Çocuğunuzun Altını Islatıyorsa Önemseyin!

Uzmanlar, fazla önemsenmeyen alt ıslatmanın diyabet, tiroid bozukluğu, dikkat eksikliği ve depresyon kaynaklı olabileceğini söylüyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı ve Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Zafer Atasoy, tıp dilinde enürezis olarak bilinen ve tedavi edilmediği takdirde ilerleyen yaşlarda önemli problemlere sebep olabilen alt ıslatma konusunda önemli bilgiler verdi.

Doç. Dr. Neşe Karaslan Bıyıklı, idrar kaçırmanın devamlı ya da aralıklı olarak görülebildiğini, aralıklı idrar kaçırmada gündüz ya da gece olma durumlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Neşe Karaaslan, hastalığın “monosemptomatik ve polisemptomatik” olarak ikiye ayrıldığını ifade ederek; çocukta sadece uykuda idrar kaçırma oluyorsa bunun monosemptomatik idrar kaçırma, idrar kaçırmanın yanı sıra, sıkışma, damlatma, sık ya da seyrek idrar yapma ya da idrar tutma manevraları ile kesik kesik işemenin hastalığa eşlik etmesi durumlarında hastalığın polisemtomatik idrar kaçırma olarak tanımlandığını belirtti.

Doç. Dr. Neşe Karaslan Bıyıklı, hastalığın ortaya çıkışında farklı etmenlerin rol oynadığını belirterek; ‘’Uyanma güçlüğü, düşük mesane kapasitesi, gece idrar üretiminin artması ve genetik etmenler alt ıslatmanın altında yatan sebeplerden biri olabilir.

Çeşitli enfeksiyonlar, idrar torbası hastalıkları, üriner sistemin yapısal bozuklukları, idrar konsantrasyon bozuklukları, diyabet ve tiroid bozuklukları, dikkat eksikliği ile hiperaktivite sendromu, okul ve aile problemleri de çocukların geceleri altlarını ıslatmalarına sebep olabiliyor’’ dedi. Dr. Zafer Atasoy ise, enürezisin daha çok erkek çocuklarda görüldüğünün altını çizerek, genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını belirtti. Atasoy, anne ya da babasında enürezis görülen çocuklarda bu hastalığın ortaya çıkma ihtimalinin % 45 iken, hastalığın her iki ebeveynde görülmesi halinde çocukta alt ıslatmaya rastlanma ihtimalinin % 77’ye kadar çıktığını söyledi.

Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, çocuğun sıvı alımının düzenlenmesi ve çocuğa gazlı ya da kafeinli içeceklerin verilmemesini ya da kısıtlanmasını öneriyor. Çocuğun yatmadan önce tuvalete çıkmasını sağlamak, gece uyandırmak ve altına yapmadığı zaman ödüllendirmek de enürezis hastalığının önüne geçilmesinde faydalı oluyor. Bazı olgularda bu tedaviye alarm tedavisi de eklenebiliyor.

En etkin tedaviyi anne başta olmak üzere, ailenin çocuklarıyla birlikte bu tedavi planını yürüten ekiple kurduğu iş birliği oluşturuyor. Davranış ve alarm tedavilerinde başarı oranı % 90’ların üzerine çıkıyor ve yineleme riski azalıyor. Alarm tedavisinin başarısızlığı ya da kullanılamaması halinde ‘Desmopressin tedavisi’ gibi değişik ilaçların kullanılması gündeme gelebiliyor.

İlgili Sağlık Konuları