Yüz yüze eğitimin başlamasıyla çocukların okula uyumda zorlanabileceğini belirten Uzm. Dr. Leyla Ezgi Tüğen, "Kaygı bulaşıcıdır ve ailelerin covid-19 ile ilgili kaygıları çocuğun okula gitme motivasyonunu azaltabilir. Çocuk ve gençlerin büyük bir kısmı geçen 1.5 yıl okula gidemediği için arkadaşlarını ve öğretmenlerini tanıyamadı. Tanımadığı ortam ve kişiler bazı çocukları duygusal olarak daha zorlayabilir. Hem ebeveynler hem öğretmenler yaklaşık 1 aylık dönemi okula uyum süreci olarak görmeli" dedi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Leyla Ezgi Tüğen, yaklaşık 1.5 yılın ardından tekrar başlayan yüz yüze eğitimde okula uyum sürecinde dikkat edilmesi gereken hususları açıkladı. Uzm. Dr. Tüğen, çocukların evde kaldığı dönemde sosyal gelişimlerinin zarar gördüğünü belirterek, "Okulların kapalı olduğu dönemde akademik kayıplardan ziyade çocukların sosyal-duygusal gelişimlerindeki aksamaların çok daha büyük ve önemli olduğunu düşünüyorum. Okul çocukların sadece ders yeri değil toplumsal kuralların öğrenildiği, özdenetim becerilerin geliştiği, empati ve sosyal ilişki becerilerinin kazanıldığı, fiziksel olarak hareket ihtiyaçlarının karşılandığı bir ortamdır. Bu ihtiyaçların karşılanamaması ile birlikte çocuklarda birçok ruh sağlığı probleminin arttığını gördük" dedi.
KAYGILARINIZI ÇOCUĞUNUZA BULAŞTIRMAYIN
Bu dönemde hem çocukların hem ailelerinin okula gitmekle ilgili kaygılarının olmasının normal olduğuna değinen Uzm. Dr. Tüğen, "Okula uyum süreciyle ilgili zorlukları sıralarsak öncelikle hala koronavirüs sürmekte ve ailelerin covid-19 ile ilgili 'çocuklar okulda önlemlere uyacak mı, maskeler düzenli takılacak mı, hijyen kuralarına uyulacak mı' gibi kaygı uyandıracak düşünceleri var. Biliyoruz ki kaygı bulaşıcıdır ve ebeveynlerin kaygılarının çocuğa geçmesiyle, çocuğun okula gitme motivasyonu azalacaktır. Uzun zamandır okula gitmeyen çocukların uyku düzenleri bozulmuş durumda, sabah erken kalkmakta zorlanma çocukların okula uyumlarını olumsuz etkilemekte. Çocuk ve gençlerin büyük bir kısmı ya yeni bir okula başladı ya da geçen 1.5 yıl okula gidemediği için arkadaşlarını ve öğretmenlerini tanıyamadı. Tanımadığı ortam ve kişiler bazı çocukları duygusal olarak daha zorlayabilir. Ruh sağlığı sorunları yaşayan çocukların okula uyum süreci daha zor olabilir. Örneğin dikkat eksikliği ve öğrenme zorlukları çocukların derslerle ilgili kaygılarını arttırabilir. Özellikle küçük çocuklarda aileden ayrılma kaygısı okul reddinin önemli nedenlerinden biridir" diye konuştu.
4 MADDEYLE OKULA UYUMU KOLAYLAŞTIRIN
Uzm. Dr. Leyla Ezgi Tüğen, okula uyum zorluğunda yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
"Ebeveynler olarak koronavirüs ile ilgili kaygılarımızın normal olduğunu bilelim, önlemlerle ilgili okuldan bu konuda bilgi alıp birbirimize destek olup iş birliği yapalım. Hem ebeveynler hem öğretmenler yaklaşık 1 aylık bir süreyi okula uyum süreci olarak görmeli, akademik yüklenmelerden ziyade çocukların okula gelme motivasyonlarını arttırmaya yönelik aktivitelere öncelik vermeli. Aileler evde uyku, beslenme, oyun, dersler ve aile ile vakit geçirme gibi günlük rutinleri artık okul rutinine göre ayarlamalı, hafta sonu bile rutinlerde bozulmalar çok olmamalı, kurallar konusunda sert değil ama net olunmalı. Ev ortamı okul rutinine göre düzenlenmeli, çanta giysi araç gereç hazırlıkları akşamdan çocukla birlikte yapılmalı. Okula uyum sürecinde yapılmayacak en önemli şeylerden biri çocuk zorlanıyor diye okula göndermemek bu durumu daha da kaotikleştirecektir. Okula uyum sürecindeki zorluklarda öğretmenlerle iş birliği yapılması önemlidir ancak 1 ayı geçmesi ya da okula gitmeme şeklinde olan okul reddi durumunda mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanından yardım alınması gerekmektedir."