CANAN TÜKELAY - Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Sinan İnce, sıçanlar üzerinde yaptığı çalışmada bor verilen deneklerin embriyo gelişiminde artış olduğunu belirledi.
İnce, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) tarafından desteklenen çalışmada sıçanlarda embriyo gelişimi üzerine borun etkisini araştırdıklarını söyledi.
Türkiye'nin dünya bor madeni rezervinin yüzde 60-70'ine sahip olduğunu, ABD'de de önemli miktarda bor rezervi bulunduğunu belirten İnce, "Avrupa'da yasaklı bir madde olarak geçiyor. Avrupa'nın bor kaynağı olmadığı için bu madenin önemli hale gelmesini istemiyorlar." dedi.
Her maddenin amacı dışında ve fazla kullanılması halinde toksik (zehirli) etki oluşturabileceğine işaret eden İnce, şöyle devam etti:
"Tuzun bile fazlası zehir etkisi gösterir. Bor özellikle bitkiler için gerekli olan bir mineraldir ve bunu topraktan alırlar. Birçok bitki boru bünyesinde biriktiriyor. Canlılar bu bitkileri tüketerek bor minerali almış oluyor. Bütün yeşil sebzelerde bor bulunur. İnsanlar günde yaklaşık 5-6 miligram boru vücutlarına alıyor. Bor vücuda alındıktan sonra birikmiyor, 24 saat içinde terk ediyor. Yani organizmada birçok fonksiyonel işlemlerde rol alıyor, sonrasında atılıyor. Normal durumda canlıda bor birikimi görülmez. Ancak çok yüksek miktarda ve uzun süre alınmasında bazı istenmeyen etkiler meydana gelebilir. Kemiklerde ve yumuşak dokuda birikerek zehirli etki oluşturabilir. Birçok çalışmada çok uzun süre ve yüksek miktarda alınmasıyla erkeklerde kısırlığın şekillendiği gösterilmektedir. Ancak güvenli bir ortamda çalışılırsa bunlar görülmez."
Metabolizma için gerekli
İnce, borun metabolizma için gerekli olduğunu anımsatarak, "Canlılar için özellikle hücrelerde proton verici olmasından dolayı hücre fonksiyonlarını ve yapısını düzenlemektedir. Çalışırken çok ilginç bulgular gördük. İlk defa borun 'in vivo antioksidan' özelliği olduğunu belirledik. Ayrıca kemikler üzerinde, eklem rahatsızlıkları gibi olgularda yararlı olduğu söylenmektedir. Bir çalışmada ise östrojen etkisini artırarak kadınlarda osteoperoz tedavisinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Kalp ve beyin için de yararlı olduğu birçok çalışmada belirtiliyor." diye konuştu.
Çalışmada borun ratlarda (sıçan) embriyo üzerindeki etkisini incelediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ratlarda 20 günde doğum gerçekleşiyor. Embriyonel gelişimin ilk 5 günlük döneminde etkili olan üç erken embriyonik gene baktık ve borun bu genlerin ekspresyonları üzerindeki etkisini araştırdık. Ayrıca fetal gelişim sürecindeki etkisini inceledik. Gün gün gelişen fetusun organ yapısını, bağ doku oluşumunu histopatolojik yönden inceledik. Kısaca hem erken dönemde embriyonun gelişimi hem de fetal gelişimi üzerinde borun etkilerini araştırdık. Bunun için değişik gruplar oluşturduk. Bordan arındırılmış yemi tüketen hayvanlarda embriyonel ve fetal gelişim nasıl? Düşük, marjinal ve normal olarak verdiğimiz bor, gelişimi nasıl etkileyecek? Bunun için özel bor diyeti hazırladık. İki hafta beslediğimiz hayvanları çiftleştirdik. 4 günlük embriyoları topladık ve embriyonik genlerin düzeylerini belirledik. Çalışmamızda hiç bor vermediğimiz grupta erken embriyonik genlerin ekspresyonlarının çok az şekillendiğini, bor verilen gruplarda ise artan doza bağlı olarak ekspresyonların daha yüksek seviyede şekillendiğini belirledik."
Tüp bebek tedavisinde kullanımı
Araştırmayla, borun gebelikte embriyonel ve fetal gelişim açısından gerekli olduğu sonucuna ulaştıklarını vurgulayan İnce, şunları kaydetti:
"Bu sonuçların üreme ve kök hücre çalışmalarına kaynak olabileceğini gösterdik. Ayrıca, bunun tüp bebek tedavisinde başarı şansını artırabileceğini düşünüyoruz. Tüp bebek tedavisinde en büyük sıkıntılardan biri, embriyo gelişiminin durması ya da oluşmamasıdır. Embriyonun yeterli seviyede gelişmesi için birçok maddenin dışarıdan kullanılması söz konusudur. Acaba embriyo gelişim vasatlarına belli miktarda bor ilavesi yaparak, gelişmesi zor embriyoların gelişimine katkıda bulunabilir miyiz? Sonraki amacımız, bunları belirlemek için çalışmalar yapmak. Böylece, borun sanayi alanı yanında sağlık alanında kullanımının artırılması ve ülke ekonomisine katkı sağlaması söz konusu olabilecektir."