini yedirip, odasına gönderen ev hanımları, sorumsuz çocuk yetiştirir.Eve gelir gelmez geç saatlere kadar kitap okuyan, evlilik programlarıyla, dizilerle zamanını harcayan, çocuğuna akıllı telefon verip, çocuğu odasına hapseden veya çocuğa çizgi film açıp çocuğun sessiz bir şekilde odasında olmasını sağlayan çalışan anneler de çocuklarına sorumluluk duygusu aşılayamazlar. 

Sorumluluk kazandırılacaksa eğer, işe anne baba sorumluluğunu göstererek başlayın…


4.Memnuniyet:

Memnuniyet var olan duruma razı olmak, elindekiyle yetinmesini bilmek ve daha kötü durumları düşünüp şükretmektir.

Memnuniyet; mutluluk kapılarını açan bir anahtar gibidir. Hayatından memnun olan herkes mutlu olmayabilir fakat hayatından ve şartlarından memnun olmayanların mutlu olmasını bekleyemeyiz. Bazen bir tebessümle karşılanan bir baba, memnun olduğunu ifade etmelidir. 
Pahalı hediyeler yerine bir tek gül, memnun etmeli anneleri… Hayatından, eşinden, çocuğundan, işinden, var olan maddi durumdan, hayal ettikleri gibi olmasa da bu duruma razı olan anne ve babalar, kendilerinden ve hayatlarından memnun olan çocuk yetiştirirler.

Çok Şükür Diyebilmektir Ruh Sağlığı…
Verilen her şey için Allah’a teşekkür etmek, ruh sağlığımızı koruyucu bir zırh gibidir. 


5.Mesudiyet:


Mutluluk anlamında kullanılan mesudiyet, çocukluktan itibaren kazandırılması gereken önemli bir duygudur. Herkes mutlu olmayı başaramayabilir. Mutluluk, beceri gerektiren, uğraş isteyen bir duygudur. Mutlu olmayı düşünmekle mutlu olmak çok farklı kavramlardır. Mutluluğu düşünmek, mutlu olmayı hayal etmek demektir ki, mutluluğun tadına bakamazsınız. Bu çok sevdiğiniz bir yemeği düşünmekle onu yemek arasındaki fark gibidir. Mutluluk tadına varılması gereken bir duygudur. Tadına varıldığında hissedilir ancak. Mutlu çocuk yetiştirmek için, mutlu olmak gerekir. 

Mutlu ve mesut çocuklar, mutlu-mesut ailelerde yetişirler. Anne ve babası üzgün olan çocukların mutlu olmasını beklemeyelim. Geçmişe bir yolculuk yapın ve çocukken mutlu mutsuz olduğunuz anları hatırlamaya çalışın. Neler sizi mutlu etti? Anne ve babanız mutluyken nasıldınız? Onlar mutsuzken nasıldınız? Bunları düşünerek çocuklarımıza mutluluğu öğretmenin yollarını bulmuş olacağız. Küçük, maddi değeri düşük hediyeleşmeler, çocukla oyun oynamak, çocuğu anlamak, küçücük başarılarını takdir etmek, onu sevdiğinizi ifade etmekten ziyade onu bol bol sevmek, mutlu olma yeteneği kazandıran küçük adımlardır. Ayrıca mutluyken çocuk emzirmek, mutluluk hormonlarının anne sütüyle çocuğa geçmesini sağlamaktadır. Aynı şekilde stresliyken ve öfkeliyken çocuk emzirmek, stres hormonlarının çocuğa geçmesini sağlayacaktır.

Çocuğu emzirirken, başlar mutluluk adımları… Mutluyken çocuğunu emziren annelere ne mutlu!


Tebessümle bakmak gerekir yavrularımızın gözlerinin ta içine. 

Tebessüm, tıpkı memnuniyet gibi mutlulukta atılan ilk adımlardandır. Çocuklarımızı büyütürken onlara karşı tebessümü hiçbir zaman eksik etmemek gerekir. Uzman Klinik Psikolog Mehmet Kurtoğlu 















































İlgili Sağlık Konuları