Çanakkale'deki organ nakil merkezi böbrek hastalarının umudu oldu

Çanakkale'de üniversite bünyesinde 4 yıl önce kurulan organ nakil merkezi, tamamına yakını kadavradan yapılan başarılı operasyonlarla 82 böbrek hastasını hayata bağladı.

Çanakkale'de üniversite bünyesinde 4 yıl önce kurulan organ nakil merkezi, tamamına yakını kadavradan yapılan başarılı operasyonlarla 82 böbrek hastasını hayata bağladı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan, AA muhabirine, organ kayıplarının başlıca nedeninin hipertansiyon ve şeker hastalığı olduğunu söyledi.
Çoğunlukla nakillerde böbreğe ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Alan, bu anlamda başarılı operasyonlara imza attıklarını anlattı.

ÇOMÜ Organ Nakil Merkezinin, alanında Türkiye'nin sayılı sağlık kuruluşları arasında yer aldığına dikkati çeken Alan, "2015'ten bu yana 82 hastanın böbrek nakli işlemini başarıyla gerçekleştirdik. Çanakkale halkı, özellikle Güney Marmara'da yaşayan insanlarımız organ bağışına çok duyarlı. Çanakkale bölgesi, kadavradan bağış konusunda yüzde 95 ile birinci sırada." diye konuştu.

Alan, nakil öncesi en büyük zorluğun, beyin ölümü gerçekleşen kişinin ailesinin organ bağışına karar vermesi olduğunu ifade etti.

"Organ havuzu çok kısıtlı, bekleyen hasta çok"


İnsanların bir taraftan yakınlarını kaybettiğini, öte yandan organ bağışı için birilerinin yardım talebinde bulunduğunu dile getiren Alan, şöyle devam etti:

"Bu kararı vermek çok zor. Bu insanlar, yakınlarının organlarını bağışlıyor fakat nakil bekleyen hasta kabul etmiyor. Diyor ki 'Ben 64 yaşındaki hastanın böbreğini istemiyorum. Bana genç böbrek gelsin. 20 yaşında böbrek gelsin.' Maalesef böyle bir seçenek yok. Zaten organ havuzu çok kısıtlı, bekleyen hasta çok. Biz zaten takacağımız organ sağlıklı mı, sağlıksız mı, hastaya faydası var mı, bunları çok ince eleyip sık dokuyup karar veriyoruz."
Alan, organ nakillerinin bir komisyon tarafından alınan ciddi kararlarla gerçekleştiğini anımsattı.

Merkezde, genişletilmiş kriterli (50 yaş üzeri ve risk faktörleri olan) marjinal donör naklinde yüzde 90'ın üzerinde başarıya ulaştıklarına değinen Alan, "Yani bu böbrek de tıpkı genç bir hastadan alınan böbrek gibi fonksiyonunu yerine getiriyor." ifadesini kullandı.

Türkiye'de yaşamını diyaliz ünitesine bağlı sürdüren böbrek hastası sayısının 80 bin civarında olduğu bilgisini veren Alan, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu hastaların 25 binden fazlasının nakil merkezlerine kayıtlı organ bekleyenlerden oluştuğunu aktardı.

"25 bin bekleyen hasta var"


Alan, yılda yapılan nakil sayısının bin 500 civarında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bunun 500'ü kadavradan, bine yakını da canlıdan canlıya oluyor. 25 bin bekleyen hasta var, yılda bin 500 nakil yapılıyor. Demek ki her yıl 23 bin 500 hasta beklemede. Bu sayıya her yıl 5 bin hastanın eklendiğini düşünün; havuz belli, talep belli, arz belli, maalesef organ kıtlığı var. Bu hem ülkemizde hem dünyada böyle. Bunu aşmak için birtakım çözüm önerileri geliştirildi. Bunların başında da marjinal donör nakli geliyor. 65 yaş üstü nakiller sadece ülkemizde değil tüm dünyada riskli kabul ediliyor. Dünya Organ Nakli Komitesi marjinal böbrek naklini teşvik etmek için çeşitli merkezlerin verilerini paylaştı. Aslında bu nakillerin korkulduğu kadar kötü olmadığı, başvurunun yüksek olduğu belirtildi. Biz bu görüş üzerine marjinal donör nakline başladık. Organ nakli hayat kurtaran bir işlemdir. Organlarımızı çürümeye terk etmek yerine insanlara umut olması için tüm toplum olarak bağışları desteklememiz ve önayak olmamız gerekiyor."

İlgili Sağlık Konuları