Çocuk, canlılar içinde en uzun süreli bakımı, korunmayı ve sevgiyi gerektiren bir varlıktır. Bir toplumun ilerleyebilmesi ve kalkınabilmesi için o toplum içinde yetişen çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklı gelişmesi gerekmektedir.
Çocuk yetiştirme yöntemi ne olursa olsun zaman zaman çocukların fiziksel cezalara uğradıkları ve bununla beraber duygusal hasarların da ortaya çıktığı, bazen de cinsel yönden zedelendikleri gözlenmektedir. Aileler maalesef çocuk yetiştirme sürecinde bilerek ya da bilmeyerek çocuklarının gelişimini olumsuz yönde etkileyecek, kimi zaman şiddet, kimi zaman da ihmal şeklinde davranışlar sergilemektedirler. Bu nedenle istismar ve ihmal, önlenmesi ve müdahalelerde bulunulması gereken çok önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Son zamanlarda dünyada ekonomik krizler ve buna bağlı refah yaşam düzeyinin azalması ile birlikte birçok sorun ortaya çıkmıştır. En önemlisi de zor koşullar altındaki çocuklardır. Bu çocuklar her açıdan göz ardı edilmekte, fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kalmakta, uyuşturucu madde kullanımına alışmaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada 1-14 yaş grubundaki 40 milyon çocuk istismara veya ihmale maruz kalmakta ve desteğe ihtiyaç duymaktadır (Bahar vd., 2009).
Sözlüğümüze bir göz atalım, Türk Dil Kurumuna göre İstismar, anlamında kullanılmıştır. İhmal ise;Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermem anlamında kullanılmaktadır.
Çocuk yetiştirme sürecinde anneler, babalar, bakıcılar, akrabalar, öğretmenler bilerek veya bilmeyerek çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesini engelleyecek veya çocuğun gelişimini durduracak uygunsuz davranışlar göstermektedirler. Bu davranışlar, bazen çocuğa şiddet uygulama, çocuktan cinsel anlamda haz elde etme, bazen de çocuğu dikkate almama, çocuğun gelişimi için gerekli özeni göstermeme biçiminde gözlenebilmektedir (Ünal, 2008).
Çocuğu dikkate almamak, çocuğa özen göstermemek, çocuğu tehlikeli ortamlardan korumamak, çocuğun başarılarını takdir etmemek gibi davranışlar çocuğun ihmal edilmesine; çocuğa gücünün üzerinde görevler vermek, çocuğu dövmek, hırpalamak, ısırmak, çocuğu dilendirmek, çocuğu çalıştırmak, çocuktan cinsel anlamda nemalanmak gibi davranışlar çocuğun istismar edilmesine yol açmaktadır.
Çocuk ihmali ve istismarı insanlık tarihi kadar eskidir denilebilir. 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütünce (WHO) yapılan tanıma göre bir yetişkin, toplum ya da ülke tarafından bilerek veya bilmeyerek çocuğun sağlığını, fiziksel ve ruhsal-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlara çocuk ihmal ve istismarı denir. İstismara sebebiyet veren davranışın çocuk tarafından algılanması ya da yetişkinin bunu bilinçli yapması o kadar da önemli değildir. Önemli olan yetişkinin niyetinden çok davranışın çocuk üzerindeki etkisidir. Yetişkin niyeti bu tanıma göre önemsizdir (Özlük, 2013).
Çocuk istismarı, çocukların bedenlerine ve ruh sağlıklarına zarar veren, fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimlerini durduran-engelleyen ve herhangi bir kaza sonucunda oluşmayan davranışlar olarak tanımlanabilir.
Çocuk İhmali ise, çocuğa bakmakla yükümlü ve/veya onu eğitmekle görevli kişilerin çocuğun bakım, beslenme, barınma, sevgi, güven, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılama konusunda görevlerini gerektiği gibi yerine getirmemeleri olarak tanımlanabilir. İstismar aktif (çocuğa yöneltilir, uygulanır), ihmal ise pasif (çocuktan esirgenir, görmezden gelinir) bir olgudur. (Ünal, 2008).
İhmal, gerekeni yapmamak, istismar ise farklı amaçlar için kullanmaktır.
Detaylı Bilgi İçin: Uzman Klinik Psikolog Mehmet Kurtoğlu "Çocuk Bu İhmale Gelmez". Nesil Yayınları 2016