Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, yaptığı açıklamada, "acı kavun" bitkisinin Anadolu'da ''Cırtlak'', ''Cırt atan'', ''Ebu Cehil karpuzu'' gibi isimlerle de anıldığını kaydetti.
Bitkinin sinüzit ve basur gibi rahatsızlıklara iyi geldiğini duyduğunu ifade eden Akınerdem, "Yararlı bir bitki olsaydı Anadolu insanı bu bitkiye eşek hıyarı veya Ebu Cehil karpuzu demezdi. Kullananları gördüm. 'Acı kavun kullandım memnun kaldım' diyen de var, 'Kullandım, neredeyse ölüyordum diyen de' var" ifadesini kullandı.
Meyvesi olgunlaştığında içindeki basınç 6 bara ulaşarak tohumlarını saatte 36 kilometre hızla fırlatan acı kavunun gözleri kör edebileceğine dikkati çeken Akınerdem, şunları söyledi:
"Aşırı kullanımının özellikle alerjik bünyelere verdiği zararı duyuyoruz. Acı kavun bitkisinin kullanımda dikkatli olunması gerekir. Rastgele yüze, göze, ağza sürerek veya ilaç gibi içilerek kesinlikle kullanılmamalıdır. Bitkinin kullanımından kaynaklı sıkıntılar yaşanabilir. İnsanlar zayıf düşebilir, zehirlenmeler yaşanabilir, bünyede birtakım kalıcı etki bırakabilir. Doğacak bebeklere çok ciddi zarar verebilir."
'HİÇ KİMSE BUNU DİKEMEZ VEYA YETİŞTİREMEZ'
Bitkinin kendiliğinden büyüdüğünü vurgulayan Akınerdem, "Hiç kimse bunu dikemez veya yetiştiremez. Üretim alanlarının dışında, yıkılmış virane yerlerde bol miktarlarda bulabilirsiniz. Bu bitkinin taze meyvesi sıkıldığında, bitkinin tohumlarını da içeren mukus benzeri bir salgı fışkırtır. Olgunlaştıktan sonra patlayarak tohumları etrafa saçılıyor ve kendiliğinden yeniden hayat buluyor. Bu özelliği nedeniyle, İngilizcede 'squirting cucumber' (fışkırtan hıyar) olarak anılır. Kimse bu bitkiyi ticari olarak yetiştirmez" diye konuştu.