Bu Hastalık Geceleri Nefesinizi Kesiyor!

Uyku, yaşamımızın üçte birini geçirdiğimiz, vücutta birçok fizyolojik değişikliklerin meydana geldiği, yaşamın devamı için mutlaka gerekli olan farklı bir bilinç durumudur.

Uykuyla ilişkili hastalıklar, uykunun yapısında bozukluğa neden olarak gece ya da gündüz bazı belirtilere yol açar. Uyku hastalıkları, kronik hastalıklar olduğu için, hastalar belirtileri genellikle fark etmez ya da normal olarak değerlendirirler. Uyku hastalıkları içinde, gerek yaşam kalitesi gerekse yaşam süresini etkileyen en önemli hastalık grubu, uykuda solunum bozukluklarıdır.

Bu grupta ise, en sık rastlanan hastalık obstrüktif uyku apne sendromudur. Uyku apnesinde; uykuda ardı ardına tekrarlayan, en az 10 saniye süreli, tüm uyku süresince onlarca ya da yüzlerce kez tekrarlayan soluk almanın tamamen durması, azalması veya soluk alıp vermenin zorlanması söz konusudur.

Bu anormal solunum olayları sırasında, kandaki oksijen miktarı en az yüzde 3 düşüş göstermekte, kalp atım hızında önce yavaşlama ve sonra artma; bazen başka ritim anomalileri görülmekte, nabızda azalma ve artma, kalbin kan pompalamasında ve beynin kan akımında azalma ortaya çıkmaktadır. Her anormal solunum olayı sonrasında, hastanın hatırlamadığı; ancak nefes almanın meydana geldiği uykuda yüzeyelleşme veya kısa uyanıklıklar ortaya çıkmaktadır. Uyku apnesi yaşayan hastalar, uykuyu derinleştirmekte zorlanır veya derin uykuya giremezler.

Derin uyku dönemi (NREM 3), testereron ve büyüme hormonunun 24 saatlik süre içinde yüzde 80’inin salgılandığı dönemdir. Bu dönemin azalması veya hiç uyunamaması sonucunda erkeklerde tam iktidarsızlığa kadar varabilen cinsel fonksiyon bozukluğu ortaya çıkar. Derin uyku döneminin uyku apnesi nedeniyle azalması, erişkinlerde şişmanlığa da yol açmaktadır.

Bilimsel çalışmalar; şişmanlığın uyku apnesine değil, uyku apnesinin şişmanlığa yol açtığını kanıtlamıştır. Ayrıca, uyku apnesi; başta hipertansiyon olmak üzere, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları, inme ve insülin direncini de beraberinde getirebilmektedir.

Çalışmalar, uyku apnesinde kalp hastalığı riskinin dört-altı kat, inme riskinin ise beş-dokuz kat arttığını göstermektedir. Neden ortaya çıkıyor? Uyku apnesinin nedeni ve oluşmasında birçok faktör mevcut. Normal olarak uyku sırasında üst solunum yolu kasları da dahil tüm kasların gerginliğinde bir azalma olur.

Doğal olarak üst solunum yolu, uyku esnasında daralma eğilimindedir. Buna karşılık beyinde bazı merkezler, üst solunum yolunun açıklığını normal sınırlarda tutup, solunumu kontrol ederek, normal soluk alıp vermenin devamını sağlar.

Uyku apnesinde, üst solunum yolunun açıklığı beyin tarafından sağlanamaz; hava yolu daralır veya kapanır. Trafik kazalarındaki en önemli risk faktörü Uyku apnesinin gerek özel gerekse sosyal hayatı etkileyen en önemli belirtisi aslında gündüz uykululuk halidir. Bu, anormal solunum olayları nedeniyle uykunun sık sık kesintilere uğraması, derin uyku dönemi (NREM 3) ve REM uyku dönemlerinin (hafıza ve öğrenme gibi bilişsel fonksiyonlarımızı sağlayan uyku dönemi) azalması, beynin oksijenlenini azaltır.

İlgili Sağlık Konuları